Milliyetçi Hareket Partisinde (MHP) Cumartesi günü yapılacak olan İl kongresi öncesinde Nihat Şensoy’un adaylığının Genel Merkezce ‘üyelik süresi’ nedeniyle onaylanmaması, şok etkisi yarattı. Nihat Şensoy konu ile ilgili Aktuğ Otel’de beraberinde MHP eski Milletvekili Rıdvan Yalçın, Şemsettin Şahin, Yaşar Pamuk, Onur Şahin ile bazı partililerin katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Zehir zemberek bir açıklama yapan Şensoy şu görüşlere yer verdi: “Sayın Genel Başkanımızın hayır duasını aldıktan sonra Teşkilat işlerinden sorumlu genel başkan yardımcımız Şevkat Çetin beyle yaptığım görüşme sonucu 2002 yılında aday adayı olup partimizin 9 ay üyesi olarak kalmış bulunmam ve bizzat genel merkezimizde form doldurmak suretiyle yeniden canlandırılan üyeliğime istinaden aday olmamda hiçbir sakınca bulunmadığının ve kucaklayıcı bir ekip oluşturmamın talimat edilmesi üzerine, Ordu’ya dönüşte geniş bir kabul sonucu yollara düştük. Adaylığım süresince camianın saygın ve vefalı insanları her yerde bizlere yüreğini açtı. Beklentimin üzerinde ilgi ve destek gördüm. Bu büyük destek şahsıma yönelik olmaktan öteye saygıya, sevgiye, demokratik yarış şartlarına olan özlem ve genel başkanlık makamının temsili olarak il başkanlığı makamının şahıslara endeksli kullanımı yerine, bütün camiayı ve muhtemel adayları kucaklamasına olan ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Adaylığım süresince ülkücü ahlak ve hukuka yakıştırmadığım tehdit ve hakaretlere, çirkin iftiralara maruz kaldım. Yılmadım. Aynı üsluba düşmedim. Kendimi ve yapacaklarımı anlattım. Şahsıma oy vermeyecekse de beni ve ekip arkadaşlarımı saygı ve sevgiyle karşılayan ve toplantı yapmamıza imkan sağlayan ekseriyete rağmen, baskı altında kalarak ziyaretlerimizi engellemeye çalışan ilçe başkanlarımızla da maalesef karşılaştık. Sorun etmedim. Son talimatları almak üzere genel merkezimize dün yaptığım ziyarette daha evvel imza edip üyelik formunu teslim ettiğim ve aday olmamda sakınca olmadığını bildirmiş bulunan teşkilat başkanımız üyelik süremin aday olmama yetmediğini tarafıma bildirdiğinde yaşadığım şoku hala atlatabilmiş değilim Halen ilçe başkanı ve yönetici olduktan sonra üye olduklarını bildiğim birçok değerli arkadaşımın varlığı aday olma kararımı olumlu etkilemişti. Ben aday olmak adına üniversite eğitimi süren iki evladıma sunacağım imkanı kısıtlama adına memuriyetten emekli oldum. MHP genel merkezinden aldığım talimat ve telkinin tartışılmaz doğruluğuna inançla çıktığım bu yolda dün itibariyle adaylığımın engellendiğini üzülerek belirtiyorum. Ordu’da 19 ilçe kongresini adaysız gerçekleştiren ve delegenin tamamını belirlemiş mevcut yöneticilerimizin adaylığımı engellemek adına gösterdikleri çaba ve havada uçuşturdukları dosyalar ilimiz siyaseti bakımından ibret vericidir. Ben kürsüye çıkıp inandığım doğruları ifade ederek yenileceksem de sanıkta ülkücü iradenin tecellisi ile yenilmeyi tercih ederdim. Kendi oluşturdukları ve iradelerini hiçe saydıkları delegelerimizin şahsım ve ekibime olan teveccühü karşısında panikleyenler, sandıkta yenemeyeceklerini anlayanlar, yarışmak yerine adaylığımı engelleyerek masada mağlup olmamı sağlamış bulunuyorlar. Bugün üzülerek ifade ediyorum ki aday olamayacağımı, olsam bile salona gelemeyeceğimi söyleyenler kazanmış, demokrasi kaybetmiştir. Bugün baskı kazanmış, hoşgörü kaybetmiştir. Bugün uzaklaştırma kazanmış, kucaklaştırma kaybetmiştir. O salona sokulmayan, o kürsüye çıkartılmayacağı söylenen Nihat Şensoy değil milliyetçi -ülkücü iradenin ekseriyetidir. Ancak biliniz ki mücadele bitmemiş, yeni başlamıştır. Elbet sevginin, saygının, ahlak ve erdemin, demokratik yarış şartlarının egemen olacağı günler gelecektir. Parti içinde iktidar olmayı, ülkede iktidar olmaya tercih edenler bu tavırlarının acı sonuçlarıyla elbet yüzleşecektir. Tek tesellim, baskı altında ortaya çıkamasalar da, açıkça kendilerini ifade edemeseler de, bayrak açamasalar da, muhataplarının yüzüne karşı haykıramasalar da bu kendinden başkasına yer vermeyen anlayışı tasvip etmeyen arkadaşlarımın görünenden çok daha fazla olduğunu bu vesile ile öğrenmem olmuştur. Biliniz ki ben bu davaya 38 sene önce kalbimle, ruhumla üye oldum. Ve hiç o üyelikten vazgeçmedim. Kayıtlardaki üyeliğin gönlümde hiçbir hükmü yoktur ve bundan sonra da gönül üyeliğim devam edecektir. Bu süreçte baştan beri yanımda olan ve camianın ortak aklını yansıttığına inandığım Sayın Rıdvan Yalçın, Sayın Onur Şahin, Sayın Yaşar Pamuk beye ve isimlerini tek tek saymaya imkan olmayan yüreği büyük dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”