Ordu Vizyon gazetemizin başlatmış olduğu ve haftada iki özel kişi ile yapılan bugünkü konuğumuz Ordu iş, sanat, siyaset ve spor kamuoyunun yakından tanıdığı Levent Kuyumculuk sahibi Levent Yıldırım oldu. Yıldırım aynı zamanda Ordu Ticaret ve Sanayi odası meclis başkanlığının yanı sıra Ordu işadamları derneğinin başkan vekilliği görevlerini de sürdürüyor. Ordu ekonomisi, siyaseti ve sporu konusunda biz sorduk Levent Yıldırım bu sorulara içtenlikle cevap verdi.   İLİMİZDE TURİZM GELİŞİYOR Ordu ekonomisini değerlendirirken Türkiye ekonomisini de değerlendirmek lazım. Çünkü Ordu 81 vilayetimizden bir tanesi. Türkiye´nin genel ekonomisi nasılsa Ordunun da genel otonomisi minimize edilmişi. Son bir buçuk yılda Türkiye ekonomisinde çok ciddi bir daralma var. Geçen yıl itibarıyla Türkiye ekonomisi %1.5 oranında küçülmüş durumda. 2020 yılı içerisinde ise Türkiye´de %5 oranında büyüme bekleniyor. Ordu´da bundan fazlasıyla nasibini alıyor. Ordu ilinin bu anlamda en şanslı olduğu bölüm fındık gibi önemli bir döviz getirisi olan ürünün olması. Bu anlamda fındık işi ile iştigal edenlerin gelirinde her hangi bir azalma olmadı. Tabi ki bu da bizler için büyük bir avantaj. Fındık konusunda Ordu´ya giren geliri biraz daha arttırmalıyız. Bunun yanında hepimizin bildiği önemli bir konu ise ilimizde turizm gelişiyor. Otellerimizde ciddi derecede yatak kapasitemizde artışlar var. Onun yanında sanayiye dönük olarak büyük firmaların burada yatırım yapma gibi bir talepleri var. Organize sanayimiz şuanda yeterli olmadığı için buna cevap veremiyoruz. Yapımı devam eden sanayi sitemiz hizmete girdiği andan itibaren Türk ekonomisine katkı sağlamaya devam edecektir.   İNSANIMIZ ALTINI YATIRIM ARACI OLARAK GÖRÜYOR   Son 10-15 yıldaki trend altının ileri yönde seyretmesi altına olan güveni biraz daha fazlalaştırdı. Dolayısıyla altına olan güven fazlalaştıkça yatırımcının sayısı da fazlalaşmış oldu. Ordu´da altına rağbet var. Bunun en büyük nedeni insanımızın altına olan güveni. Şöyle geriye dönüp baktığımızda insanımız altını genelde düğünlerde alırdı. Şimdi de düğünlerde zorunluluk olarak alsalar da çoğu insanımız karlı bir yatırım olarak gördüğü altına fazlasıyla yatırım yaptıklarını görüyorum. Altının da yatırımcısına zarar ettirmediği gözlenirse altına yatırımı yerinde bir karar olarak görüyorum.   ÇAMBAŞI ORDU´NUN PARLAYAN YILDIZIDIR    Ordu ili son dönemlerde turizm anlamında hatırı sayılır derecede ivme kazanmıştır. Çambaşı yaylasına yapılan tesislerin Ordu turizmine katkı sağlayacak çok büyük potansiyeli vardır. Bu potansiyele cevap vermek lazım. Sadece coğrafi güzellik önemli değil. Aynı zamanda buraya gelecek olan insanları rahat ettirmemiz lazım. Dolayısıyla biz bundan 6-7 yıl önce işadamları ile birlikte kurduğumuz ortaklık yapısı şuanda meyvelerini vermeye başladı. Bu oteli önümüzdeki yıl bitirmeyi planlıyoruz. 80 yataklı kapasitesi ve hizmet kalitesi de yüksek olan otel olacak. Bu otelin bulunduğu alanda kayak merkezinin bulunmuş olmasının yanında Çambaşına yakın olması bu ilgiyi, alakayı daha da artırıyor. Bu da bölgeye olan rağbeti fazlalaştıracaktır.   TMO´NUN PİYASAYA GİRMESİNİ OLUMLU OLARAK GÖRÜYORUM Toprak Mahsulleri Ofisi bilindiği üzere regülasyon görevini görüyor. Bu kurumun asli işi ticaret değil. Ama üretim konusunda da fazlasını alması konusunda TMO´ya ihtiyaç var. Serbest piyasa düzeninde bu işin sanayicisi üreticideki fındığı çekebilecek kadar maddi güce sahip olabilmesi arzu edilen bir durum. Bu söz konusu olmayınca regülasyon görevi gören TMO´nun piyasaya girmiş olması, üreticiyi koruma bakımından bence olumlu.   ORDU SANAYİ BÖLGESİ DEĞİL   Ordu ili öteden beri sanayi şehri değil. Neticede burada ağır sanayi, otomotiv sanayi veya onun yan sanayisi gibi bir şey yok. Burada oluşturulacak fındık sanayisi dışında başka bir sanayiyi çok az ölçüde görebiliriz. Fındık sanayinin gelişememesi buradaki insanların üretimle ilgili olarak ilişkilerine bakmak lazım. Yine sanayiyi geliştirecek olan Ordu´da yaşayan sanayicilerimiz. Bu da bizlerin bu konuda çok da yeterli olmadığını gösteriyor. Bu söylememim sakın yanlış anlaşılmasın, bunu kötü anlamda söylemiyorum. Her geçen gün teknik artıyor, üretimlerimiz fazlalaşıyor. 2020 yılı sonrası bu alandaki üretimlerimiz farklı şekilde ilerleyerek gidecektir. Ordu´da sanayinin gelişmesiyle ilgili olarak ümidim var. Şimdiye kadar istenilen derecede artmaması pazara olan uzaklığından kaynaklandığını düşünüyorum. Biz İstanbul´a 900 km uzaklıktayız. Her hangi bir üretim yaptığımızda buradan pazara taşınmış olması üretim anlamında çok olumlu olmuyor. İletişim, taşımacılık gelişti, imkanlar gelişti. Artık herkes her şeyi farklı yerlerde üretemeye başladı. Ordu bu işten nasibini ne kadar alır ama bilmiyorum, ama bundan sonra daha hızlı bir gelişim göstereceğimiz ortadadır.   OLMAYAN PARAYI BİR BAŞKASINA ÖDETMEK KADAR KÖTÜ ŞEY YOK Belediye başkanları ileriye yönelik ciddi yatırımlar yapıyorlar. Fakat ileriye yönelik ciddi borçlar bırakıyorlar. Her seçilen belediye başkanları geçmiş dönemlerde bırakılan borçlarla uğraşmak zorunda kalıyor. Bence buna bir düzenleme getirmek lazım. Belediyenin bir bütçesi vardır. Bu bütçe karşılığında hizmet yapılmalı. Olmayan parayı bir başkasına ödetmek kadar kötü bir şey yok. Belediyeler kar amaçlı kurulan kurumlar değildir. Bunun yanında belediyenin borçsuzluğu da doğru değildir. Buna bir düzenleme yapmak şart. Bankaya gidip kredi alarak hizmet yapmak bana çok doğru gelmiyor. Belediyeler parası kadar hizmet verirse bu sıkıntılar yaşanmamış olur. Bugün işadamları paralarını alamaması konusunda belediyelerden şikayetçi. Bir belediye başkanı kendi döneminde belediyenin bütçesi kadar para harcamalı. Bunun bir düzenlemesi olacaksa bu konunun bir an önce gerekli yerlerde görüşülerek halledilmesi gerekir. Belediyeler borçlanma yetkisiyle görev yapmamalı. Bu işin bir kriteri olmalı, bu işte kritere göre borçlanılmalı. Bankadan kredi alıyorsunuz hizmet yapıyorsunuz. Hal bu ki, borçlanarak yarına ipotek veriyorsunuz. Bu bana çok sağlıklı gelmiyor. Çünkü belediyelerin gelirleri var. Belediyeler kendi bünyeleri içerisinde para biriktirebiliyor. Hizmetin kasadaki para ile yapılması, hem hizmeti satın alanlar açısından hem de ödemeler açısından son derece sağlık olur diye düşünüyorum.   ÇALIŞMALARI DEVAM EDEN YOLLAR BİTTİĞİ TAKDİRDE ORDU´NUN ÇEHRESİ DEĞİŞECEK Kabadüz Çambaşı yolu yapılıyor. Kabadüz ile Ordu arasındaki yolun da bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Bu yol Ordu turizmi açısından çok büyük önem taşıyor. Çevre yolunun çok az bir yeri kalmasına rağmen çok güzel oldu. Çevre yolunun sanayiden geçmiş olması çok iyi bir şey değil. Bu yol teknik olarak Ordu trafiğini rahatlattı. Paranız olsa bile her şey para ile olmuyor. Bir işin yapılma süresi var, o süreyi bekleyeceğiz. Karadeniz Akdeniz yolu olarak adlandırdığımız Karadeniz´i, iç Anadolu ya, İç Anadolu´yu Ak Deniz´e bağlayacak yolun Karadeniz İç Anadolu bölümü bitmek üzere. Yakın bir zamanda Sivas´a gitmiştik. 10 kilometre kadar bir bölümün kaldığını gördük. Bunun da kısa bir süre içerisinde biteceğini düşünüyorum. Biz buradan Sivas´a oradan da Ak Deniz´e direkt bir yolla inebiliyoruz. Hem ticaret, ham taşımacılık hem de turizm anlamında çok ciddi bir katkı sağlayacak. Bu yolun Sivas´a kadar olan bölümü bitti sayılır. Sivas´tan Ak Deniz´e kadar olan bölümü de bittiği takdirde bu yol 750 kilometre olarak hizmet verecek. Bu da Ordu-İstanbul arasından yakın bir yol anlamına geliyor. O yolun bitmesi demek hem oradan buraya, hem de buradan oraya gidecekleri daha pratik yoldan, özellikle taşımacılık anlamında son derece olumlu olacak.   BU İŞ İSTEMEKLE TALEP ETMEKLE OLMAZ Ordu´da aktif siyasetin içerisinde yer alan Levent Yıldırım, Milletvekilliği belediye başkanlığı gibi görevler verilmesi durumunda bu grevleri seve seve yapabileceğini söyledi. Bu iş istemekle, talep etmekle olmaz. Memleketimize hizmet etmek, milletimize hizmet etmek, Türkiye´mize hizmet etmek, dünyada yaratılan her şeye hizmet etmek bizim temel şiarımızdır. Dolayısıyla önümüzde böyle bir talep olursa imtina etmeyiz. Allah için, memleket için böyle bir görev bize layık görülürse bu işi hem seve seve, hem de istekli olabileceğim anlamında bir hevesim var. Bu iş benim istememle olmaz. Kısmet nasip olursa neden olmasın.     BİR İLDE 3 TANE ORDUSPOR´UN OLMASI TUHAF DEĞİL Mİ? Bu karmaşasının bir an önce ortadan kalması lazım. Bir ilde 3 tane Orduspor olması sizce tuhaf değil mi? Nihayetinde Ordu bir futbol şehri. Kafaların karışmamasında fayda var. Ben bunun zaman içerisinde düzeleceğine inanıyorum. Yıllarca Orduspor kulübünde yöneticilik yapmış birisi olarak maçlara gidemiyorum. Kendimde bir coşku, heyecan hissedemiyorum. İnşallah yakın zamanda heyecan duyduğumuz Ordusporluluk aşkı hangi tarafa kayacaksa bu işin bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz. Orduspor futbol kulübüne başkan olan Şükrü beyin ismi gayet güzel bir isim. Şükrü bey daha önce Orduspor kulübünde üst düzey yöneticilik, başkanlık yapmış, bunların çoğunda da başarılı olmuş bir isim. Şükrü bey gibi isimleri sporun, Türk sporunun içerisine çekmek faydalı bir şey, bunu sadece Orduspor için söylemiyorum. Bu iş gönül işi, bu iş severek yapılan bir iş. Burada hem paranızı hem de zamanınızı harcıyorsunuz. Bu iş kesinlikle sevilmeden yapılmaz. Çünkü bu iş çok fedakarlık gerektiren bir iş. Spor yöneticiliği siyaset gibi bir şey değil. Bu iş maddi fedakarlıklara da dayanıyor. Bugün her türlü sporun içerisinde yönetici olarak gördüğümüz insanları kutlamak lazım.   NASİP KISMET BİZİ BU İŞE GETİRDİ Biz babadan kalma ticaretçiyiz. Daha önceden demir ticareti yapıyorduk. Kuyumculuk konusunda lise arkadaşımın bu konuda talebi olmuştu. Sonrasında o arkadaşımla birlikte 4 yıl kuyumculuk yaptık. 1993 yılında ben kendi mağazamı açtım. Sanayi demirleri satan bir işimiz varken kuyumculuk hiç aklımdan geçmemişti. Nasip kısmet bizi bu işe getirdi. Bu işi yaptığım için mutluyum. 30 yıldır yaptığım işi çok seviyorum.   YAŞANABİLİR GÜZEL BİR TÜRKİYE VE ORDU HAYAL EDİYORUM Memleketimizi hem ekonomik, hem refah, teknik açıdan altyapısından üst yapısına kadar bütün sorunları çözülmüş, sosyal olarak yaşayan insanların kendilerini çok rahat hissedecekleri, severek yaşayabilecekleri, sosyal olarak kültürel anlamda yaşayabilecekleri bir ülke diliyorum. Şuanda ufak tefek hadiseler olsa da çok güvenli bir ilde yaşıyoruz. Gerek ilimizde gerekse ülkemizde çok güzel işler yapıldı. Bundan sonra üzerine katarak rahat bir yaşam süreceğimiz gibi bundan sonraki kuşaklara rahat bir ortam bırakmak adına güzel bir Türkiye ve Ordu hayal ediyorum.

Editör: TE Bilisim