YPG/PKK terörüne karşı başlattığımız ?´Zeytin Dalı´´ harekatı´nı izliyoruz.Görüyoruz ki TSK toparlanmış, gücünü ve caydırıcılığını koruyor. Anlıyoruz ki yıllardır bu ülkede TSK´yı yıpratmak, etkisizleştirmek, itibarsızlaştırmak için her türlü kumpasları yapanlar; Türkiye bugünler için Orta Doğu´da etkisiz kalsın istemişlerdi. Batılı emperyal efendilerine hizmet etmişlerdi.BOP´un uygulanabilmesi için TSK´nın devre dışı bırakılması gerekiyordu.Aslında askerin defterinden ziyade Türkiye´nin defterini düreceklerdi.Türkiye´nin en büyük gücü ordusuydu.Ordumuzu modernize etmeye çalışan Aselsan´daki mühendislerimiz, esrarengiz ölümlerle yok ediliyordu. Soruşturmalar, dosyalar sonuçsuz kalıyordu. ?´İntihar´´ diyorlardı, ?´Yok bir şey, çocuklar bunalım geçirmişler´´ deniliyordu. Müthiş proje çalışmalarına imza atan çocuklarımız, boğazları ve bilekleri kesilmiş olarak bulunuyordu. Bu işleri soruşturanların tayinleri çıkarılıyordu.Bütün askeri milli projeler engelleniyordu.?´Milgem Projesi´´ ile birkaç yıl içinde denizlerimizde kendi ürettiğimiz silah ve gemilerle güvenliğimizi sağlayacaktık.?´Milgem Projesi´´ndeki mühendislerimizin hapse atılmasıyla ?´askeri vesayetin´´ ne ilgisi vardı?TSK´yı etkisizleştirmek için oluşturulan tuzaklara bir de ?´Ergenekon´´ ismi vermişlerdi. Türk milletinin kutsallarını sembollerini bile lekelemek istemişlerdi.Bu dalgalar, yerli işbirlikçiler ile oluşturulan uluslararası bir ihanet organizasyonuydu. Amerikan ve İsrail derin devletleri işin arkasındaydı.TSK´nın önceki yıllarda yaptığı yanlışlar, eksiklikleri bir yana 2000 yılı aşkın milli bir kurum olduğunu da unutmayalım.Milletindir, teminatımızdır, gözbebeğimizdir. Güçlü bir TSK olmazsa bizi bu coğrafyada yaşatmazlar.TSK´nın bugün Afrin´de kendi ürettiği silahlarla operasyon yapması ne kadar mutluluk vericidir. Türkiye kendi aklına gücüne kaynaklarına dinamiklerine hızlı dönmelidir.TSK´ya yönelik tezgahlarda her ne şekilde yer almış kişiler, burada olmasa da ilahi adalet önünde hesaplarını vereceklerdir. Vicdanları ve toplum önünde zaten mahkum olmuşlardır.Türkiye, Suriye konusunda başlangıçta hatalı tercihler ve politikalar içindeydi.BOP´un uygulaması ile bazı sonuçların hesapların daha iyi ortaya çıkması, özellikle ABD´nin gerçek yüzünü bir daha göstermesi, bölgenin kendine özgü gerçeklerinin anlaşılması; Türkiye´yi yanlışlarından döndürmüş, daha doğru politik tavırlara yönlendirmiştir.Fırat Kalkanı ve Afrin Operasyonu bunu göstermektedir. Orta Doğu´da ABD, İsrail istemez ise savaş olmaz. Bunlar, İslamın ve insanlığın düşmanıdırlar.Bölgede etnisite ve mezhep temelli çatışan Müslümanlar da, onlara hizmet ederler.Irak´ın, Suriye´nin parçalanması Türkiye´nin hayrına olmaz.Türkiye, ABD ve İsrail projelerine hizmet edemez.Bundan böyle tüm Batı karşısında artık ?´kasabın bıçağını yalayan kuzu´´ olmaktan çıkmalıyız.?´Katiline hayran olma´´ sersemliği artık bize yakışmıyor.Şu ABD ve Batı´nın durumu, şairlerimizin dediği gibi:?´Onlar ki verir dünyaya laf ile nizamat Bin türlü teseyyüp bulunur harelerinde´´80 milyonluk bir ülke olarak kendi güç ve potansiyelimizin farkına varacağız.Bir toplumun en büyük gücü donanımlı bir ordusunun yanında daha da önemlisi, ortak bilinç, ortak hareket edebilme refleksidir.Gelecekte birlikte olabilme hedefi içinde, sağlam hukuk temelinde, ortak yüksek bir kültürle , bütünlüğümüzü sağlamamız hayati bir başlıktır.Ekonomimizi güçlendirmek, çağdaş bilim teknolojiye hızla yönelmek, insanımızı en iyi şekilde eğitmekten başka yolumuz yoktur.Uluslararası 500 dev şirketin marka değerleri açıklanırken bir Türk kuruluşunu göremiyorsak Yargı bağımsızlığı endeksinde 142 ülke arasında 88´inci olarak yazılıyorsak 27 TIR mermer bloğu ile dışarıdan bir temografi cihazı alamıyorsak Orta gelir grubundan çıkamıyorsak, düşüneceğiz.Düşünürsek, sorunun altından kalkacağız. Bu gücümüz var.Değil bölgenin gün gelecek dünyanın zembereğini yine biz kuracağız.Allah´ın yardımı üzerimize eksik olmasın.