Bundan 94 yıl önceyi düşünüyorum. Atatürk ile kurulan Cumhuriyetin ilk yıllarından  itibaren önemli atılımlar ve değişikliklerin gerçekleştirildiği alanlardan bir tanesi de eğitim ve öğretim alanında olmuştur. Ordu ve Ordu´ların üzerinde durdukları en önemli  konulardan biriside şüphesiz Ordu´da bir Lise açılması meselesiydi. Ordu´da birçok ilk ve ortaokul kurulmasına rağmen yine de her yönden eğitim çok yetersizdi. Gerçekten Ordu gibi oldukça münevver bir kesimin yaşadığı,  iktisadi ve tarımsal faaliyetin yoğun olduğu bir ilde bir Lise açılması zarureti kaçınılmazdı. 1940´lı yıllara kadar Ordu ili de bu gelişmelerden tam olarak nasibini alabilmiş değildi. 1947 yılına kadar Ordu´da bir lise yoktu. Fakir ve garibanın çocuğu ne kadar zeki ve çalışkan olursa olsun, en fazla ortaokulu okuyup, Ordu´da bir Lise olmadığı için tahsilini yarım bırakıp, amele oluyordu. Maddi durumu iyi olan aileler ise Lise tahsili için Samsun, Trabzon ve İstanbul´a çocuklarını yollayıp, yatılı olarak okutuyorlardı. Ordu´lular, bu eğitimdeki adaletsizlik yüzünden ne pahasına olursa olsun, Ordu´da bir Lise açılmasını ısrarla istiyorlardı. O zamanın Milli Eğitim Bakanı olan Reşat Şemsettin Sirer bir gün vapurla Ordu´ya gelmişti. Bakanın önüne ahşap iskelede biriken Ordu´lu gençler yüzlerce pankart ve dövizlerle çıkmışlardı. Bütün kalpler ?Lise? için çarpıyor, bütün diller hep bir ağızdan ?Lise isteriz? diye bağırıyordu. Ordu il merkezinde bir Lise ihtiyacı senelerce hissetmiş bulunan tüm Ordulular; dönemin Milli Eğitim Bakanı Şemsettin Sirer´in Ordu´yu ziyaret etmesinden faydalanarak bu arzularını kendilerine heyecanla iletmişler ve hükümetin bu işe el atmasını istemişlerdi. Bakan Ordululara; ?Evvela siz bir özel lise açınız kısa zamanda ona resmiyetini vermekte bizim vazifemiz olsun? demişti.                 Bakanın bu teminatı üzerine Ordulular kolları sıvamışlar ve önce ?Özel Lise Açma Kurumu? adıyla bir cemiyet kurmuşlar, çevreden 20.000 Lira yardım toplamaya muvaffak olmuşlardı. Bu kuvvetin, bu birliğin karşısında bütün zorluklar, engeller, bütün formaliteler dize gelmişti. Lisenin ilk  kuruluş aşamasında Gazeteci olan Ali Rıza Gürsoy´un yanı sıra yine  günümüzde pek bilinmeyen birisi daha vardı. O da herkesten fazla bu işe gönül koymuş, işin gerçekleşmesini organize etmiş idealist bir muallim olan Mehmet Can Akbulut idi. Onun büyük emekleri ve çabaları olmuştu. Mehmet Can Akbulut doğma büyüme Ordu´luydu.  Ordu´ya Lise açılması için önderlik eden şehrin büyüklerinin aklına ilk gelen isim oydu. Lise işini takip edenler onu Trabzon Lisesinden izinli olarak Ordu´ya getirttiler. Ordu´da ilk lise açılmasını Can Akbulut hocanın başarılı organizasyonu ile temin edilmişti. Böylece Ordu´lu gençlerin lise açılma arzusu da nihayet yerine gelmişti. Ordu´ya büyük bir mücadeleden sonra Lise açılmış ve o kültür yuvasının bütün mesuliyeti Can Akbulut´un üzerine yüklenmişti. Ordu Lisesinin kurucusu olan Can Akbulut, aynı zamanda iyi bir Matematik hocası ve başarılı bir idareciydi. Can Akbulut, memleketin hayırlı bir evladı olarak; Okulunun başarısı için daima gece gündüz fedakârca çalışmıştı. Can Akbulut, Ordu´da görev yaptığı (1947-1956 ) yılları arasında mütevazi hareketleriyle kamuoyunun da sevgisini ve takdirini kazanmış; çevreyi gayet iyi tanıdığı için talebeleriyle yakından ilgilenmiş, öğrencilerini geleceğe güvenle adım atabilecek bireyler haline getirmeyi, diğer öğretmen arkadaşlarıyla beraber sağlamıştı.                 Bundan sonra geri kalan kanuni formaliteler tamamlanmış, 18 Kasım 1947 yılında Ordu Milletvekili Şair Yusuf Ziya Ortaç, Vali Cemal Gönenç, Milli Eğitim Müdürü Burhan Kanıt ve Lise Müdürü Can Akbulut´un eşliğinde  yapılan parlak ve heyecanlı bir törenle bugün 19 Eylül İlköğretim Okulu olan binada ?Ordu Özel Lisesi? Sivas, Trabzon ve Samsundan sonra dördüncü bir lise olarak öğretime başlamıştı.  İlk yıl üç şubesi olan dördüncü sınıfla eğitime başlayan ?Ordu Özel Lisesi? 1948/49 yılı eğitim döneminde ikisi  beşinci, biri dördüncü sınıf olmak üzere toplam  130 öğrenciyle tedrisata devam etmiştir. O yıllardaki Okul yönetmenlikleri gereği okullarda öğrenci birlikleri kurulması mecburiydi. Okul yönetimi de buna uyarak Gezi, Spor, Tiyatro, Kooperatif, Edebiyat birlikleri oluşturmuştu. Bu birlikler öğretmenlerin nezaretindeki öğrenciler tarafından idare edilirlerdi. Okulda kültürel ve edebiyatla ilgili mecmualar hazırlanıyor, spor faaliyetlerinde her branşta birincilikler alınıyordu. Eğitim veren öğretmelerin hepsi kendi branşında başarılı ve yüksek tahsilli idi. Ordu Özel Lisesi Müdürü ve Matematik hocası olan Mehmet Can Akbulut yönetimindeki öğretmenlerden bazıları şunlardı; Nezahat Ataoğlu (Fransızca), Cahide Hanım (Edebiyat), Huriye Genç (Tabiat Bilgisi), Saadet Bacınoğlu (Biyoloji), Rikkat Hanım ( Beden Eğitimi), Emine Altınel ( Coğrafya),Haldun Çango (Kimya), M.Can Akbulut ( Lise Müdürü), Hamdi Aras (Ortaokul Müdürü), Ahmet Çağlayan (Matematik), Sıtkı Can ( Edebiyat), Cemalettin Padir (Fransızca), Hasan Öztürk (Fransızca), Ziya Baykara (Tarih)?                 Ancak Ordulular özel liseden sonra resmi lise isteklerinin peşini de bırakmamışlardı. Ordu Milletvekili Şair Yusuf Ziya Ortaç´ında TBMM´de gösterdiği yoğun çaba ve destek sonucunda Milli Eğitim  Bakanlıktan gelen bir telgrafla Ordu Lisesi nihayet resmileştirilmişti. 26 Eylül 1949 tarihinde Ordu ili ilk resmi lisesi orta kısmayla beraber eğitime başlamıştı. Ordu Lisesi  aynı zamanda bu tarihte Merkez İlköğretim Okulu eski binası olarak bilinen yere taşınmıştı. Daha sonra yeni lise binası yapılıncaya kadar Merkez İlköğretim Okulunun eski binasında eğitim ve öğretim hizmetlerine devam etmiş,1950 yılında ilk mezunlarını vermişti. Ordu Lisesi yeni binasının temeli 1962 yılında atılmış, 25 Kasım 1964 tarihinde idare ve öğrencilerin emeği ile yapılan Atatürk Büstü ile beraber törenle hizmete açılmıştı. Ordu Lisesi, 1966-1967 Öğretim yılından itibaren Ortaokulu ayırarak müstakil olmuştur. Bugün her türlü imkanlara ve birçok üniversiteye gidebilen günümüz gençleri için  bu anılar Ordu´ya geçmişte bir Lise kurulması için  o zor yıllarda nasıl mücadele edildiğini bilmeleri açısından umarım faydalı olmuştur. Öyle değil mi?

Editör: TE Bilisim