Ordu´nun bir asır daha yeni bir oda binası inşa etmesine gerek yok. Bu bina son sistem teknoloji ile yapıldı. Öncelikle 2016 yılının bir değerlendirmesini yapar mısınız? İlk 6 aylık süreçten memnun musunuz? İkinci 6 aylık dönemden neler bekliyorsunuz? Ordu Ticaret ve Sanayi Odamız 110 yıllık bir oda. 110 yılda sahip olamadıklarımıza son 6ayda sahip olduk. 110 yılda sahip olduklarımız; eski oda binamız ve kasamızdaki 4,5 milyon para idi. Şimdi odamızın arsasının yarı bedeli, 110 yılda yapılanların tamamından fazla. Elbette geçmiş dönemde bura- da görev alan tüm başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerimize teşekkür ediyorum. Tabi biraz taşın altına elimizi koymamız lazımdı. Biz 6 yıl önce bu arsayı 2 milyon liraya satın aldık. Şu anda bu arsanın değeri 12 milyon lira. Bu binayı ise iç donanımıyla be raber yaklaşık 8 milyon liraya yaptık. Binaya 500 bin lirası açık borç olmak üzere 1 milyon lira kredi kullanarak yerleştik. Daha geride 2 milyon lira değerinde bir binamız var. Kısacası biz bu binayı sıfır borçla yapmış olduk. Başka bir deyişle eski binayı sattığımızda borcumuzu tamamen kapatıyoruz. Yaptığımız yeni binanın yanı sıra daha 1,5 dönüm arsamızda boş duruyor. Buranın 3 bin 200 metrekare arsası var. Yani kalan arsamızı da satmaya kalksak 110 yılda oluşturulan bütün birikime denk geliyor. Bundan 20 yıl öncede bina için arsa alınabilirdi. Örneğin değerleneceği için iki arsa alınıp biri satılarak diğer alana yine borçsuz bina yapılabilirdi. Belki o zaman şartlar müsait değildi ama ilk başkanlık dönemimde artık bir arsa almamız gerektiğine inandık. Üçüncü başkanlık dönemim-de ise bu binayı inşa etmeye ihtiyaç duyduk. Ve bugün gelinen noktada şunu ifade etmeliyim ki, Ordu´nun bir asır daha yeni bir oda binası inşa etmesine gerek yok. Bu bina son sistem teknoloji ile yapıldı. Burada kullanılan bir çivinin ve bir fayansın dahi barkodu bellidir. Binanın camları ise Türkiye´de kullanılan en son sistemle giydirildi. Isıyı ve soğuğu içeri dışarı vermiyor. Binanın ısıtma ve soğutması tamamen elektrikle olu- yor. İçeride doğalgaz dahi kullanmıyoruz. Bina yazın nasıl soğutuluyorsa kışında öyle ısıtılacak. Yani şuanda elektrikle her şeyi halletmiş durumdayız. Modernlik ve işlev bakımından Ordu´da yapılan ilk üç binadan bir tanesidir. Yine bu 6 ayda ekonomi bakanlığına ihracatçıyı destekleme projemizi seçtirdik. ?Uluslararası Ekonomiyi Güçlendirme Projesi? olarak geçiyor. Fındıkla ilgili bu projenin değeri 3 milyon Euro. Bu projenin yüzde 75´ini devlet hibe olarak ödüyor. Proje ile on defa ihracatçılarımızı yurt dışına götüreceğiz. Buna karşılık yurt dışından ithalatçı fir- maları Türkiye´den mal aldığı bölgeye getireceğiz. Böylelikle fındığı sadece bir firmaya değil en az on firmaya daha fındığın satış imkânını sağlamış olacağız. Örneğin Ordu´dan kalkıp Hindistan´a gideceğiz. Orada ki firmalarla görüşüp onları buraya getireceğiz. Bütün masrafları ise ekonomi bakanlığı karşılayacak. Oda tarihinde 5 bin euroluk proje geçmezken tek bir projede 3 milyon euroluk proje geçirdik. Yine Karadeniz?Akdeniz yolu üzerin- deki odalarımızı ziyaret edeceğiz. Bunların giderleri de kalkınma ajansından bize hibe edilmiş olacak. Başka bir projemizde ise odamızın imkânları ile yurt dışında bir ülkeye gideceğiz. Kimseye yük olmadan ihracatçılarımızı da yurt dışına ücretsiz götürüp getiriyoruz. Bu oda sadece bizim değil belediyemizin, kurumlarımızın ve Ordulunun odasıdır. OTSO olarak yeni hizmet binanıza geçtiniz. Hizmet binasının her aşamasında önemli emekleriniz oldu. Bizlere süreci anlatır mısınız? Bu proje nasıl hayata geçti. Bundan 6 yıl önce şuanda Zonguldak Valisi olan Ali Kaban beyden arsayı temin ettik. O zaman 2 milyon liraya aldığımız arsanın şimdiki değeri 12 milyon lira. İhaleyi piyasa değerinin 1 milyon altında inşaatı yapan firmaya verdik. İnşaatın ardından Bursa Ticaret ve Sanayi Odamızın katkıları ile 580 milyon liralık iç donanım malzemelerini 320 milyon liraya aldık. Ortalamaya vurulduğunda yüzde 45 indirimle bu malzemeleri temin ettik. Bakın bu sadece karşılıklı bir diyalogla oldu. Yine 100 bin lira tutarında bir bedelle çevre düzenlemesi yapılıyor. Ancak Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz beyin sayesinde bu tutar ödenmeden çevre düzenlemesi tamamlanmış olacak. Yine Altınordu Belediyemiz para almadan oturum izni verdiler. Ben odamız adına kendilerine teşekkür ediyorum. Bu oda sadece bizim değil belediyemizin, kurumlarımızın ve Ordulunun odasıdır. Yine OSKİ en cüzi ücretle ihtiyacımızı karşılamış oldu. Özetle toplam 2 milyon lira değerinde esnafımızdan ve kurumlarımızdan indirim aldık. 1 milyon lira değerinde de müteahhit indirimi aldık. Ordu Büyükşehir Belediyemiz ile beraber yürüttüğümüz projeler vardı. Bunlar içinde hiç para ödemedik. Nihayetinde şuanda odamızı 2 milyon lira daha fazla olması gereken fiyattan Ordululara sunduk. Ve şuan ki haline getirdik. OTSO´nun eski binasının satışı ile ilgili son durum nedir? Şuan da üçüncü ve dördüncü katı siyasi bir partiye sattık. 1 ve 2.katlar için de görüşmelerimiz sürüyor. Zaten bu katları da sattığımızda çok rahatlayacağız. İnşallah bu sayede banka borcunu da kapatarak bu seneyi bitireceğiz. Tüm işlemler tamamlandığında özetle yeni binamıza borçsuz geçmiş olacağız. Fındığın son durumu ile ilgili genel bir değerlendirme yapar mısınız? Ayrıca yen sezonla ilgili öngörü ve beklentileriniz nelerdir? Fındık serbest piyasaya bırakılmadan önce piyasa düzenleyici bir kuruluşa ihtiyaç vardı. Bu Fiskobirlik gibi üretici birliği ya da devletin desteklediği TMO veya tarım kredi kooperatifleri olabilirdi. Bu şekilde fındık serbest piyasaya bırakılsaydı daha hakkaniyetli bir durum olurdu. Şimdi binlerce üretici ve tek bir alıcı var. Tek alıcının insafına kalmış bir fındık dünyası var. Adam yine bugün 3 dolara alıyor. Yarın fındığı 2 dolara da almaz. İşte bu yüzden ürün borsası kuruluncaya kadar fındığa devlet desteğinin devam etmesinden yanayız. Devlet en başta fındığı alıcının insafına bırakmamalıydı. Geçen yıl 1 kg fındıkla aldığımız parayı bu yıl 2 kg fındıkla alamıyoruz. Demek ki piyasaya geçen yılın ancak yarısı kadar para girdi. O nedenle de fındığa dayalı illerin ekonomisi sıkıntılı. Bunu engellemek için fındık piyasasını dengeleyen bir kuruluşu ürün borsası kurulana kadar hayata geçirmemiz lazım. Bu konuyu hükümetimiz ve yetkililerde biliyor. Sorunları kendilerine aktardık. İnşallah yeni dönemde piyasa düzenleyici bir kuruluşu piyasaya sürerler. Fındığın normal değeri 14-15 lira olmalı. Leblebi 15 lira ise fındığında bu fiyatta olması gerekir. Türkiye´deki fındığın yüzde 65´ini tek bir firma alıyor. Fiyatı ve piyasayı da o belirliyor. Ne yazık ki iç alıcılar dahi bir dış alıcının kontrolünde oluyor. Hükümetimiz acilen 3 milyar döviz getiren bu ürüne destek vermelidir. Ulaşım alanı ile ilgili bir takım proje çağrılarınız oldu. Bu konudaki beklenti ve düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız? Ordu en uzun sahile sahip iki üç ilden bir tanesi. Bu kadar uzun sahili olup da limanı olmayan bir şehir olmaması lazım. Biz mademki turizm şehriyiz, o halde Ordu´da kurvaziyer bir limana ihtiyacımız var. Madem 3 milyar döviz getiren ürünün üçte biri Ordu´da oluyor, fındığımızı en ucuz fiyatla yurt dışı-na götürecek konteynır lima- na ihtiyacımız var. Ordu´nun bu limanlara acilen ihtiyacı var. Acil olan bir başka ihtiyacımız, havaalanımız yapıldı. Şuanda 25´e yakın uçak günlük olarak inip kalkıyor. Karayolumuzda önemli. 1 saatte hem Trabzon´a hem Samsun´a geçiyoruz. Bunlar güzel şeyler. Ulaşım konusunda Ordu Büyükşehir Belediyemizin samimi ve azimli çalışmaları neticesinde Ordu yol ağıyla örülüyor. Köy ve mahalle yollarımıza varana dek asfalt yollar inşa ediliyor. Sadece iç yolların yapımı için Ordu´ya gelen para 730 milyon. Bakın bu para Cumhuriyet tarihinde Ordu´ya gelme- di. Ama buna rağmen Ordu yaşanabilirlik kriterleri bakımından 59´uncu sırada. Biz ilk 20´de yer almalıyız diye inanıyorum. Bunun içinde altyapı tedbirlerini almalıyız. Yani yollarımız tamamlanmalı, limanımız yapılmalı ve Samsun´dan Sarp´a giden tren yolunun Ordu Giresun hattından geçmeli. Kırsaldan şehre göçü önlemek için iç bağlantı yollarının bir an önce bitmesi lazım. OTSO girişimi ile TOBB tarafından yapılan 32 derslikli yeni Endüstri Meslek Lisesinin son durumu hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye Odalar Borsa Birliği Türkiye´de bazı dersliğe ihtiyacı olan illere okullar yaptı. Bizde 28.´sini Ordu için aldık. OSB de okul yeri vardı orayı değerlendirelim dedik çünkü orada arazi yok. Sanayi Bölgesinde ki üyelerimiz yapılacak Endüstri Meslek Lisesi için araziyi bize reva görmediler, bizim okula ihtiyacımız yok dediler. Bizde yıllardır bekliyorduk. 32 derslik 3 atölyeli bir okulu Ordu´ya tamamen hibe ediyoruz. Bu okulumuzu Akyazı Mahallesinde güzel bir alana inşa edeceğiz. Okul alanı şuanda belli oldu. Bu okulu daha önce yaptırmayan Orduluları Allah´a havale ediyorum. Kalkınmış ülkelerde Meslek liseleri % 60´ın üstünde yer alır. Biz de Türkiye olarak bu rakamlara ulaşacağımızı düşünüyorum. 5 yıl önce İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası bize 16 derslikli bir okul verdi. Ancak yer problemimiz vardı. Daha sonra TOBB´da 16 derslikli bir okulu tarafımıza hibe etti. Biz de her ikisini birleştirip 32 derslikli okulu şehrimize kazandırmanın gayretine düştük. Eğer Ordu Büyükşehir Belediyemizin yer noktasında yardımı olmasaydı 32 derslikli bu okul yapılamayacaktı. Başkanımız Enver Yılmaz Bey sağ olsunlar bize 22 dönümlük arazi buldu ve valiliğe teslim etti. Daha sonra da ihalesi yapıldı. İhale edilen yerin bir kısmında mil çıktı. Yani zemin uygun değildi. Bu sebeple okul yerini zemini daha uygun olan bir alana aldık. 5 yıl önce yapılacak okulu bu kadar geciktirenlerin sırtında bu memleket insanının vebali vardır. Ben hakkımı helal etmiyorum. Ordulular da etmesin. Okula ihtiyacımız yoktur diye imza toplayan organize sanayi bölgesi sakinleri bunun bedelini ödemelidir. Ordu´nun Büyükşehir olmasıyla değişen çehresi hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayrıca Ordu´nun geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bir defa ?büyük? keli mesi cazip bir kelime. 30 büyükşehirden biriyiz ve devlet büyükşehirleri kalkındırmak zorunda. Yaşanabilirlik kriterlerine bakıldığında Trabzon ve Samsun´uda görüyoruz. Bizde 30 yıl önce onların sahip olduğu imkanlara sahip olsaydık bugün bu kriterler içinde 59´uncu sırada olmazdık. İnşallah 10 yıl içinde bizde yaşanabilirlik noktasında ilk 20´nin içinde olacağız. Büyükşehir Belediye Başkanımız yatırımcıyı Ordu´ya çekmek ve kenti genel olarak daha yaşanılabilir hale getirmek için her noktada elinden geleni yapıyor. Turizm sektöründe ise valimiz gece gündüz Ordu´yu tanıtmaya çalışıyor. Mükemmel bir kente sahip olmamıza rağmen kendimizi yeterince tanıtamadık. Yani Ordu´yu Türkiye´ye ve dünyaya yeterince pazarlayamadık. Ordu´nun güzelliği hiçbir ilde yok. Fakat maalesef tanıtımda eksik kaldık. İşte bu yüzden büyükşehir olmamız bu eksiklerimizi kapatmamızda bize çok fazla yardımcı oluyor. Son olarak Ordu kamuoyuna ve okuyucularımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Ordu´ya sahip çıksınlar. Artık başka şehirlere göç vermeyelim. İstanbul ve A nkara gibi illerde yaşayan Ordulular memleketlerine dönsünler. Nüfus kayıtlarını Ordu´ya aldırsınlar. Sadece İstanbul´da yaşayan 1 milyon Ordulu var. Bu hemşerileri mize Ordu´ya dönmelerini istiyorum. Nüfusu 1 milyon olsun. Ayrıca üniversitemize, Büyükşehrimize, valiliğimize sahip çıkalım. Artık bölge müdürlüklerini Ordu´da görmek istiyoruz. Samsun ve Trabzon´da yirmişer bölge müdürlüğü varken Ordu´da bir tane bile yok. Lütfen Ordu´ya sahip çıkalım.