Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya gümüşel'in kızının, 6 yaşında evlendirmesinin ortaya çıkması ile ilgili gelişmeler, kamuoyunu sarstı ve tartışmaları beraberinde getirdi.
Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya gümüşel'in kızının, 6 yaşında evlendirmesinin ortaya çıkması ile ilgili gelişmeler, kamuoyunu sarstı ve tartışmaları beraberinde getirdi.
Türk adaletinin, gerçekleri ortaya çıkarmasını tüm kamuoyu bekliyor.
Çocuk gelinler, Çocuk işçiler, çocuklara her türlü taciz ve istismarlar yapılması, kısaca çocuklarımızın her tür mağduriyeti genelde ülkemin ve insanlığın yüz karası, kanayan yarasıdır.
Bu yazıyı kaleme alırken, bu konuda yayınlar izlerken, zorlanıyoruz, kahroluyoruz, içimiz acıyor.
Çocuklarımızla ilgili konular, sorunlar, ülkemizin genelinde sandığımızdan daha vahimdir, yaygındır.
Ekonomik koşulların ağırlığı yetersizliği, kırsalda bazı bölgelerde ailelerin çok çocuklu olması, aile eğitiminin kültürünün yetersiz kalması, cinsiyetçi yaklaşımlarımız, hukukun yetersizliği, aterkil toplum yapımımızın ağır basması, çocuklarımız ile ilgili sorunların nedenleridir.
Kız çocukları, ergenliğe girmeden evlendirilmektedir. Araştırmalara göre; ülkemizde 100 çocuktan 15'i çocuk yaşta evlendirilmiştir. Ne acıdır ki sonuçta, evlenen çocukta, doğuracağı çocukta ileride fiziksel ve ruhsal sorunlar içinde kalmaktadır.
Ailelerin ekonomik yükünü azaltmak, kız çocuğunu erkek çocuğu kadar değer vermemek, Başlık parası almak, ailelerin çok çocuklu olması sonucu kız çocuklarının kötü kaderi ve öyküsü başlamaktadır.
Dilek Demir Diyarbakır merkezde muhtardır. Kendisi 13 yaşında evlendirilmiş, evlatları ile birlikte dramatik bir hayat sürmüştür. Televizyon kanalında anlattığına göre; gece havale geçiren yavrusunun durumunu Anlayamamış, büyüklerden çekindiğinden onları uyandıramamış, Sonuçta sakat kalan çocuğu ve kendisi büyük acılar yaşamıştır. Müthiş bir hayat öyküsü nokta sonra merkeze Muhtar olmuş, yılın muhtarı seçilmiş, 80 küçük kız çocuğunun hayatına dokunmuş, onları kurtarmıştır. Topluma müthiş etkilemiştir.
Hiç kimse, küçük kız çocuklarına, kadınlarımızı, maruz kaldıklarına, töreden, feodal kültür yapısından, Ataerkil dünya görüşünden, despotluklardan virgülü sapıklıklardan gelen yanlışlıkları asla din ile ilişkilendirmesin, meşrulaştırmasın.
İslam'ın lekelenmesine asla izin verilemez.
İslam, güzel ahlaktır, Efendimiz, güzel ahlakı tamamlamak için gelmiştir.
İslam imanla başlar, ibadetlerle gelişir, güzel ahlak ile olgunlaşır. Müslümanın özü sözü bir olur. Allah'ın tüm yarattıklarının hak ve hukuku korunur.
Son gelişmeler göstermiştir ki, bir türlü akıllanamıyoruz.
Mezhep, cemaat, tarikat gibi beşeri oluşumlar, toplumsal bir gerçektir ama dinimizin önüne geçirilemez.
Dinimiz asla Bu yapıların elinde rehin kalamaz. Mezhep, tarikat merkezli din algısından kurtulmalıyız.
Tarikatlar, cemaatler hakka ve halka hizmet etmeli, Ayrıca devletin denetiminde olmalıdırlar. Bu yapılar bizde, kamusal alanlara sızıyor, devleti ele geçirmeye kalkıyor, Ticaret ve siyasete kayıyor. Bu yapılar güçlendikçe sorunlar büyüyor.
Siyasetin bu yapılanmaları her türlü desteği verip, işbirliği yapması, Oy hesabı götürmesi, sorunları ağırlaştırıyor.
Şurası da biri gerçektir ki, bilgiye, akla saygı duymaya, diğer gruplara ötekileştiren, düşünmeyen, sorgulamayan, bağlısını yalnız itaate koşullandıran bir ortam ve yapılanma, milletimize bir olumluluk, güzellik getirmez.
Temel sorun, İslam'ın temeli olan Kur'an ahlakının kaybedilmiş olmasıdır. Ne ilginçtir ki, Yüce Dinimizi sömürenler, toplumun ahlaksızlığından, yozlaşmasından dem vurabilmektedirler.
Bugün ülkemizin çocukları ile ilgili utanacağımız, yüreğimizi kanatan ciddi sorunlar varsa, bundan tüm toplum sorumludur.
Çocuklarımız ile ilgili hukuk 18 yaşına kadar herkes çocuktur anlayışı ile yeniden düzenlenmeli tavizsiz uygulanmalıdır. Bu konuda hukuki boşluklara asla izin verilmemelidir.
Zihinsel düşünce yapımızı, eğitim sistemine hızla iyileştirmeliyiz. Tüm siyasiler, Aydınlar, din adamları, kamu ve sivil kuruluşlar bu konuya ciddi olarak eğilmelidir. Öğüt verecek insanlara değil, örnek olacak insanlara ihtiyacımız vardır. Peygambere Hazreti Muhammed Mustafa parantez (S.A.V) olan bir ümmet, nasıl saygısızlık haksızlık, Kin, nefret saçabilir?