CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun´un TBMM Plan Bütçe Komisyonunda gündeminin ilk maddesi muhtarlardı. Torun, kanun tasarısının görüşmelerinde hazır bulunan Bilim ve Teknoloji Bakanına ve ilgili bürokratlara muhtarların yaşadıkları sorunları anlattı. Muhtarların hem ofis giderlerinin karşılanması hem primlerinin devlet tarafından ödenmesi için önerge verdiklerini söyleyen Torun, iktidarın önergeleri reddettiğini söyledi. Torun, ?huhtarlarımıza hep ?demokrasinin ilk ayağı? deriz, ?toplumumuzun önderi? deriz, her şeyi deriz ama maalesef onların yetki ve sorumlulukları anlamında gereken önemi hâlâ yerine getiremedik. Hâlâ bir kurumsal yapıları yok, hâlâ bir hizmet binaları veya sürdürdükleri faaliyetlerle ilgili, maalesef, bir bütçeleri yok. İlk sevincimizi onlarla paylaşırız, acımızı onlarla paylaşırız, evimizden sokağa adımımızı ilk attığımızda onlarla karşılaşırız, birçok sorunumuzun çözümünde onları önümüze katarız, çözüm isteriz ama onların sorunlarını da bir türlü çözüme kavuşturmayız.? diyerek muhtarların yaşadığı ekonomik sorunların giderilmesini istedi. Torun, ?kırsalda yaşayan ve şehre gidip gelmek zorunda olan, kendi köyünün sorunlarını çözebilmek için belki haftanın belli günleri bürokrasinin kapısını zorlamak, yerel yönetimlerin kapısını zorlamak için sürekli giden, yanında belki de ihtiyar heyetini de götüren bir muhtarımızı düşünün. Ayda birkaç kere gittiğini düşünseniz, yol parası, yemek parası, şu parası, bu parası? İnanın karşılaması mümkün değil. Kaldı ki muhtardır, toplumun her sorununa koşacaktır, demin de söylediğim gibi, düğününe gidecektir, cenazesine gidecektir, birçok alanda vatandaşının yanında olacaktır. Bunların hepsi belli bir maliyet gerektiriyor. O yüzden muhtarlarımız sadece emeklilerin tercih ettiği, sorumluluk almak istediği görevler olmamalı, özendirilmeli, teşvik edilmeli, iddialı olmalı ve bu anlamda da seçilirken de sadece seçim günü, bastırılan bir kâğıtla değil, adaylığını aynı yerel yönetimciler veyahut da seçime diğer katılanlar nasıl belirliyorsa önceden belirlenmeli. Son anda, o gün dahi müracaat ederek muhtar adayı olabiliyorsunuz. Yani, mutlaka bununla ilgili oy pusulaları düzenlenerek bir başvuru ve o anlamda bir sorumluluğun da yerine getirilmesi lazım. İyi hâl kâğıdı falan da istenmiyor. Yani aday olacak olan muhtarın, seçilecek olan muhtarın gerçekten sabıkası var mıdır, herhangi bir suçu var mıdır, bu bile araştırılmıyor. Ancak göreve geldikten sonra bir şikâyet vuku bulmasında belki görevden çekiliyor. Bu sefer tekrar başa dönmüş oluyorsunuz ve bu da biraz da işin kurumsal yapısına zarar veriyor. Tabii, muhtarlarımızın, demin de söyledik, ellerinden bazı yetkiler alındığı için de gelir imkânları da kalmadı. Belediye meclislerinde temsil hakları yok, sadece ricacılar. Herhangi bir kurumda ancak diyaloglarıyla, kişisel ilişkileriyle hizmet alabiliyorlar. Eğer hükûmete yakın değilse hep ayrı bir sıkıntı. Çünkü çıkardığı oya göre değerlendiriyorlar. Bu anlamda, her türlü yükü çeken onlar, her türlü sıkıntıyı çeken onlar. Muhtarlarımızı belli yetkilerle değerlendirmemiz gerekiyor. Muhtarlık görevi kurumsal bir yapıya kavuşmalı, bütçeleri olmalı, sosyal güvenceleri kamu tarafından karşılanmalı ve kendilerine hiç değilse belli zorunlu giderlerini karşılayabilmeleri için yasal düzenlemeler yapılmalı.? dedi.
Editör: TE Bilisim