1 Eylülde açılan balık sezonuyla Karadeniz ve Marmara´da yaşanan bolluk, vatandaşların yüzünü güldürüyor. Ancak bu aylarda tezgâhta genellikle çinakop, mezgit, istavrit ve havuz balıkları satılıyor. Satılan balıkların Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı´nın avlanmasını yasakladığı balık boyu ölçüsüne uymadığı tezgâhların yavru sayılabilecek balıklarla dolu olduğunu görüyoruz. Balık Hali´ndeki görevliler miktar ve tür tespiti yaptıktan sonra yasak avları Tarım İl Müdürlüğü ekiplerine bildirip tutanak tutuyor. Bakanlıkça hazırlanan tebliğde hamsi ve istavritte yüzde 15, diğer su ürünlerinde yüzde 5 nispetinde küçük boylara müsaade ediliyor. Yasada belirtilen sınırı aşan balığa el konuluyor ve ceza kesiliyor. Ancak bu kontrollerin yetersizliği tezgâhlarda satılan küçük balıkların bolluğuyla gözlemliyoruz. Özellikle denizde küçük teknelerle, ağ atılarak yakalanan levreklerin yasal boy sınırlarının altında avlanması tepkilere neden oluyor. Tezgâhlarda küçük balık satılmasına vatandaşta bu konuya tepkisiz kalmıyor. Gelecek nesilleri için denizlerin boşalacağını ifade eden Levent Başkaya daha duyarları davranılması gerekiyor dedi. Başkaya konuyla alakalı şunları söyledi: ?Denizlerde balık stoklarımız azalıyor. Azaldıkça yöneticilerimize, sahil güvenliğe ve bizlere daha çok iş düşüyor. Bizim çocuklarımıza, genç balıkçılarımıza balığa en az bir sefer doğurma şansı vermemiz ve balığın yavru balıkken kesinlikle tutulmaması gerektiğini öğretmemiz gerekir. Yasa dışı balıkçılığa, deniz kirliliğine karşı toplumu yetiştirmeliyiz. Bunlar için uğraşmamız gerekir. Çalışmamız ve mücadele etmemiz gerekir. Yani sloganımız ´Kendimizi korumak için balığı korumak gerekir´ olmalı? dedi.