Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu, TÜİK´in kasım ayı işsizlik rakamlarını değerlendirirken "Oldukça yüksek..Geçen yıla göre 590 bin kişi daha işsizler ordusuna katılmış durumda. İşsizliğin olduğu evde huzur olmaz, işsizliğin yoğun olduğu ülkede de huzur olmaz." dedi.                 Dedeman Otel´de  Ordu Dernekleri ve Federasyonları´yla basına kapalı olarak bir araya geldiği toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan  Kemal Kılıçdaroğlu, bugün TÜİK tarafından açıklanan Kasım ayı işsizlik rakamlarını değerlendirerek, "Oldukça yüksek. Geçen yıla göre 590 bin kişi daha işsizler ordusuna katılmış durumda. Ekonominin çok parlak olduğu yönünde anlatımlar var, ama gerçek öyle değil, neredeyse her evde bir işsiz var. İşsizliğin olduğu evde huzur olmaz, işsizliğin yoğun olduğu ülkede de huzur olmaz. Hükümetten beklentimiz şu; Pek çok ekonomik paket açıkladılar, ´ Ekonomi çok iyiye gidecek.´ dediler, bizler de sabırla bekledik. Ama gerçek tablo, işsizlerin giderek artığı bir tablo. Bu tablo hepimizi üzüyor. Sayın  Binali Yıldırım´a açık çağrıda bulunuyorum: İşsizliği önlemek istiyorsan bizim görüşlerimizi de dinle. İzlenen ekonomik politikalarla işsizlik önlenemez. Ülkede ciddi bir kriz var, bunun en somut örneği de işsizliktir. Umarız ve dileriz bizim sözümüzü dinlerler, ekonomide de aldıkları politikalarda 180 derecelik bir değişiklik yaparlar. Bu ekonomik politikalarla ekonomi huzura kavuşmaz" dedi. "REFERANDUM SONUCUNDA ´HAYIR´ ÇIKARSA NE OLUR?"                 Kılıçdaroğlu, sabah basına kapalı olarak gerçekleşen toplantıda kendisine "Referandum sonucunda ´Hayır´ çıkarsa ne olur? Ülkede bir kaos mu yaşanır?" sorularının sorulduğunu belirterek şunları söyledi: "Hayır, tam tersine Sayın  Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı görevine devam edecek. Sayın  Binali Yıldırım, Başbakanlık görevine devam edecek. TBMM yasa yapmaya devam edecek. Yine demokratik yöntemlerle komisyonlarda, genel kurulda tartışarak, yasaları olgunlaştırarak çıkarmış olacak. Herkes görevini anayasal sınırlar içinde yerine getirecek ve  Türkiye yoluna devam edecek. Bu açıdan sandığa giderken bütün vatandaşlarımın, düşünerek sandığa gitmelerini ve oy kullanmalarını istedim. Anayasa Mahkemesine gitmeyeceğimiz yönündeki açıklama belli çevrelerde hayal kırıklığı yaratmış durumda. Bekliyorlardı, ´CHP Anayasa Mahkemesine gidecek. Biz de bunu meydanlarda koz olarak kullanacağız.´ Biz milletimize güveniyoruz, bu milletin ferasetine, sağduyusuna güveniyoruz. Sorun sadece  Cumhuriyet Halk Partisi sorunu değil, sorun Adalet ve Kalkınma Partisi sorunu değil, sorun  Milliyetçi Hareket Partisi sorunu değil, sorun memleket sorunu. Dolayısıyla kararı millet verecektir. Biz milletimize güveniyoruz, sağduyusuna güveniyoruz. Çünkü milletimiz demokrasinin, parlamentonun ne kadar değerli olduğunu biliyor, bütün yetkilerin bir kişide toplanmasının  Türkiye´yi nasıl felaket bir maceraya sürükleyeceğini de gayet iyi biliyor. O nedenle biz,  Amasya Tamimi´nde ne söylendiyse, ´Milletin istiklalini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır.´ dedilerse bu ülkeyi kuranlar, biz de yine bu ülkenin geleceğini, bu ülkenin milletinin azim ve kararı kuracaktır, güvencesi olacaktır diye düşünüyoruz.´´

Editör: TE Bilisim