Ordu´nun ilk mebuslarından Şevket Akyaz´ı tarafından 20 Eylül 1925 tarihinde çıkarılmaya başlanan Tekamül gazetesi Cumhuriyetin 10. yılı dolasıyla bir özel sayı hazırlamıştır. Gazetenin başyazarı A.Rıza Şükuh öncülüğünde hazırlanan 24 sayfalık bu özel sayının ilk sayfalarında ülkenin, sonraki sayfalarında da Ordu ilinin Osmanlıdan Cumhuriyete bir karşılaştırılması yapılarak önemli bilgiler verilmiş ve birçok fotoğraf yayımlanmıştır. Bu haliyle Ordu tarihinin Cumhuriyetin ilk yıllarına önemli kaynak olabilecek bir eseri ortaya konulmuştur. ?                 Gazetede Ordu ile bilgiler 14. sayfadan itibaren başlamaktadır. Ordu ile ilgili bilgilerin verilmeye başlandığı sayfanın hemen başında; ?Bir çadırdan bir cihan olduk? ve ?Bir bucaktan bir vilayet olduk? sözleri yer almaktadır. Hemen altında ise ?Ordu: Yükselme, ilerleme sebeplerini ezelden hazırlamış, Cumhuriyette bu tabiat sırrını bulmuş, zengin bir bağırdır!? manşeti atılmış ve Ordu tarihi ile ilgili bilgiler verilmiştir. Diğer sayfalarda da matbuat, maarif, nafia, sağlık, ziraat, belediye, spor gibi konularda Cumhuriyetin 10 yıllık sürecinde Ordu´da yapılanlar Osmanlı dönemi ile karşılaştırılarak verilmiştir. Gazetede yer alan bilgilerden alıntıladıklarımızdan bazıları şu şekildedir.        ORDU´DA MATBUAT                 ?Meşrutiyetin ilanından sonra Ordu´da biri Rumların ?Ağyazar? diğeri ?Ermenilerin ?Petek? olmak üzere iki matbaa vardı. Bunlardan Ağyazar ki bir ayak pedalıyla dikiş ve Belfura makinelerinden ibaretti. Bu matbaa Umumi Harpte  [Birinci Dünya Savaşı] Suşehri´nde kolordu karargahı- na nakledilmiştir. Petek ise fotoğrafını koyduğumuz bir el pedalından ibaret küçücük bir matbaa idi. Bu matbaa Milli Mücadele´de Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin çok işine yaramış Ordu´da Türkçe olarak ilk gazete bu pedalla çıkarılmıştır?? GAZİ KÜTÜPHANESİ                 Gazi Kütüphanesi 926 sensinde mahalli muhasebe tarafından açılmış az zamanda inkişafa [gelişmeye] mazhar olmuştur. 930 senesinde salonlardan birisi halk okuma odasına tahsis edilmiştir. Kütüphaneye bütün günlük gazeteler mecmualar, Maarif Vekaletinin bilumum neşriyatı muntazaman geldiği gibi, faideli görülen her yeni eser bedeli mukabilinde derhal celbedilmektedir?? Gazetede Gazi Kütüphanesi hakkında verilen bu bilgilerden başka ayrıca yıllara göre okuyucu ve kitap istatistikleri de verilmiştir. Bu istatistiklere göre 1933 senesinde kitap sayısı: 1501, açıldığı günden itibaren okuyucu sayısı ise 39.395´tir.      ORTA MEKTEBİMİZ                 ?Karadeniz orta mektepleri içerisinde talebe kesafeti [yoğunluğu], bina güzelliği, laboratuar ve ders levazımı zenginliği itibariyle bir tanedir. Mektebin pek haklı olarak nehari [gündüzlü] liseye çevrilmesini ısrarla istemiş ve bu yolda epeyce neşriyat yapmıştık. Bir taraftan bizim bir taraftan halkın yüksek Maarif Vekaletine ve vilayete müracaatları neticesinde şu haberle sevinmiştik: ?Maarif Vekaletinin 26/7/933 tarih ve 26835 nolu tahriratı [yazısı] suretidir.                 Ordu Orta Mektebinin liseye çevrilmesi hakkındaki teklif tetkik edilmiştir.                 Bu sene bütçesiyle alınan tahsisatla nüfus kesafeti [yoğunluğu] ve bina vaziyeti nazarı itibara alınmak şartıyla ancak dört yerde lise ve yirmi kazada orta mektep açılmasına karar verilmiştir ve maalesef Orduluların dilekleri bu sene için yerine getirilememiştir.                 Halkın maarife [eğitime] karşı gösterdikleri samimi alakadan dolayı vekaletin [bakanlığın] teşekkürlerinin ve ilk müsait fırsatta Ordu Orta Mektebinin liseye çevrilmesine çalışılacağının kendilerine iblağını [bildirilmesini] rica ederim efendim?.? 10 SENELİK NAFİA İŞLERİMİZ ?SALTANAT VİLAYETİMİZE 50 SENEDE 172 KİLOMETRE ŞOSE YAPTI, CUMHURİYET 10 SENEDE 217 KİLOMETRE YOL, 150 KİLOMETRE ŞOSE TAMİR, 337 MENFEZ, KÖPRÜ YAPTIRDI. 7 KÖPRÜMÜZ BİR SENEDE YAPILACAK. NAFİA VEKALETİ MELET KÖPRÜSÜNÜ GELECEK SENE YAPTIRIYOR?.                 ?Cumhuriyetin ilanından evvel vilayet dahilinde 71 kilometre tulünde [uzunluğunda] Ordu-Mesudiye, 16  kilometre tulünde [uzunluğunda] Ordu-Vona ve 85 kilometre tulünde Ünye-Niksar yolları namıyla üç yol vardı. Bu yolların her üçü de 1300 [1880´li] tarihlerinde açılmış ve bu zamana kadar hiç tamir görmemiş olduğundan arabalı vesaitle değil yağmurlu zamanlarda hayvanla bile bazı yerlerinden geçilmek güçtü. Cumhuriyetin ilanından sonra amele-i mükellefe [halkın zorunlu işçiliği] ve nakdi sarfiyatla [para harcanmasıyla] her üçü de tamir olunarak aşağıda yazılı şekil alınmıştır.                 Ordu-Mesudiye yolunun 22. Kilometresinde Ulubey nahiyesi merkezine kadar olan kısmının tamiratı esasiyesi yapılarak hüsnü hale [iyi hale] getirilmiş ve buradan hududa kadar olan aksamı da elyevm [şu anda] her türlü vesaitin sühuletle [kolaylıkla] geçebileceği bir hale getirilmiştir. Umumi tul [bütün yol uzunluğu] üzerinde 104 adet menfez ve küçük köprüler yeniden yapılmış ve bir kısmı da tamir olunmuştur. Sekizinci kilometrede Yemişli Deresi´ne yan ayakları beton orta ayakları ahşap kazık üzerine 45 metre uzunluğunda ahşap ve 11. kilometrede Dedecamii mevkiinde Civil Deresi´nde 53 metre uzunluğunda üç gözlü kargir köprüler yapılmıştır.                 Ordu-Vona yolunun muhtelif mevkilerinde tebdili güzergah [güzergah değişimi] yapılmakla beraber tesviye halini kaybetmiş olan bir çok aksamı da şose ferş olunmak [döşenmek] suretiyle umumi tulü [tamamı] tamir olunmuş ve Perşembe ve Kocalı Derelerine kargir ayaklar üzerine potrelli köprüler ve 42 adet küçük köprü ve menfezler yapılmıştır?? ?HÜKÜMET KONAĞI TEMEL ATMA ŞENLİĞİ BUGÜN, BOLAMAN KÖPRÜSÜNÜN TEMELİ DE YARIN ATILACAKTIR.?                 Vilayetimizde köprüler en başta halk ihtiyacı olarak göze çarpıyordu. Köprüsüz yol, geçit vermeyen yoldur, köprüsüz yol, için için dövünen ve nihayet hiç olan bir muzdarip gibidir. Köprüsüz yollar, vatandaşların iktisadi hayati mesailerini daima kemiren bir afet gibidir.                 Köprüsüzlük yüzünden çok çile çekmiş olan vilayetimiz köprülere ayırdığı bol tahsisatla 6 büyük köprüyü birden yaptırmaya karar vermiş derhal faaliyete geçirmiştir. 257.000 liraya müteahhit Sadık Bey´e ihale edilen köprülerimizin yarın temeli atılacaktır. Bu güzel tesadüfü vilayetimizin ilerisi için uğurlu sayıyoruz. Her varlığa Cumhuriyette ulaşan vilayetimiz, 10. Yılını kutlularken en büyük ümran [gelişme] eserlerine de kavuş- muş oluyor. Bu vesile ile hemşehrilerimize Nafia Vekaletinin de gelecek sene Melet köprüsünü yaptıracağını müjdeleriz.                 Bugün merasimi müteakip vilayet hükümet konağının, öğleden sonra Ağcaova köprüsünün temel atma, Yemişli, Kayacık köprülerinin de açılma şenlikleri yapılacaktır. Bayramın 2. günü Bolaman köprüsünün temel atması Fatsa kaymakamı tarafından yapılacaktır. Vilayetimiz gün geçtikçe yeni yeni eserlerle süsleniyor. Bu mesut inkişafı [gelişmeyi] tabii kabiliyetimizin bir neticesi olarak kabul ediyoruz. Hükümet konağı ve köprüler işinde gösterdiği muvaffakiyetten dolayı Vali Beyefendi´ye şükranlarımızı sunarız?? 10 SENELİK BELEDİYE  FAALİYETİ                 Kasabanın Şarkiye, Saray, Zaferimilli, Düzmahallelerinde yeniden 10295 metre murabbaı kaldırım yapılmış ve şehir içinde ayrı ayrı yerlerde 3750 metre murabbaı kaldırım tamir edilmiş, şehrin bir çok yerleri çamurdan kurtarılmıştır.                 Hamam Deresi´nin 160 santim açıklığında [genişliğinde] 202 metre, Saray Sokağı´nda 50 santim açıklığında 210 metre, Gümrük Caddesi üzerinde beto   nerme olarak 110 santim açıklığında 45 metre,  Düzmahalle ve Hüseyinağa ve Sırrı Paşa Caddesi açıklığında 170 metre lağım yeniden yapılmış ve bunlardan başka şehir ve mahallelerin ayrı ayrı yerlerinde 1320 metre lağım tamir edilmiştir. Yeniden yapılanların hepsi 862 metre uzunluğundadır. Ve bu işe 11500 lira verilmiştir. BATAKLIKLARIN KURUTULMASI                 Şehir içinde Hükümet Caddesi´nin iki tarafındaki bataklık halinde bulunan alçak saha ile mezbele ve bataklık halinde bulunan eski ve terk edilmiş mezarlıklar doldurulmuştur. Doldurulan yerlerin genişliği 28700 metre murabbaıdır. SU YOLLARI İNŞA VE TAMİRİ                 Cumhuriyetten ev-vel birçokları bilirler ki şehrin su ihtiyacı kırık dökük pöhrenklerle [künklerle] çeşmelere gelen sağlığa zararlı sulardan temin ediliyordu. Keçiköy suyu adıyla bilinen oldukça içilir bir su var idiyse de yine boruları kırık ve başka sularla karışık olduğu için tamamen iyi olsa bile umum halka yetecek kadar çok olmadığından içilen bu sular hesabiyle sık sık tifo ve saire gibi geçici ve bulaşıcı hastalıklar çıkıyordu. Bunu gören belediye Cumhuriyetten aldığı kuvvetli inanışla hemen işe başladı ve 1200 metreden şehre gelen taşhane su yolu  funt borularla ıslah ve suyun menbalarını beton hazine içine alarak yabanı sularla karışmamasını temin etti. Bundan başka 50 milimetrelik 4900 metre demir borular ile şehir içinde esaslı de- ğişmeler yaptığı gibi mevcut suların kimyevi tahlilini yaptırarak içilebilen ve içilmeyen suları birbirinden ayırt etmiştir. Fakat artmaya başlayan nüfusun, genişlemeye başlayan şehrin su ihtiyacı bu ilk hamle ile bitmi- yordu. Bunu öteden beri gören ve bilen belediye son zamanlarda su işini kökünden kesip atmayı düşünmüştü. Şehre 16 kilometre uzakta bulunan Akobuz adlı Nazif Bey [dönemin valisi] suyunun ilk iş olarak fenni projesini müteahhise [uzman] yaptırmış ve suyu ayrı ayrı kaynaklardan tahlil ettirmiştir. İstanbul´un Taşdelen gibi çok bilinmiş sularına meydan okuduğu anla- şılınca doğrudan doğruya Fransa´dan getirilen 156.000 metre uzunluğunda 125 metrelik funt borularla döşenmiş ve bir çok masarıf ve uğraşmadan sonra halkın sevinçli gözyaşları içinde şehre akıtılmıştır. Suyun ne kadar iyi olduğunu söylemek için mikyasıma derecesinin 2.50 olduğunu söyle- mek kafidir. Saniyede 6 litre su verir. Yani en kurak bir zamanda günde 500 tondan fazla su biriktirir. Beher nüfusa [kişi başına] günde 55 litre su düşüyor. Suyuna en çok dikkat eden şehirlerde bile bu kadar fazla su az bulunur. ?Nazif Bey Suyu? ka-dar  şehrin ayrı ayrı isimlerle tanınmış suları vardır. Bu-nun için başka su kaynakları aranılmasından mevcut sular mevcut sular 25.000 nüfusa yetecek kadar çoktur??                 ELEKTRİK                 ?Şehrin ve mahallerinin ışık işi Cumhuriyetten evvel 5 numaralı gaz lambalarıyla yapılıyordu. Lambalar her yerde olmadığı gibi olanlar da sabahlara kadar yanamadıkları için sokak ve caddeler karanlık içinde bulunuyordu. Cumhuriyetin yaratıcı hasselerinden [ilkelerinden] nur ve kuvvet alan belediye elektrik işini de başarmıştır. Bugün şehirde işlemekte bulunan 100 bey- girlik jenaratör 200 beygirlik jeneratöre kafi ve tertibatı tamamen haiz bir santral vardır. Şehrin 49500 metre murabbaılık [aşkın] sahasında 120 caddede meydan ve sokakları gün gibi aydınlatan bir şebeke ile iki tane transfimotor muhavvile [dönüştürücü] istasyonu yapılmıştır. Elektrik hayat üzerindeki tesirlerini anlamak için bir an gözümüzü adi gaz lambalarına çevirmek kafidir.                 Belediye tarafından 130.000 lira sarfile meydana getirilen elektrik fabrika ve tesisatı kuruluş tarihi olan 21/4/930 dan 30/6/1933 tarihine kadar 406.969 kilovatsaati şehrin tenvirine [aydınlatılmasına] ayrılmıştır.? UMUMİ BAHÇELER VE PARKLAR                 ?Hükümet binası önünde boş ve civarında otlak olan 40+90 ebadındaki düzlük kargir duvarlarla çevrilerek tarh ve tanzim edilmiş ve çiçeklerle süslendiği gibi elektrikle de tenvir edilerek güzel bir bahçe yapılmıştır. Bundan başka belediye binası önünde Samsun ve Trabzon´da olduğu gibi asri ihtiyacı toplamış [modern] bir park yapılmıştır.                 Çiçeklerle bezenecek bu parkta büfe. Radyo vesair her türlü zevki okşayacak ve istirahatı temin ederek asri vesait bulunacaktır. Parkın havuzu ve etrafı ve parmaklıkları muhte-  lif renkli ampullerle ziyaretçilerin gönlünü bir kat daha okşamış olacaktır. ? SPOR SAHALARI                 ?Gençlik beden terbiyesini bu günkü umumi görüş içinde daha ziyade yükseltmek ve yaşatmak için vaktiyle doldurulan bataklıklar üzerinde 800 metrelik sahada futbol ve tenis ayrılmış ve imar edilerek gençliğe ayrılmıştır.? BELEDİYE BİNASI                 ?Evvelce kira köşelerinde göçebe halinde oturmakta olan belediye son günlerde öteden beri hiçbir müzaharet [yardım] esirgemeyen umumi meclisin yardımıyla zarif ve kafi binaya sahip olmuştur.? DAĞINIK  İŞLER                 ?Cumhuriyetin ilanından sonra takıl pazarında bir zahire hali yapılmış ve iskeleler tamir edilmiştir. Berber aşçı fırıncı, kahveci, kasap hamamcı gibi umumi hizmet erbabı gerek kendilerinin gerek yanlarında hizmet arkadaşlarının iş çevir- meleri kayıt altına alınarak sık sık muayene ve kontrolleri yapılmaktadır. Bugün hiç kimse belediyeyi haberdar etmeden umumi hizmeti yapamaz. Ve hiçbir dükkan açamaz. Bunlardan başka Cumhuriyet devrinde bir çok hastalar muayene ve bir çokları parasız olarak memleket hastanesine ve İstanbul sıhhat müesseselerine sevk edilmek suretiyle genişçe ictimai yardım yapılmıştır.  Evvelce muvakkat [geçici] süpürgeci ile şehrin tenzifat [temizlik] işi yapılmakta idi. Halbuki bu iş sonraları bir talimatname ile zapt ve rapt altına alınarak amelesi tenzifat [temizlik] memuru sıfatıyla daimi bir hale getirilmiş ve kadrosu genişlettirilmekle beraber kendilerine hususi yer ve yatacak yer yaptırılmak suretiyle intizam ve iskanları temin edilmiştir.                 Mevcut tenzifat [temizlik] arabaları yeniden yapılmış ve bu teşkilata İstanbul´dan getirilen atlı arabalarla sıhhi bir şekil verilmiştir?.?                 Tekamül gazetesinin 10.yıl özel sayısında Ordu ile ilgili bu bilgilerin yanında birçok bilgi daha verilmiştir. Tamamını buraya alıntılama imkanı olmadığından sadece bir seçmece yaptık. Bizce Ordu ilinin tarihine kaynaklık edebilecek bu sayının yeniden bastırılarak  bir gazetenin veya derginin eki olarak dağıtılması Ordu için önemli bir hizmet olacaktır.  

Editör: TE Bilisim