YAY KURULDUĞUNDA

Uzun an dizileri geçti gözyaşıyla ıslanan yıkıntıların üzerinden.

Uzun an dizileri geçti gözyaşıyla ıslanan yıkıntıların üzerinden.

Ne dağ dağa kavuştu, ne insan insana.

Yalnızlık çok zordu lâkin para insandan değerliydi.

Nasıl olsundu?

Olmadı...

Ok ile yay bir araya gelmedi!

Attan ineli ve keçi yerine inek sütü içeli beri Türk'ün yüzü gülmedi.

Çin'in kızları, ipeği tatlı geldi.

Toysuz, kurultaysız, kengeşsiz eylüllerde sarı umut değil yıkımın rengine büründü.

Kağansız kaldı millet, Töre bozuldu, yaban ellere düşen devlet erki erlerle bağını yitirdi.

Adalet ve hukuk farklıdır, Töre için ikisi de lazımdır ama her şeyden önce ve her şeyde adalet gerektir!

Yazılı kurallar ancak gözeten bir otorite varsa işe yarar.

Çağın komünist ve faşist uçurumlarında düzen aradığına bakılırsa istikametini şaşırdığı malum insan topluluklarının din başlığının altını dolduramadığı da açık.

Ferdî birey olmakla bireysel özgürlüğü, toplumsal aklı çalıştırmakla yığına dönüşmeyi ayırt edemeyen insanlar, cemaat veya ümmetten de ancak koyunlaşmayı anlıyordu.

Oysa hikmet toplumlarında her bir varlık için, her biri birbiriyle bağlı, sessiz ve derinden, ahenkle işler kâinat.

İşte o ahenk bozuldu.

Zalimler için cennet başka nedir?

Budur!

Ve durumdan, attan inip inek sütü içen herkes sorumludur.

Kut'u olmayan veya onu kaybeden Töresiz kişileri Kağan eden herkes suçludur.

Yüce Tanrı Kutadgu Bilig’de 3192. beyitte "Kudretlidir, adildir, size Töreyi veren, yarattığı bütün mahlûklara gücü yeten" diye anlatılır.

Töre ile Tanrı ilişkisini bilmezden gelen ahmaklara kafalarına vura vura anlatabilirsin ama o ilişkiyi gizleyenin hakkı tereddütsüz kılıçtır.

Dedik ya, Töre "doğru yasalar" demek değildir, hukuk değildir.

Adalet ve hukuk aynı şey değildir.

Adalet her şeydedir.

Faili belli, adaleti meçhul suç varsa buna hukukî denebilir ama...ama...

*

Merhum Gençosmanoğlu ağabey ne demişti:

*

Gazi Alperenler işe koyulun,
Gayrı söze vakit az verilmeli
Bidevi atlara rüzgarca soluk,
Ve yıldırımlarca hız verilmeli.
*
Şanlı Kitap önderiniz kılındı.
İman-Sancak gönderiniz kılındı.
İklim-i Rum minderiniz kılındı.
Ol mindere kavi diz verilmeli.
*
Barak Baba, Sarı Saltuk orada,
Hacı Bektaş Veli, Taptuk orada,
Bir mübarek vatan yaptık orada,
O bir can dilerse yüz verilmeli.
*
Göğsünde olanlar bir nebze iman,
Gönlünü mazluma eder süt liman.
Halkı ayırmadan kâfir-Müslüman,
Aça aş, açığa bez verilmeli.
*
Bu kılıçlar iller fethi içindir,
Bu kitaplar diller fethi içindir.
Türküler gönüller fethi içindir.
Cümle ozanlara saz verilmeli.
*
Kartal yuvasıdır Söğüt'te burçlar,
Devletin zırhıdır sınırda uçlar,
Gazi Osman'lara zağlı kılıçlar,
Yunus Emre'lere söz verilmeli.
*
Töre, nizam, yol ve yordam her kula.
Usul, erkan, edep, erdem her kula.
Yirmidört saatte her dem her kula.
Allah'ın buyruğu uz verilmeli
*
İnatla girmeyin soy sop faslına.
Kurtsa kurt, itse it döner aslına.
Rum ülkelerinde Oğuz nesline.
Peygamber kavlince öz verilmeli.
*
Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir.
Temele taş bulmak gecikebilir.
Devlete baş bulmak gecikebilir.
Adalet gecikmez tez verilmeli.
 

{ "vars": { "account": "G-1P4PM9FP8W" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }