Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Sezgin Yılmaz, 'eğitimde eşitsizlik' vurgusu yaptığı açıklamasında, "Eşitsizliklerin pandemiden önce de olduğunu ancak pandemi ile birlikte bu eşitsizliklerin daha da derinleştiğinin altını sürekli olarak çizmeye çalıştık. Her öğrencimizin eğitim hakkının kamunun sorumluluğunda olduğunu ve öğrencilerimizin eğitim hakkından vazgeçmeyeceğimizi, mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğimizi hatırlatıyoruz" ifadelerine yer verdi. Yılmaz, yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilen 500 bin tablet sözünün yerine getirilmediğini dile getirerek, özellikle Liselere Geçiş Sınavı'nda öğrencilerin tüm konulardan sorumlu tutulacak olmasının uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrencilerin geleceğini olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Yılmaz'ın açıklaması şöyle: "Milli Eğitim Bakanının yaptığı açıklamada yaşanan eşitsizliklerin MEB tarafından yok sayıldığını, sorun olarak kabul edilmediğini bir kez daha gördük. Bir sorunun çözülebilmesi için öncelikle onun sorun olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanı, sanki tüm öğrenciler eşit koşullara ve olanaklara sahipmiş gibi, öğrencilerin tüm kazanımlardan sorumlu olacağını belirtti. Özellikle LGS'de öğrencilerin tüm kazanımlardan sorumlu olacak olması öğrencilerin geleceklerini olumsuz etkileyecektir. Uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrencilerin LGS'de durumunun ne olacağı sorulduğunda ise EBA altyapısının güçlendirildiği ve EBA TV'de her konunun bulunduğu, bundan dolayı da sınavda sorun olmayacağını anlatmaya çalıştı. Sayın bakan bu düşüncesinin eğitimcilerin ortak görüşü olduğunu ve bu konuda bir mutabakat oluştuğunu belirtti. Milli Eğitim Bakanı hangi eğitimcilerle görüştü ve nasıl bir mutabakat sağladılar bilemeyiz ancak bakanla da onunla aynı görüşte olan eğitimcilerle de mutabık olmadığımızı, aynı görüşü paylaşmadığımızı ifade etmemiz gerek- mektedir. Tarafımız öğrencilerimizin ve halkımızın yanıdır. Öğrencilerimizin üstün yararını gözetmeyen, eşitsizlikleri yok sayan ve yaşanan sorunlara çözüm üretmeyen politikalara karşı mücadelemiz aralıksız olarak devam edecektir. Öğrencileri eleyen ve yarıştıran her eğitim sistemine karşı olduğumuzun bilinmesi gerekmektedir. Her öğrencinin istediği okul türünde ve okulda eğitim alması en temel haktır. Yapılan açıklamada öğrencilere 150 bin tablet dağıtıldığı ve 300 bin tabletinde Aralık ayında yapılacağı belirtildi. Şeffaflık ve bilginin zamanında verilmesi var olan durumu değerlendirmek için önkoşuldur. Bu nedenle söz konusu tabletlerin nerede ve kimlere dağıtıldığını bilmek istiyoruz. Tablet dağıtılacak öğrencilerin belirlenmesinde kullanılan ölçülerin kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Bazı illerde gelen okullardan tablet satın alınmasına dair taleplerin olduğuna dair iddialarında MEB tarafından açığa kavuşturulmalıdır. Milli Eğitim Bakanı kendisine öğrenci nakillerinin özel okullar istediği için durdurulup durdurulmadığına dair soruya ise açık ve kesin bir cevap vermeyerek aslında eleştirilerimizin haklılığını göstermiş oldu. MEB aldığı kararlarda ve uygulamalarında özel okul sahiplerini değil öğrencilerin üstün yararını gözetmek durumundadır. Özel okulların öğrenci kaybetmemesi için öğrenci nakillerini durduran MEB'in hızla bu yanlıştan dönmesi ve nakilleri açması gerekmektedir. Öğrencilerin hangi eğitim kurumunda eğitim alacağını seçme özgürlüğü engellenemez.

Editör: TE Bilisim