Kıymetli dostlarım: Yüce Allah yine bir af ve mağfiret kapılarını açtı Rabbimiz âdeta kullarını günahtan temizlediği mübarek gecerden üçüncüsü olan Miraç gecesinde buluşmanın heyecanını çok şükür hep birlikte yaşıyacağız inşallah.
Sohbetimizle alakalı olarak isrâ ve Miraç nedir? sorularına açıklık getirelim.
İlk olarak İsra nedir: İsra Gece yürümek, yola gitmek, gece yolculuğu etmek, ettirilmek anlamlarına gelir.
İkinci olarak Miraç nedir;Miraç:Göğe çıkmak yükseğe çıkış aracı demektir.
Biz Müslümanlar için en önemlisi olan Onbir ayın sultanı,Ramazan şerif ayının habercisi olan Miraç Kandili, Sevgili Peygamber efendimizin arşa (göğe) yükselmesi olayı olarak biliniyor.
Her sene Miraç Kandili Kameri aylardan,Recep ayının 27'ci gecesine denk gelmektedir 2023 yılı itibariyle,Bu yıl 17 Şubat Cuma gününe denk gelen Miraç Kandilini,Hazreti Muhammed'in göğe yükseldiği gün olarak, Rabbimin izniyle bep beraber idrak edeceğiz inşallah.
İslam'da Mirac mucizesi; Hicretten bir buçuk yıl önce, 621 M. yılının başlarında vuku bulmuş olmakla birlikte gece yolculuğu anlamına gelen İsra, Hz.Peygamber (sav) in geceleyin Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya götürülmesini ifade eder. Kimi ulemalara göre yürüyerek gitmeştir. Miraç hadisesi ise, Mescid-i Aksa'dan semaya kadar olan yükselişi ifade eder. Yüce Allah'ın huzuruna çıkmasına denir.
Hz peygamber (sav) efendimiz bu yolculuğu Burak denilen bir binitle yapmıştır.Burak, anlam olarak Allah'a yaklaşan ve yaklaştıran binit'e denir.
Yüce Allah Kura'n'ı Kerim'de bu olay bizlere şöyle ifade etmektedir.“Kulunu (Muhammed’i) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.” (el-İsrâ, 1)
Miraç olayı Hz peygamber efendimize bir teselli niteliğinde mükâfattır.Hz peygamber ve darda kalan,Müslümanların tesellisidir. Bu nasıl olmuştur sorusuna karşılık vereceğimiz cevap Aynen şöyledir. Tarihin her döneminde olduğu gibi Mekkeli müşrikler her zaman olduğu gibi İslam davetini engellemek için işkence ve eziyette sınır tanımamış, Müslümanlara karşı sosyal ve ekonomik boykot uygulamışlardı.
Boykot nedir? İslam'a karşı her türlü tutum davranış ve engellemelerdir. Müslümanlara karşı alınan boykotlar tam sona ermişti ki, bu sefer de Peygamber sav Efendimizin kendisini daima himaye eden amcası Ebu Talib’i ve en sıkıntılı zamanlarında destekçisi olan sevgili eşi Hz. Hatice annemizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyordu. Peygamberimizin bu içinde bulunduğu üzüntülü halinden yararlanmak isteyenler,Peygamberimizin himayesiz kaldığını düşünen müşrikler, O’na reva gördükleri eza ve cefay'ı daha da artırdı. Bir çıkış yolu arayan Allah Resûlü sav efendimiz İslam’ı tebliğ etmek için Taif’e gitti. Ancak orada da hakaretlere maruz kaldı.Yolu kesilip hatta taşlandı her tarafı yalandı.Vucudunun her yeri Kan revan içinde kaldı. İşte böyle bir durum içersinde iken yardım ve teselliye en çok muhtaç olduğu böyle bir zamanda Cenâb-ı Hak, Habibi’ni himaye ederek O’na İsra ve Miraç mucizesini lütfet'ti.
İslam kaynaklarında İsra ve Miraç olayı şöyle geçmektedir.Hz Peygamber (s.a.v) Efendimiz önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da Yüce Mevla’nın sonsuz ayet ve kudretini müşahede etmek için semaya kadar uzanan içerisinde pek çok ilahi hikmet ve bereketi barındıran bir yolculuktur.
Sevgili Peygamberimizin bizlere Miraç’tan üç büyük hediyeyle döndüğü rivayet olunur.
1-)Beş vakit namazın farziyeti ve kılınış şekli,miraç gecesinde oldu.
2-) Allah'a şirk koşmayanların cennete gireceği müjdesi verildi
3-) Bakara son iki ayeti "Amenerrasulü"diye başlayan ayet indirildi.(Bakara 285.286)
Ne yazık ki kıymetli dostlarım eskiden olduğu gibi günümüzde de bu olaya karşı çıkanlar bulunmaktadır.Çünkü onların ataları olan ‘Ebucehiller' gibi, yani her şeye karşı çıkanlar, burada bazı karacahil Müşrikler; Allah’ın sonsuz kudretinden bihaber oldukları için, kervanların iki ayda gidip geldikleri mesafeyi, Rasûlüllah (sav)’in bir gecede nasıl katadebileceğini bir türlü algılayıp kabullenemiyorlardı.Ancak nefislerini ıslah edemeyenler, kendi elleriyle yaptıkları putları ilâhlaştıranlar, Mirac’ı nasıl anlayacaklardı.Çünkü Rasûlüllah (sav); onların hayâl dahi edemeyecekleri‘Burak’ denilen binekle gidip gelmişti. O Burak ki, ‘şimşek’ hızında hareket eden bir binekti.
Miraçtan şunu anlamaktayız.İnancında dolayı darda kalıp, zûlme uğrayanların yardımcısı Hz. Allah'ın olduğudur.
Müslümanlara düşen görev:Allah tarafından indirilen,Kur'an'a ve sünnete bağlı kalmaktan geçmektedir.Yine içinde bulunduğumuz üç'ayları iyi değerlenmek.Miraçla gelen namaz davetine yürekten icabet edip omuz omuza kıyama duralım. Miracın bereketiyle secdeye varalım.Tevbe ve zikirlerde bulunalım Allah'a dua için ellerimizi kaldırdığımızda depremzede kardeşlerimizi de bu dualarınızda unutmamaya gayret gösterelim, Öncelik kazaya kalmış namazları daha sonra nafilerde kılarak İmanın onurunu, kul olmanın sorumluluğunu hep beraber bir kez daha hatırlayalım. Türkiye'mizde yaşanılan depremlerden kendimize dert çıkaralım. Bugün var yarın yok olduğumuzu veya yok olacağımızı
Hatırlayalım.Değerli dostlarım anneler çocuklarının beşiklerini sallarlar uyusun diye, Cenabı Hak yeri sallar zelzeleler oluşturur, kullarım uyansın kendine gelsin kul olsun diye, Öyle demiyormuyuz! Ey yerin göğün sahibi Allah'ım bizleri çeşitli musibetler, depremler, açlıkla,kıtlıkla, Yaşanması halinde katlanılması zor olan kaza ve belalarla terbiye eyleme, Kıymetli kardeşlerim Ülkemizde yaşanılan depremle depremzelerin durumuna bakarak bizlerde bir kul olarak ders almalıyız.Bugün afatı onlar yaşadılar,Ya bu afatı bizler yaşamış olsaydık.Şimdi bizlere düşen görev onların yanında olmak,Onlara yardımcı olmaktan geçmektedir.Dün zengin olan apartman sahibi olan kıracısı ile aynı kaderi paylaşıyor ve aynı kuyruğa girip ekmek,yemek alıyor.Yine İbreti âlem için hatırlatmak istiyorum. Unutulmaması adına hatırlatmak istiyorum, Bundan bir yıl önceleri Dünyada ve ülkemizde yaşanılan(virüs) pandemi nedeniyle evlerimizden dışarıya çıkamazken,Bugün bunun tam tersi yaşanıyor depremzede kardeşlerimiz bakın bugün evleri başlarına yıkıldı evlerine giremiyorlar.
Kıymetli dostlarım bizleri yok yerden var eden yaratan Rabbimizle irtibatımızı kopartmayalım her daim hatırlayalım."Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya,hemen yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmayı unutmayalım.(Hadisi şerif)
Deprem bölgesindeki kardeşlerimiz akşamleyin sabah Hangi elbiseyi giyeceğim veya yarım kalan işimi yaparım hesabını yaparken,akşam şen şatrak yattılar sabahı göremediler.Akşam zengin yatan sabah bütün malını kaybetmiş olarak sabahladılar veya ölümü yattılar.Allah bizleri beterinden inşallah..."Allah'ım Biz ancak sana kulluk eder Biz ancak senden yardım dileriz bizi doğru yol ilet nimet verdikleri yoluna sapıtanların azanların yoluna değil.(bakara 5.6.7)
Değerli dostlarım! Sizlerden istirhamımdır hep beraber depremzede kardeşlerimizle gönül köprüleri kuralım.Şahsım ve milletim adına depremde ölen depremzede kardeşlerimize Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı yararlara şifalar, sağ kalanlara, yaşana azmini yitirmeyen kardeşlerimize Yüce Allah yar ve yardımcıları olmasını diliyorum Allah bu millete böyle bir acı daha yaşatmaz inşallah...
Ölü ruhlara değil,Diri ruhlu olan,can taşıyanlara selam ve duam ile.. kandiliniz kutlu olsun.