Haber: Ersin YÜCE
Milliyetçi Hareket Partisi 23. Dönem Milletvekili Av. Rıdvan Yalçın, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül´ün iyi hal açıklamasını, artan şiddet olayları ve Ceren Özdemir cinayetine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yalçın, giderek artan şiddet olaylarının uyuşturucu kullanımındaki artışın büyük etkisi olduğunu belirtti. Kadına şiddette biz kadınları sığınma evlerine hapsediyoruz oysa saldırgan olanı bir şekilde kadından uzak tutmanın yolunu bulmamız gerekmez mi diye soran Yalçın, ?somut acı olayda gencecik kızımızı katleden cani yakalanırsa hayatının sonuna kadar ceza evinde kalacağını biliyor. Ama bu durum suç işlemesine engel olmuyor. Bir insan nasıl olur da bu kadar duygusuz, merhametsiz hale gelebilir? Hiç tanımadığı, arasında hiçbir mesele olmayan birini bir insan nasıl öldürebilir? Bu sorulara cevap bulmak zor. Bilinmelidir ki yaşadığımız şiddet olaylarında uyuşturucu kullanımındaki artışın yadsınamayacak kadar büyük etkisi vardır ve kimse tehlikenin farkında değildir? dedi.
Cezaların yüksekliği cinayetleri ya da şiddet eğilimini azaltmaya yetmiyorsa sorunun gündelik öfke nöbetleri içine hapsetmeden değerlendirmek gerektiğini belirten Yalçın, ?ancak en önemli husus şudur ki insan hayatına karşı işlenen suçlar bakımından işleyenlerin suç işleme enerjileri bitene kadar toplum içine salınmamaları gereklidir. Ceren Özdemir´in öldürülmesi hadisesi insanlık dışıdır. Hepimizin idam cezasını geri istemesine yol açmıştır. Ancak Ordu halkı elbette dikkatli olmalıdır. Kuşkulu birini gördüğünde derhal 155 polis imdat telefonunu aramalıdır. Bir tehlikeye maruz kaldığında yardım istemelidir. Ancak bilinmelidir ki Ordu Türkiye´nin en güvenli illerinden biridir. Yaşadığımız vahşi cinayet elbette herkesi tedirgin etmiştir. Ancak bu vahşi cinayet alışılmışın dışında bir örnektir genelde haklı ya da haksız bir nedene dayalı olarak şiddet kullanımı gerçekleşmektedir somut olayda ise yaşaması için hiçbir nedeni bulunmayan bir caninin tesadüfi olarak bu kızımızı kurban seçtiği anlaşılmaktadır. Bu hunharca cinayeti bizim başka suçlardan hapis yatan insanlarımız bile lanetler. Milletimiz devlete güvensinler ama dikkatli olmayı da ihmal etmesinler? dedi.
Yalçın, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül´ün ?zalimce cinayetlerin ardından görülen davalarda, somut ve hukuk temelli tatmin edici gerekçelere dayanmayan ´iyi hal´ gibi soyut değerlendirmelerle canilere ceza indirimi yapılması vicdanları yaralamaktadır" sözlerine ise ?Sayın Bakan yeniden iyi hal indirimi gündeme getirmiş. Bu anlayış bile içinden geçtiğimiz şiddet sarmalına bakışın ne denli sığ olduğunu göstermeye yeter de artar bile. İyi hal indirimi diye bilinen konu Türk Ceza Kanununun 62´inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, suçtan sonra gösterdiği davranışlar ve cezanın sanığın sonraki yaşamındaki etkileri gibi sebeplerle hakimin cezadan indirim yapabilme imkanı bulunmaktadır. Hakim sanığın hak ettiğini düşünüyorsa ağırlaştırılmış müebbet yerine müebbet hapis, müebbet hapis yerine 25 yıl ve süreli hapis cezalarında ise 1/6 oranında indirim yapabilir. Ancak kamuoyunda sıkça söylediğinin aksine sadece kravat takmakla bu indirimden faydalanılamaz. Zaten genelde sabıkası olan ve bir daha suç işlemeyeceği kanaati vermeyen sanıklara da bu indirim uygulanmaz. Anlatmak istediğim bu indirimi yapmak yasal mecburiyet olmayıp tamamen mahkemenin takdirinde olan bir husustur. Bu takdir her olaya ve sanığa göre değişir. Ancak doğru uygulandığında faydalı bir düzenlemedir. İçinden geçtiğimiz süreç içinde takdiri indirim gündem olmaması gereken önemsiz bir detaydır. Sanılanın aksine bizim ceza sistemimizde önemli suçların cezaları zaten oldukça yüksektir. Ancak infaz sisteminde sorunlar vardır ve sık sık çıkarılan aflar dengeyi bozmaktadır. Genel olarak şiddet ve özelde kadına şiddet konusu yalnızca hukuk biliminin alanına hapsedilemez. Meselenin eğitimle, sosyoloji ile çok yakından ilgisi vardır? dedi.
Editör: TE Bilisim