Yaşam

REŞİT AKDAĞ YAZDI: “AHMET ABİ”

REŞİT AKDAĞ YAZDI: “AHMET ABİ”

Reşit AKDAĞ yazdı: "Ahmet Abi"

Ahir ömrümde pek çok delikanlı tanıdım.

Büyük talih! Yığınlarca kişi denk gelse de 1 tanesini bile fark edemeden ölüyor zira. Onlardan biri, ulu çınar, hani "yeri doldurulamayacak adam" derler ya, Ahmet ağabeydir.

16 Nisan Salı sabah saatlerinde sanki herhangi biri artık yokmuşcasına haberi verilen can abim.

Onunla ilk karşılaştığımda ben 25 idim, o 44. Kısa kollu gömleğinin kollarını kıvırmıştı. Yakışıklı, havalı, sportif, heybetli, artist, alçakgönüllü bir adam. Sonra aynı okulda buluştuk, yıllarca aynı odada oturduk, aynı havayı teneffüs ettik, kovduk şerefsizleri, sırt sırta verdik bazen, sırdaş olduk.

Şahidim ki yiğitler yiğidi, er kişidir. Hayatı, tutunacak bir dal arayan acz içindeki mahzun Anadolu insanının dertlerine çare bulmak uğraşıyla, çırpınmakla geçmiştir. Er kişi niyetine denerek yarın Ünye'de kılınacak cenaze namazında -nasipse- saf tutarken gözümüzün önünden neler geçtiğini sizlerle paylaşmayacağız. Ancak şimdi söylemek istediğim bir şey var...

Sağlığında belki haddimi aşarak ama gönlünde yerleştiğim naz makamını kullanarak ağabeyime sarf ettiğim o cümleler: "Ağabey, sen bu hareketin büyüğüsün. Masaya yumruğu vurunca paşa paşa sözü dinlenecek adamsın. Kğmse yoktur ki konuşmayı senden fazla hak etsin. Bak ömür geçiyor. Bırak tevazu göstermeyi. Yolu göster!" Derin bir iç çekerdi... Sesinde yankılar oluşur, göğsü şişer ve isteksizce konuşurdu: "Reşiiiit... Yavrucuğum... Biliyorum da...olmuyor işte... Allah bu hareketi muzaffer kılsın. Bizim de ömrümüz böyle geçti, yapacak bir şey yok..."

... Sözün sahibi denecek kaç kişi vardı? Geveleyip duran kaç kişi gerçekte dinlenilmeye lâyıktı? ... Henüz 1-2 saat oldu haber alalı. Taziye mesajları sesli/yazılı uçuşuyor. Var olsunlar. Ancak Ahmet Ağabeyin gitmesi ne demek, hisseden pek az. Ölüm Allah'ın emri ama ayrılığı bağrında duymayana ne denir ki... Ülkücü mü? Ülkücü ya...ülkücü... ... Ahmet abi... Sırf "ülkücüyüm diyorlar" diye saymakla bitmeyecek kişiyi sırtlayıp bir yerlere taşıdın.

Sanırım onların sadece azıcığı için samimiyetten bahis açılabileceğini sen de biliyordun. O vakit çıkar gözeterek davanı kullansalar da sırf ülkü kelimesi hatrına görmezden geldin kahredici riyâyı. Bütün hücrelerinle ülküye boyanmıştın, genlerine işlemişti çünkü. Anlatırken kaç kere doldu gözlerin, sesin düğümlendi, kaldı. Buna da şahidim.

... Karadeniz gibidir Ahmet Ağabey! Dalgalanır, durulmaz. Yorulmaz da... Fakat kalp...yorulur. Yoruldu. Ve Dünya dondu, durdu, soğudu. ... Nisan ayı koçların ayıdır. Koç yiğit Ahmet Ağabey, tıpkı Başbuğ Türkeş gibi Nisan'da uçmağa vardı. Ağabey

... Delikanlı adamsın sen. Bir ben var bende benden içeri Birben Reis. Vaktiyle Bir Ben (BİRBEN) varmış, var olsun.

En güzel yerlerde tekrar birebir sohbet edebilmek duası ile. Belki çay da olur. Yoksa demleriz... Ben demlerim Ahmet Abi. / 16.04.2024 🍁

{ "vars": { "account": "G-1P4PM9FP8W" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }