Medical Park Ordu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Güngör Balta, "Down Sendromu bir kromozom anomalisidir. Hastalık değil, farklılıktır. Fazladan oluşan bu kromozom çocuğun zihinsel ve fiziksel gelişiminde gecikmelere sebep olur. Down Sendromlu çocuklar toplum içinde hayat kurabilecek ve önemli başarılara imza atabilecek düzeylere gelebilirler" dedi. "Down Sendromu Farkındalık Günü" nedeniyle açıklamalarda bulunan Medical Park Ordu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Güngör Balta, kesin nedeni bilinmese de sendromun radyasyon, virüsler ve otoinmün mekanizmalar ile oluşabileceğinin düşünüldüğünü söyledi. Sendromun ilk olarak 1800'lü yıllarda Dr. John Down tarafından tarif edildiğini hatırlatan Uzm. Dr. Güngör Balta, "Down Sendromu'n da ailenin eğitimi ve güncel bilgi-lere sahip olması ve down sendromu dernekleri ile iletişim halinde olması önemlidir. Bu çocuklar toplum içinde hayat kurabilecek ve önemli başarılara imza atabilecek düzeylere gelebilirler" diye konuştu. Down Sendromu'nun tüm yaş grupları ve sosyoekonomik seviyelerde görülebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Güngör Balta, "İleri yaş anne adaylarında genç yaş anne adaylarına göre artmış riskleri vardır. Özellikle 35 yaş üzerinde bu risk belirgin olarak artar. Her 800 ila 1000 doğumda bir down sendromlu bebek doğmaktadır. Tüm dünyada 6 milyon civarında, ülkemizde ise 100 bin bin civarında down sendromlu bireyin yaşadığı tahmin edilmektedir" ifadelerini kullandı. Annenin hamileliği sırasında Down Sendromu açısından bazı tarama ve tanı testleri uygulandığını söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Güngör Balta, şu bilgileri paylaştı: "Tarama testleri olasılık belirleyen testlerdir. Hamileliğin 11 ila 18. haftalarında uygulanmaktadır. Tarama testlerinde anne karnında bazı proteinler ölçülerek olasılık hesapları yapılır. Üçlü tarama testinde dört adet protein düzeyi ölçülerek ayrıca ayrıntılı ultrason yapılarak risk oranları belirlenmeye çalışılır. Son zamanlarda bunların haricinde anne karnında bebeğe ait DNA parçacıklarını inceleyen ileri bir tarama testi daha vardır ve daha yüksek bir olasılık oranı vermektedir. Tarama testlerinde risk oranı yüksek çıkan gebelere kesin tanı testleri uygulanır. Bu tanı testleri koryon villus örneği alınması, amniosentez ve kordosentez uygulamaları ile kromozom yapısının direkt incelenmesine dayanır. Kesin tanı testleri gebeliğin 13 ila 22. haftalarında uygulanır. Bu araştırmalar annenin yaşı 35'in üzerindeyse, anomalili bebek doğurmuşsa ve tekrarlayan düşük öyküsü varsa mutlaka uygulanmalıdır. Down Sendromu tanısı konulan gebeliklerde yaşam sınırına ulaşmadan önce tanı konulması halinde Genetik Uzmanı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Perinatolog ya da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanının ortak onayı ile gebeliğin sonlandırılmasına karar verilebilir. Doğmuş bebekte şüpheli bir durum varsa, kesin tanısı periferik kandan kromozom analizinin yapılması ile konulabilir." Down Sendromlu çocukların hafif zihinsel gerilikleri ve orta düzey zekalarının mevcut olduğunu, zamanında önlem alınmazsa yaş ilerledikçe bu durumun artış gösterebildiğinin altını çizen Uzm. Dr. Güngör Balta; alınabilecek önlemler konusunda şunları söyledi: "Down Sendromu'nda özel bir tedavi yoktur. Eğitim çok önemlidir ve erkenden başlanmalıdır. Eğitimler özel rehabilitasyon merkezlerinde uygulanmaktadır. Motor gelişiminin desteklenmesi açısından ilk haftalardan itibaren fizyoterapi programları uygulanmalıdır. Erken eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi, alternatif terapiler ve oyun grupları ile olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Ayrıca ailenin eğitimi ve güncel bilgilere sahip olması ve Down Sendromu Dernekleri ile iletişim halinde olması önemlidir. Bu çocuklar toplum içinde hayat kurabilecek ve önemli başarılara imza atabilecek düzeylere gelebilirler. Burada önemli olan, mevcut kapasitenin maksimum düzeyde kullanılması ve uygun desteklerin verilebilmesidir. Down sendromlu bireyler toplum içinde ön yargılı ve ayrımcı davranışlara maruz kalabilmektedirler. Bu bireylerin sosyal hayatta diğer insanlardan izole olmadan yaşamaları çok önemlidir. Down Sendromu Farkındalık Günü gibi etkinlikler sayesinde toplumun bilgilendirilmesi ve ön yargılardan kurtulmaları için önemlidir. Unutulmamalıdır ki, onların bizlerden eksiği yoktur aksine +1 fazlalıkları vardır."