İsa Demirci´nin bir günü nasıl geçer, bizlere ortalama bir gününüzü özetler misiniz? Güne sabah ibadeti ile başlarım.Güneşin doğuşu ile mesaime başlarım. Gece geç saatlere kadar süren bir mesai Hyatım var. Öncelikle hemşehrilerimize verdiğimiz sözler var. Dolayısıyla bu sözleri yerine getirmek için geceli gündüzlü çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın emrinde olduğumuzu söyledik. 7/24 insanlarımızın emrindeyiz. İnsanımızın yaşam standardını yükseltmek, gerek yol, su, altyapı gerekse ekonomilerine katkı verecek üretime dayalı çalışmalarda bulunarak günlerimiz geçer. Akkuş, yüz ölçümü olarak Mesudiye´den sonra Ordu´nun en büyük ikinci ilçesi. Yol ağı bakımından da birinci ilçesi. Bu nedenle sorunları da büyük olan ilçesi. Biz göreve geldiğimizde 1300 km.´lik yol ağının sadece 30 km.lik bölümü satı kaplamaydı. Dolayısıyla Ordu´nun en uzak ilçesi olmamız münasebetiyle gözden de gönülden de ırak kalmışız. Bu zamana kadar istenilen hizmeti alamamış olmamız nedeniyle insanlarımız göçe başlamış. İnsanlar bir yerden niye göçer? Ulaşım, sağlık, eğitim sorunları, en önemlisi aşının ekmeğinin peşine düşmüşler gitmişler. Dolayısıyla biz bu hızlı göçü, sıfır noktasına çekemeyiz. Ancak minimize etmek adına mücadele ediyoruz. Görev süreniz içinde seçmeninize söz verip te yerine getiremediğiniz hizmetler, sözler oldu mu? Göreve geldiğimiz süreçler içerisinde Büyükşehrin hizmetleri devam ederken, kamu anlamında 4 yılda hizmetleri almaya devam ettik. Allah´ımıza hamdolsun. Bu anlamda emekleri olan başta Kültür ve Turizm bakanımıza, milletvekillerimize, bir önceki milletvekillerimize çok teşekkür ediyoruz. Akkuş ilçesi Ordu´nun en uzak ilçelerinden bir tanesi olsa da son dönemlerde bu uzaklığı yakınlaştırmaya çalıştık. Devlet hastanesi yapımı vardı bunun ihalesi 18 Ekim de yapılacak. İlçemize 200 kişilik kız öğrenci yurdu yapımı vardı bu bitti. İlçe merkezimize ve Akpınar mahallemize toplum sağlığı merkezi yaptık, her ikisi de hizmete açıldı, şimdi insanlarımıza hizmet veriyor. İlçemizin en büyük sorunlarından bir tanesi olan elektrik kesintisi konusunda trafo merkezi yapıyoruz. İlçe merkezimizde yapılan 3 hidroelektrik santrallerinden oluşacak olan enerjinin çıkışı buradan olacak. Dolayısıyla ilçedeki elektrik kesintisi son bulmuş olacak. Yine ilçemizde fabrika gözüyle baktığımız, adını sevmediğimiz, ilçemize hatırı sayılır bir katma değer kazandıracağına inandığımız açık ceza evimizin kaba inşaatı bitti. Şu anda muazzam bir çalışma var. Önümüzdeki yıl hizmete açılacak. Mahkumların yatmasından, ziyaretçilerin gelmesinden bizim beklentimiz yok. Bizim asıl beklentimiz, açık ceza evlerinin içerisinde atölyeler olacak. Akkuş´un ahşabı burada işlenecek. Akkuş´un ahşabı burada şekil alarak Türkiye´nin dört bir tarafına dağılacak. Bu iş fabrikasyon şeklinde olacak. Bizim bu konudaki beklentimiz bu. Yine ilçemizde Anadolu Lisemizin binası günümüz şartlarına uygun bina değildi. Bunu da yatırıma aldırdık, bunun yanı sıra spor salonunun yatırımını gündeme aldırdık, kaba inşaatı bitmiş durumda. Bunların yanı sıra atıl durumda olan postane binamız vardı. Bunun ihalesi yapıldı, inşaatı da sabaha akşama başlayacak. Bunlar yapılan işler. İlçedeki sıcak asfaltların devam edişi, Tarım kredi kooperatifinin açılışı. Ataması yapıldığı taktirde sosyal güvenlik kurumunun açılışını yapacağız. İşin özü Akkuş eski Akkuş değil, bunu söyleyebilirim. Bir çok yatırımların sözünü aldık, Akkuş şuanda şantiye halinde. Bu şantiyelerimizi toparladığımız taktirde modern görünümü olan, kamu yatırımlarıyla taçlanmış bir ilçe olacak. Akkuş turizm anlamında ciddi beklentilerimiz var. Özellikle yeme içme noktasında tespitler yapıldı. Konaklama anlamında bir eksikliğimiz var. Bunu giderdiğimiz taktirde ciddi bir turizm akışı olacağına inanıyorum. Akkuş´umuzun doğası, bozulmamış yaylaları, derelerimizden akan berrak sularımız bu bizim için turizme kazandıracağımız önemli alanlar. Argan yaylası turizm alanı ilan edilmiş, ancak bize kadar hiçbir işlem yapılmamış. Şimdi oranın haritasını ve imar planını çıkararak Argan yaylamızı çok betonlaşmaya müsaade etmeden orada sosyal tesisleri yaparak turizm alanına dönüştürmek istiyoruz. Geçen yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz Argan yaylası kar şenlikleri Akkuşlular tarafından ciddi bir şekilde kabul gördü. Dolayısıyla bu yıl ikincisini yapacağız. Bu konuda daha çok beklenti var. Bilindiği gibi karın en çok yağdığı yer Akkuş. Akkuş´tan sonra Çambaşı yaylası bilindiği gibi almış olduğu yatırımlarla çok önemli bir turizm merkezi olma yolunda. Akkuş Çambaşına rakip olamasa da bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Çambaşındaki yatırımlar bittikten sonraki 5 yıllık sürecin ardından Karadeniz Ayder, Uzungöl ve Çambaşı olarak anılacaktır. Bizim onlara rakip olmamız söz konusu olmasa da İç Anadolu´yu Karadeniz´e bağlayan karayolu Akkuş´tan geçmesi münasebetiyle, bu yolu bizim açımızdan avantaj olarak görüyoruz. Turizmin bu konuda daha iyi yerlere geleceğini düşünüyoruz. Şimdi olan şelalelerimizin yollarını yaptırıyoruz. Şelaleler sıkıntılı yerlerde oluşuyor. İnsanlarımız bu anlamda buraları görmekte zorlandıkları için, şelalelere ulaşım konusunda yollar yapıyoruz. Bu anlamda buraları ziyaret edecek olan insanlarımızdan da buraları temiz tutmalarını istiyoruz. Bizim burada amacımız doğası bozulmamış olan yerlerimizi insanlarımıza pazarlıyoruz. Turizmde mevcut yolla birlikte Niksar, Akkuş, Ünye daha doğrusu bölünmüş yol hayata geçtiği zaman Akkuş´ta daha güzel işler olacağını düşünüyorum. Akkuş denince akla, Gürgenleri ve Kuru fasulyesi geliyor.Bu konuda neler söylemek istersiniz? Yol, su, altyapının dışında üretim yapacak olan çiftçilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Akkuş´un gürgenleri bundan sonra açık ceza evinde işlenecek. Bunun dışında ilçe esnaflarımıza masa, sandalye, dekoratif işlemeler konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bunun dışında Akkuş´un kuru fasulyesi Akkuş´un belirli köylerinde yetişen bir ürün. Bizde bu bölgedeki çiftçilere özellikle sulama konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Oralardaki sulama işini başarırsak üretimdeki rekolteyi yükselteceğimizi düşünüyorum. Fasulyedeki üretimin artırılması gerekiyor. Şuanda Akkuş fasulyesini yok satıyoruz. Akkuş fasulyesinin üretimi artırıldığı taktirde satış konusu da tamam. Reklam konusunu da yaptık, patentini de aldık, her şey tamam. Bundan sonra üreticiye destek verip ürününü sattırmaktan başka işimiz kalmıyor. Akkuş Belediyesi son yıllarda spora vermiş olduğu destekle sayılı ilçeler arasında yer aldı, bu konuda neler söylemek istersiniz? Akkuş´ta iki metre kar yağıyor. Bu çocukların açık alanda spor yapma şansları yok. Biz burada spor salonlarında neler yapılabiliri konuştuk. Göreve geldiğimizde ekip arkadaşlarımızla birlikte ilçeyi taradık. Çocukları spor salonlarına çekmenin yollarını aradık. Biz bu çocukları internet kafelerden, kahve köşelerinden, sokaklardan nasıl alırız düşüncesiyle yola çıkarak çocuklarımızı, gençlerimizi spora yönlendirmenin çabası içerisinde olduk. Onun için belediyemiz bünyesinde voleybol, boks, masa tenisi gibi branşlarla başladık. Şuanda 5 branşta hocalarımız var. Bir tane spor salonumuz var, bu bize yetmedi. Biz daha sonra Voleybol, Boks ve Masa tenisinde çalışmak için ayrı bir spor salonu yaptık. Salona gittiğiniz vakit cıvıl, cıvıl bütün yorgunluğunuzu unutuyorsunuz. Çocuklarımızı orada gördüğümüz zaman çok mutlu oluyoruz. Sokaktaki çocukları salona çekmek bizim için en büyük başarı oldu. Voleybolda istikrarlı bir yürüyüş oldu. Üç yılda birinci lige çıktık. Bu çocuklarımızın özverili çalışmalarıyla oldu. İlk etapta bizim çocuklarımızın tamamı takımda oynamadı. Bu seneki kadroda yer alan voleybolcularımızdan 5-6 tanesi genç milli takımın formasını giyen sporcular. Genç milli takımın formasını giyen sporcuların Akkuş´a gelmeleri bile başlı başına başarıdır. Biz birinci lige çıkana kadar Akkuş´u temsil ediyorduk, şimdi ise Ordu´yu temsil ediyoruz. Bu nedenle Ordu´yu yönetenlerin bizlere yardımcı olmaları gerekir. Biz gittiğimiz yere Ordu´nun takımı olarak gidiyoruz. Biz uzak bir ilçe olsak ta Orduluların bu takımı benimsemesi lazım ki biz daha iyi yerlere gelelim. Akkuş´ta futbol oynatamasak da Voleybolu daha iyi yerlere getirebiliriz. Bizde bu azim var. Milli takımda oynayan bir sporcu Akkuş´a geliyorsa bu bize olan güvendir. Akkuş, Mesudiye ile birlikte Ordu merkeze en uzak olan ilçelerden bir tanesi, Ordu´nun büyükşehir olmasının sizlere ne denli etkisi oldu? Akkuş´ta zaten bir şey yoktu ki Büyükşehir Akkuş´tan ne götürsün. Gözden ırak kalan gönülden de ırak kalmış. Uzak olduğumuz için bizim sorunlarımız hep lafta kalmış. Akkuş´a gelen ben Akkuş´u çok seviyorum demiş gitmiş. Büyükşehir Mesudiye gibi, Akkuş gibi ilçeler için kurtuluş. Başka çaresi yok. Ordu´nun büyükşehir olmasıyla birlikte çok sayıda projeler ihale edildi. Zamanındaki projeler ihale edilseydi zaten Akkuş´ta bir sorun kalmazdı. Biz Akkuş´ta müteahhitlerle ilgili sorunlar yaşıyoruz. Oski bir işi iki yılda bitirtemedi. Bir beton yol ihalesi yapıldı, fes oldu, iki senede bitiremedik. Müteahhitlerle ilgili sorunlar yaşıyoruz. Yoksa Akkuş´ta ihale edilen işler bitirilseydi Akkuşumuzda sorun kalmazdı. Akkuşumuzda grup yollarımız var, yapıldığı taktirde fazla sorunumuz kalmıyor. Şayet müteahhitlerle ilgili sıkıntılarımız olmamış olsaydı, bizim bugün kayda değer bir eksiğimiz olmayacaktı. Bu yıl yedincisi gerçekleşen Ordu Tanıtım Günleri ile ilgili olarak neler söylemek istersiniz? Bu yıl gerçekleştirilen 7.Ordu tanıtım günlerinin sadece bir tanesinde bulunamadım, onun dışında hepsinde bulundum. Bu etkinlik hemşeriler buluşması oluyor. Ordudaki yaşantıyı veya Ordu kültürünü buraya taşıma, buradaki hemşerilerin eşleriyle dostlarıyla hasbihal oluyor. İlin tanıtımı konusunda 20 milyonluk bir metropolde ciddi bir Ordu nüfusu var. Hal böyle olunca İstanbul´daki tanıtım günleri çok hareketli geçiyor. Bizden önce yapılan etkinlikleri sorduğumuzda çok sönük geçtiğini öğrendik. Dolayısıyla bizim Ordu günlerimiz çok hareketli oluyor. 19 ilçe standımızın oluşu bu etkinliğe ap ayrı bir hava kattı. Hemşerilerimiz çok duyarlı oluyor. Stantları gezenler o havayı alarak geziyor. Akkuş Belediyesi olarak bizlerde stantlarımızda yöresel ürünlerimiz olmak üzere Akkuş Fasulyemizi tanıtmak, ikramda bulunmak, yine Akkuş´un ahşabını öne çıkarmak adına çalışmalar yaptık. Görsellerimizle de doğamızı öne çıkardık. Bu vesileyle hemşerilerimizle hasbihal ediyoruz. İstanbul´daki Ordulular günü bir buluşma, hasret giderme, kaynaşma anlamında olumlu sonuçların olduğunu gördük. Son olarak Kuzey Yıldızı Dergisi okuyucularına neler söylemek istersiniz? Sonuçta bu memleket bizim. Akkuş´u bizim, Mesudi´yesi bizim, Gölköy´ü bizim, Gürgentepe´si, Ulubey´i bizim, Korgan´ı, Kumru´su bizim. Fatsa´sı, Ünye´si bizim. Çaybaşı, Çatalpınar´ı bizim. Perşembesi, Gülyalı´sı bizim. Aybastı´sı, İkizce´si bizim. Ordu´su 19 ilçesi bizim. Bir ilçemizde dram olsa hepimizin yüreği yanıyor. Zaten büyükşehrin amacı bütünleşmek. Ben zamanla bu bütünleşmenin olacağı kanaatindeyim. Bizim Akkuş konusunda paylaşımlarımız oluyor. Hemşerilerimiz çalışmalarımız konusunda Kuzey Yıldızı Dergisini takip ederlerse neleri başardıklarımızı görecekler. Projelerimizi paylaşıyoruz, hemşerilerimiz bununla ilgili yorumlar yaptıkları taktirde bizler bunlardan kendimize ders çıkarıyoruz, eksiklerimizi tamamlıyoruz. Şu da olsaydı daha iyi olmaz mıydı, şu şöyle olsaydı dedikleri taktirde bizlerde bunları dikkate alırız. Biz şeffaf bir yönetim uyguluyoruz, herkesin görüşüne saygı duyuyoruz. Bu vesile ile bizleri ziyaret ederek çalışmalarımız hakkında bilgi paylaşımlarında bulunduk. Kuzey Yıldızı Dergisi sahip ve çalışanlarına sonsuz teşekkür eder, yayın hayatlarında başarılar dilerim.