Sadet Partisi Ordu İl Başkanı Erkan Temiz, fındık ürününün hak ettiği değeri görmemesi halinde köylerden göçün artacağına dikkat çekerek iktidarı hedef aldı.                 Son günlerde Karadeniz bölgesinde yaşanan terör olaylarını değerlendiren Sadet Partisi Ordu İl Başkanı Erkan Temiz, iktidara, ?Eğer siz fındık üreticisini burada tutamazsanız birileri gelir bu toprakları satın almaya kalkar. Neticede boşalacak olan bu ilçeler ve köyler dış odaklar tarafından finanse edilen              terör örgütlerinin yuvası haline gelir. Nitekim geldi de? diyerek uyarı niteliğinde açıklamalarda bulundu.                 Temiz, halkın köyleri boşaltması durumunda ise Karadeniz dağlarının terör yuvasına dönüşeceğini söyledi. Karadeniz´de her dağ başında bulunan evin bir karakol gibi olduğunu dile getiren Temiz, ?Karadeniz insanı kolay kolay bu çapulculara pabuç bırakmaz. Ama bu halk nereye kadar dayanacak. Dediğim gibi siz bu insanların bu topraklarda doymasını sağlamak mecburiyetindesiniz. Karadeniz´in o dağlarında dağınık duran evlerin her birisi birer karakoldur. Bu sebeple ben fındığa sahip çıkmanın bu ülkenin bağımsızlığına ve bölünmez bütünlüğüne sahip çıkmak olduğunu ifade ediyorum? diye konuştu. İnşallah bu konuda haklı çıkmayız                 Daha önce ülke gündemi ile ilgili yaptıkları konularda haklı çıktıklarını ifade eden Sadet Partisi Ordu İl Başkanı Erkan Temiz, Karadeniz´de yaşanan terör olaylarına ilişkin yaptığı açıklama için, ?İnşallah bu konuda haklı çıkmayız? dedi.                 Fındık ürününe sahip çıkılmaması durumunda üreticinin fındık üretmekten vazgeçme noktasına geleceğini ve göçe başvuracağını dile getiren Erkan Temiz, göç yaşanması durumunda ise Karadeniz dağlarının terör yuvasına dönüşeceğinin altını çizdi.                 Başkan Erkan Temiz, ?Eğer siz fındık üreticisini burada tutamazsanız birileri gelir bu toprakları satın almaya kalkar. Neticede boşalacak olan bu ilçeler ve köyler dış odaklar tarafından finanse edilen terör örgütlerinin yuvası haline gelir. Nitekim geldi de. Giresun´un ilçelerinde karakollarımıza saldırdılar. Karakol komutanımızı şehit ettiler. Karadeniz insanı kolay kolay bu çapulculara pabuç bırakmaz. Ama bu halk nereye kadar dayanacak. Dediğim gibi siz bu insanların bu topraklarda doymasını sağlamak mecburiyetindesiniz. Karadeniz´in o dağlarında dağınık duran evlerin her birisi birer karakoldur. Bu sebeple ben fındığa sahip çıkmanın bu ülkenin bağımsızlığına ve bölünmez bütünlüğüne sahip çıkmak olduğunu ifade ediyorum. Bu yeşillikte bu dağlarda sizin teröristle kolay kolay mücadele etme şansınız yoktur.  Ama o dağlarda ki evlerde o insanlar yaşadığı sürece bu topraklara kimse giremez. Askeri operasyonlarla bu arazide terörle mücadele etmek çok zordur. Bugüne kadar birçok konuda haklı çıktım. İnşallah bu konuda haklı çıkmayız. Bu topraklarda Pontus Rum tehlikesinin devam ettiğine ve Karadeniz´in terör yuvası haline getirilmesine dair birtakım endişelerimiz ve şüphelerimiz var. İnşallah bu konuda biz yanılıyoruzdur? dedi. Üreticiyi ezdirmeyin!                 Küresel sermaye karşısında iktidarın üreticiyi ezdirmemesi gerektiğini kaydeden Başkan Erkan Temiz, ?Çikolata sektöründe fındığın yerini tutacak başka bir ürün yok. Fındıkta tekelleşmeyle ilgili yapılan inceleme sonrası ortaya çıkartılan raporda fındığın ikame edilebilir bir ürün olmadığı belirtiliyor. Küresel sermayenin ülkeye girişi fındığın üreticiden doğrudan alınıp tekelleşmesinin önünü açtı. Fındık ürünü bugün 800 bin ailenin geçimini ilgilendiriyor. Ve bu ürünle eğer üreticiyi ezdirmezseniz yıllık 2 milyar dolar civarında, ülkeye bir girdi sağlıyorsunuz. Tarım sektöründe böyle bir ürün daha yok. Bu nedenle Türkiye´ye özgü yeni bir tarım politikası uygulamak zorun- dalar. Küresel sermayeye üreticinizi ezdirmemek zorundasınız? diye konuştu. Sermaye kazanıyor, millet kaybediyor                 Yabancı sermayenin Türkiye üzerinde önemli bir güç haline geldiğine işaret eden Başkan Temiz, bu sermayenin fındık ürününü de ele geçirmeye başladığını kaydetti.                 Temiz, ?Türkiye´den fındık ithal eden Ferrero firması en büyük ihracatçı konumuna geçti. Fındığımızı alanda satanda aynı firmadır. Bu firma bugün fındık piyasasına yön veriyor. Bizim fındığımızı dünya piyasasına bunlar pazarlıyorlar. Bu firmanın ekonomik büyüklüğü 11 milyar dolar civarında. Maalesef konumundan kaynaklanan gücünü kullanmaya muktedir olmayan fındık üreticisi var. O meşhur ?Derviş Yasaları´ ile birlikte Tarım Satış Kooperatiflerinin köküne kibrit suyu döktüler. Fiskobirlik´te bunlardan biriydi. Ve bu kurumda tasfiye edildi.  Öncesinde Fiskobirlik´in yanlış kullanıldığını da ifade etmek lazım. Bu şekilde bir kötü yönetimin sonucunda batma noktasına gelen kurum için yapılması gereken şey kapısına kilit vurmak değildir. Yapılması gereken şey onu ıslah etmektir. Bugün dünyada tütün, pamuk gibi ürünlerde söz sahibi olan Türkiye bunları ithal eder duruma geldi. Belki de fındığı da ithal edeceğiz. Veya elimizdeki fındık arazileri yabancıların eline geçecek. Üreticiler bize Ferrero firmasından gelen yetkililerin kendilerine birlikte çalışma teklifinde bulunduklarını söylüyor. Onların hedefi bir şekilde farklı yöntemlerle bu toprakları ele geçirmektir. Zaten üreticimiz düşünce olarak ürününden istediği geliri elde edemediği için düşünce olarak toprağından kopuyor. Git gide fındık arazileri vatandaşın sadece elinde tapusu olan bir mal haline gelmiş olacak. Zamanla da vatandaş o tapu kendine göre bir şey ifade etmediği için arazinin bu firmalara satmayı daha uygun bulacak. Tehlike her geçen gün buna doğru gidiyor. Tüm bu planlar neticesinde üretici her geçen gün kaybediyor. Üreticiye siyasi bir destek gelmiyor. AKP, kendisini iktidara getiren bu sermaye güçlerine karşı herhangi bir yasal düzenleme getirecek bir yaptırım içerisine de girmiyor. Bunlar halkın iktidarı gibi görünse de halkın iktidarı değiller. Onlar sermayenin iktidarı. Çünkü yaptıkları her şeyden sermaye kazanıyor ama millet kaybediyor? şeklinde konuştu. Ekonomik güç iktidarın elinden alındı                 2001 krizi sonrası ?Kemal Derviş Yasası´yla beraber ekonomik gücün iktidarın elinden alındığına vurgu yapan Erkan Temiz, ülke ekonomisini şu ifadeleriyle özetledi, ?Türkiye Cumhuriyeti´nin özellikle 1980´den buyana ekonomisine IMF tarafından yön verilmektedir. 24 Ocak 1986 tarihinde Türk ekonomisiyle ilgili birtakım kararlar alındı ve Türk ekonomisi küresel sermayeye açıldı. O günden sonra küresel ekonomi işgali Türkiye´de her alanda devam ediyor. Özelleştirmeler iyi bir şeymiş gibi gösteriliyor. Yabancı sermayenin ülkeye gelmesi çok büyük bir kazanımmış gibi lanse ediliyor. Bu geliş Türkiye´nin kaynaklarını sömürme şeklinde hayata geçirilmektedir. AKP iktidarıyla tüm bunlar ve olumsuzluklar hat safhaya çıktı. AKP, bu ülkede belli bir plan ve projenin sonucunda kurulmuş ve iktidara getirilmiş bir siyasi partidir. Geniş halk kitlelerinin düşüncelerini yansıtıyormuş gibi görünse de gerçekte halka tamamen muhalif, halkın gerçeklerine cevap veremeyen bir siyasi harekettir. 2001 yılında ortaya çıkan kriz sonrası kimsenin tanımadığı Kemal Derviş, Amerika´dan getirtilerek ekonominin başına geçirildi. Kemal Derviş´in çantasından çıkan maddeler meclisten geçirilerek sermayemizin kontrolü tamamen yabancıların eline geçti. Siyasi iktidar bugün merkez bankasına faizde indirim yaptırtamıyor. O güç siyasi iktidarın elinden alındı.?

Editör: TE Bilisim