Adalet ve Kalkınma Partisi kapatılma tehlikesinden Sayın Haşim Kılıç’ın Başkanlık oyu ile kurtulmuştur. Bu tehlikeyi atlattıktan sonra partilerin kapatılması konusunda gerekli Yasal ve Anayasal düzenlemelerin yapılmasına öncülük etmemiştir. Partilerin hangi hallerde kapatılacağı konusunda Anayasa da halen maddeler bulunmaktadır.
Anayasa’nın 68. maddesinin konu ile ilgili hükümleri şu şekildedir.
3. fıkra: “Siyasi partiler önceden izin alınmadan kurulurlar ve Anayasa
ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.”
4. fıkra: “Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin
bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına,
eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf ve zümre diktatörlüğünü veya herhangi
bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz, suç işlenmesini
teşvik edemez.”
Anayasa’nın 69. maddesinin konu ile ilgili hükümleri ise şunlardır:
1. fıkra: “Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.”
4. fıkra: “Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın açacağı dava üzerine, Anayasa Mahkemesi’nce kesin olarak karara bağlanır.”
5. fıkra: “Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68. maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.”
6. fıkra: “Bir siyasi partinin 68. maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine
aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına ancak, onun bu nitelikteki
fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesi’nce tespit
edilmesi halinde karar verilir. Bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin
üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre
veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye
Büyük Millet Meclisi’ndeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca
zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan
parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı
haline gelmiş sayılır.”
7. fıkra: “Anayasa Mahkemesi yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma
yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.”
8. fıkra: “Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.”
9. fıkra: “Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesi’nin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi Gazete’de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olamazlar.”
10. fıkra: “Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan veya Türk
uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddî yardım alan siyasi
partiler temelli olarak kapatılır.”
11. fıkra: “Siyasi partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları, siyasi partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir.”
Anayasa’nın 149. maddesinin ilgili hükümleri ise aşağıdadır:
1. fıkra: “Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Anayasa değişikliklerinde iptale ve siyasi parti davalarında
kapatılmaya karar verilebilmesi için beşte üç oy çokluğu şarttır.”
4. fıkra: “Anayasa Mahkemesi siyasi partilerin temelli kapatılması veya
kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’ndan sonra
kapatılması istenen siyasi partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir
vekilin savunmasını dinler.”
Anayasada bu maddeler durduğu sürece, Siyasi Partilerin kapatılması konusunda Yargıtay Başsavcısının dava açma imkanı bulunmaktadır. Ayrıca 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununda, parti kapatılması ile ilgili çeşitli maddeler bulunmaktadır. Söz konusu yasal düzenlemeler yapılmadan parti kapatılmasına karşıyız demek samimiyetsizliktir.