Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Anayasa değişikliği ile ilgili 330 oyu alacaklarını düşündükleri anda düğmeye basacaklarını söyledi. Kurtulmuş canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Kurtulmuş, diğer partilerin de sürece katılmalarını arzu ettiklerini belirterek CHP ile de temas kuracaklarını kaydetti. Kurtulmuş, idam cezasının getirilmesine ilişkin, "İdam meselesi de bir anayasa değişikliği getiriyor. Burada hassas olan nokta hiçbir demokratik ülkede siyaset halkın taleplerine karşı duyarsız kalamaz. Halkın böyle bir talebi var. Gittiğimiz her yerde bütün siyasi partilerden insanlara özellikle 15 Temmuz´da 246 şehit vermiş olan milletimizin büyük çoğunluğu bunları idam edin diyor. Dolayısıyla bu bir toplumsal taleptir? dedi. Kurtulmuş´un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: "330´U ALACAĞIMIZI ANLADIĞIMIZ ANDA DÜĞMEYE BASARIZ" Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Anayasa teklifinin ne zaman Meclis´e getirileceğine ilişkin Burada bir takvim söylemek mümkün değil. Biz başkanlık sistemini tek başına bir başkanlık sistemi olarak görmüyor ve gündeme getiremiyo- ruz öteden beri. Türkiye´nin bir takım anayasal reform sürecine ihtiyaç var. Bu reform sürecinin bir parçası olarak Türkiye´de etkin bir yürütme mekanizmasını sağlamak için başkanlık sisteminin en doğru yol olduğunu düşünüyor ve bununla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyorduk. Belli bir noktaya gelindi. İki paket bu konuda hazırlanmıştı. Birisi çok kapsamlı bir anayasa değişikliğidir. Birisi de daha dar kapsamlı başkanlık sistemi ve onunla ilgili olarak hem başkanlık sisteminin hem yasamanın hem de yürütme mekanizmasının yargı mekanizmasıyla ilgili gerekli bir takım adımların atılacağı daha dar kapsamlı bir paket. Burada bir anayasa değişikliği söz konusu olduğu için AK Parti tek başına gücü yetmiyor. Bunu bir diyalog içinde bütün partilerle sadece Milliyetçi Hareket Partisi ile değil Cumhuriyet Halk Partisi ile de diyalog içinde götürmek isteriz. Nihayetinde siyaset yapıyoruz 330´u bulabileceğimize inandığımız anda. Milliyetçi Hareket Partisi metni getirsinler görelim diyor, bu metinler üzerinde diğer partilerde görüşlerini beyan ederler katılıyoruz katılmıyor derler ortaya bir sonuç çıkar. Evet parlamentoda yapılacak oylamada grup kararı alınmıyor herkes kendi vicdanıyla hareket edecek ama bunun siyasi matematiği ortaya konulur ve bunun sonucunda 330´u alacağımıza inandığımız anda düğmeye basarız." İDAM CEZASI TARTIŞMASI Kurtulmuş, idam cezasının getirilmesine ilişkin, "İdam meselesi de bir anayasa değişikliği getiriyor. Burada hassas olan nokta hiçbir demokratik ülkede siyaset halkın taleplerine karşı duyarsız kalamaz. Halkın böyle bir talebi var. Gittiğimiz her yerde bütün siyasi partilerden insanlara özellikle 15 Temmuz´da 246 şehit vermiş olan milletimizin büyük çoğunluğu bunları idam edin diyor. Dolayısıyla bu bir toplumsal taleptir. Sayın cumhurbaşkanımızda parlamento görevini yaparsa ben hemen bunu onaylarım mesajını vermiştir.? KEMAL BATMAZ İDDİASI Kemal Batmaz´ın Adil Öksüz´le birlikte bu darbeyi yöneten isimler arasında olduğu ifade edilmesine ilişkin Kurtulmuş, "Cumhuriyet Başsavcılığı´nın yönettiği bir soruşturma var burada. Adil Öksüz ismi ortada olan bir isim ve benim şahsen baştan beri tahmin ettiğim Adil Öksüz´ün bir gölge olduğu esas onun arkasında başka isimlerin olabileceği şeklinde dile getirmiştim. Kemal Batmaz bunlardan birisi midir değil midir ortaya çıkacak soruşturmada. Ama hem yeni bilgi ve belgeler ortaya çıkıyor hem de içerdeki bu darbe zanlılarının vermiş olduğu itiraflar çerçevesinde çok kapsamlı bir soruşturma yürüyor" dedi. GÜNEY SINIRINDA NELER OLUYOR? Numan Kurtulmuş Türkiye´nin güney sınırına yaptığı tank sevkiyatına ve bölgede yaşananlarailişkin, "Türkiye sınırlarının güneyindeki gelişmeleri yakinen takip ediyor. Bunu hem Suriye için hem Irak için ifade ediyoruz. Oralardaki olan gelişmeler belki binlerce kilometre öteden gelen ülkeler için kendi çıkarlarını maksimize edecekleri operasyonların yapıldığı alanlardır. Ama Türkiye için kapı komşumuzdaki yangındır. Kapı komşumuzdaki yangın her an bize de sirayet edebilir. Başından itibaren Türkiye meydanda ne söylüyorsa diplomatik alanda da aynı şeyleri söylüyor. Bu ülkelerin daha fazla bölünmesini önlemememiz eğer burada DEAŞ gibi bir takım terör örgütlerine karşı operasyonlar yapacaksak başka terör örgütlerinin o şehir halklarının başına bela olmasını da önlememiz lazım. DEAŞ´ı Musul´dan süpürelim. Biz başından itibaren Musul halkından oluşacak bir takım muhafızları eğitelim donatalım bunlar bu mücadelenin içinde olsun, koalisyon güçleri yukarıdan DEAŞ´ı süpürsün, aşağıda da hiçbir şekilde etnik veya mezhebi anlamda bir temizlik hareketine müsaade edilmesin. Şii milisle , Türkmen milisler, Sünni milisler, Kürt milisler, Arap milisler laflarını kullanmayalım. Bunlar zaten bölgeyi bölmek isteyen güçlerin algı operasyonların bir parçası. Haşdi Şabi ismini söyleyelim, PYD/YPG ismini söyleyelim DEAŞ ismini söyleyelim. Şimdi DEAŞ bütün Sünnileri mi temsil ediyor? Bunlar eli silahlı terör gruplarıdır ya da bir takım milis güçlerdir. Dolayısıyla bunları etnik ve mezhebi kimleriyle tanımlamanın Ortadoğu´daki bölünmeye hizmet edeceği kanaatindeyim. Türkiye olarak net tavrımız Musul ortak bir operasyonla meşru güçlerin ortak bir operasyonu yapılsın. Biz buradan DEAŞ´ı kovacağız yerine Haşdi Şabi´yi koyalım, yerine PYD´yi YPG´yi koyalım bu da olmaz. Sincar bölgesindeki gelişmeleri de Türkiye yakinen takip ediyor, Telafer´deki gelişmeleri de yakinen takip ediyor.