Ordu Vizyon Gazetemizin bugünkü konuğu Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Akın Çiftçi oldu. Çiftçi ile Ordu arıcılarının dertlerini, sorunlarını masaya yatırdık. 2019 yılının Ordu arıcıları açısından olumlu veya olumsuzluklarının yanı sıra özellikle arıcılarımızın merak ettiği tüm konuları siz Ordu Vizyon Gazetesi okuyucularımızla paylaşıyoruz.
TÜRKİYE´NİN EN FAZLA BAL ÜRETEN İLİYİZ
Ordu´da arıcılık gezginci olarak yapılıyor. Arıcılarımız Türkiye´nin 50 farklı iline gidip faaliyetlerini devam ettiriyorlar. Bu anlamda Türkiye´nin en fazla bal üreten iliyiz. Ordulu arıcılar Türkiye balının %25 ini üretiyor. Bu da gezginci olmaktan kaynaklanıyor. Gezginci olması Antalya´da narenciye balı, Doğu ve Güney Doğuda üçgül balı, yüksek rakımlı yaylalardan alınan çiçek balı, Ayçiçek´ti, çam balı üretimine giden arıcılarımız var. Arıcılarımızın tamamının gezgin arıcılardan oluşması birinci derecede ne denli önemli olduğunu ortaya çıkarıyor.
PAZARLAMA SORUNU YAŞIYORUZ
Arıcılarımızın en büyük sorunlarının başında pazarlama konusunda sıkıntı yaşanıyor. Biz göreve geleli 3 yıl oldu. Bal fiyatları ivme kazanmış olsa da biz bunu yeterli olarak görmüyoruz. Geçmiş yıllara bakıldığı zaman belirli bir yerlere geldiğimi söyleyebilirim. Bu bizi bir nebze de olsa mutlu ediyor ama balımız hak ettiği değerde değil. İnsanlarımız balı şifa kaynağı olarak aldıkları için balımızın daha iyi yerlere gelmesi lazım. Bizim de bu konuda çalışmalarımız var. Bu konuda arıcılarımıza da çok iş düşüyor.
EMANET BALIN ORTADAN KALKMASI GEREKİYOR
Sezona erken giren arıcılar oluyor. Toptancının bala ihtiyacı var Temmuz ayının sonlarında 3 kişi birleşerek 25 ton balı yükleyip gönderiyorlar. Bu bal toptancının işini görüyor. Sezona da herkes balını çıkarmış oluyor. İşte asıl sıkıntı bundan sonra başlıyor. İster istemez bal fiyatları istenilen değerde satılmıyor. Arıcılar olarak en büyük sıkıntılarımızın başında piyasaya erken sürülen bal oluyor. Birlik olarak bunun önüne geçmek için çalışmalarımız oluyor. Yönetimdeki arkadaşlar ile bu konuda ne denli özveri ile çalışsak da yönetim ve denetim olarak on kişiyiz. On kişi Ordu arıcılarının sorunlarını çözmeye yetmez. Bu konuda herkesi göreve çağırıyorum. Herkes üzerine düşeni yaparsa bizde yönetim olarak üzerimize düşeni zaten fazlasıyla yapmaya çalışıyoruz. Ordu arıcıları olarak daha iyi yerlere geleceğimi düşünüyorum.
2019 YILI İSTENİLEN ÖLÇÜDE GEÇMEDİ
Arıcılarımızın büyük bir bölümü petekli bal üretiyor. 2019 yılının mayıs ve Haziran ayları çok dengesiz geçti. Bu nedenle arıcılarımız kovanlarına istenilen derecede mum yaptıramadılar. Mum yaptıramayınca da arıcılarımızın %70´i petekli bal ürettiği için üretimde bir düşüş oldu. 2019 yılındaki en büyük sıkıntımız Mayıs ve Haziran aylarında hava şartlarının istenilen derecede geçmemesi oldu. Süzme bal üreten arıcılarımızın bir bölümü Van, Ağrı, Hakkari bölgesine giden arıcılarımız tütsü denilen bir bitkiden bir nebze de olsa bal aldılar. Diğer bölgelere giden arıcılarımız ise masraflarını zor çıkardılar diyebilirim. Bal ihracatı ve ufak tefek çalışmalar neticesinde balımız belirli bir yere geldi. Bizim bundan sonraki hedefimiz gelinen noktayı daha üst yerlere taşımak. Fiyatlar da önceki senelerde olduğu gibi olmuş olsaydı, birçok arıcımız arıcılığı bırakmak zorunda kalırdı. Biz göreve geldiğimiz 3 yıllık süreçte bal fiyatlarında belirli bir artış var. İnşallah bundan sonra daha iyi yerlere gelir diye düşünüyoruz.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ARICILARIMIZI OLUMSUZ ETKİLEYECEĞE BENZİYOR
İklim değişikliği ile ilgili en büyük sorunu arıcılarımızın yaşayacağını düşünüyorum. Sonuçta kış kışlığını, yaz yazlığını yapacak. Sonuçta Allah ne derse o oluyor. Bizim bunu değiştirme şansımız olmuyor. İklim değişiklikleri konusunda sıkıntılarımızın olacağı bir gerçek. Baktığımız zaman şu ana kadar ilimize kar yağmadığı için arı fazla uçtu. Arıların zarar görüp görmedikleri arıcılarımızın arılarını baktıkları zaman ortaya çıkacak. Gerçi arı kayıplarının aşırı derecede olduğunu düşünüyorum. İnşallah bu konuda yanılmış olurum. Arıcılarımız arılarının bakımlarını yapar, eski seviyelere getirir diye düşünüyoruz.
GİTTİĞİMİZ YERLERDE KAPILAR YÜZÜMÜZE KAPANIYOR
İlimizde yapılan Arım Balım Peteğim projesi ile kurulan Bal Mar şirketi ilimiz için çok önemli. Biz 6 il birliği Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun ve Sinop illeri Ticaret ve sanayi odalarıyla ile birlikte BALMER şirketi kurduk. Biz Ordulular olarak bunun altyapısını iyi kullandık. Bizim balımız 8 liradan 18 liraya çıkmışsa burada mutlaka BALMER´in etkisi olmuştur. Birlikler arasında sürdürülebilirlik anlamında sıkıntılarımız oldu. Biz arıcılarımızdan 90 TL aidat alıyoruz. Zaten çiftçiler çiftçilerin her yerde yaşadığı sıkıntılar var. Bazı üyelerden yeterli destek alabilmiş olsaydık, daha yerlere gelebilirdik. Şimdi BALMER başarılı olmuş olsaydı, herkes bunu sahiplenirdi. Bunun altyapısı yapılır herkes sahiplenirdi. Her ilin siyasileri bu işin bir tarafından tutardı. Bunu başarısız olarak nitelendirmeyelim ama arıcılık adına bir yerde de iyi oldu. Biz bu şirketin kurulmasından ve paketleme tesisinden memnunuz. İnşallah bu sürdürülebilirliği sağlarız diye düşünüyoruz. Gittiğimiz yerlerde kapılar yüzümüze kapanıyor. Hiçbir yerden istediğimiz desteği bulamıyoruz. Bu böyle olmaması lazım, bu ilde fındık ne ise bal da öyle. Fındıktan sonra bal bu ilde ikinci sırada geliyor. Bu konuda da bizim desteğe ihtiyacımız var. İnşallah ilimizin yetkilileri bu konuda üzerlerine düşeni yaparlar. Sonuçta bu ilde 3500 kişi arıcılık yapıyor ve de geçimlerini bu yoldan sağlıyorlar. Bu kişilerin ortalama yanlarında iki kişi çalışıyor bu da 10 500 kişi bu işten geçimini sağlıyor demektir. Gerek valilik gerek se büyükşehir belediyesinin desteklerine ihtiyacımız var. Yetkililer bu konuda yönlerini bu tarafa çevirirlerse daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.
DENETİMLER DAHA FAZLA YAPILMALI
Bakanlığın bu konuda son dönemlerde çalışmaları var. Bizim bu konuda üç yıldır serzenişlerimiz vardı. Emeğimizin çalındığını her platformda söylüyoruz. Herkes üzerine düşeni yapması gerekir. Bakanlık kadar bizlerde üzerimize düşenin en iyisini yapacağız ki tüketiciye de en iyi balı sunacağız. İnşallah bakanlık bu işin üzerinde durur, biz de balımız hak ettiği değere gelir diye düşünüyoruz. Bizim burada amacımız sahte balın önüne geçmek adına denetimlerin daha fazla yapılması gerekir. Arıcılarımızın ürünlerini analizden geçmeden zaten paket yapamıyoruz. Tüketici de balların analizinin yapılmasını istiyor. Burada amacımız kazanmaksa öncelikle tüketiciye kaliteli balı sunmak ilk önceliğimiz olmalı.
BİR NEVİ CAN SUYU DİYELİM
Kovan başı destek 7-8 yıldan beri 10 liraydı. Bu sene 15 lira olarak açıklandı. Yeterli mi, yeterli olduğunu düşünmüyorum. Bakanlıkla yaptığımız görüşmeler neticesinde kovan başı desteğin 15 lira olacağını söylemişlerdi. Biz de bunu arıcılarımıza söyledik. Kovan başı desteğin 10 liradan 15 liraya çıkarılmasının yeterli olduğunu düşünmüyorum ama 15 lira bir nevi can suyu diyelim. Bu iş devletten ne kadar destek alınarak yürütüle bilinir? Balımız hak ettiği değere satıla bilinsin, piyasadaki balların kontrolü yapılsın, belki aldığımızı vergi olarak geri verebiliriz. Ondan şüphemiz yok. Hep destekleme ile nereye kadar gidebileceğiz. Piyasa denetlendikten sonra destekleme olsa da olur olmasa da olur.
CEZALARIN CAYDIRICI OLMASI LAZIM
Bizim arıcılarımızın ürettikleri ballarda zirai ilaç çıksa bizim arıcımıza ceza kesildiği ölçüde sahte bal üretenlere de aynı oranda ceza kesiliyor. Öncelikle cezaların caydırıcı olması lazım. Aslında hapis cezası olması lazım. İşin bu şekilde önüne geçile bilinir. Türkiye´de 87 bin aile geçimini arıcılıktan sağlıyor. Sahte bal konusunda devlet yetkililerinin üzerlerine düşen görevi yapması lazım. Devlet birlik kurmuş. Biz ise devlet ile vatandaş arasında köprü görevi görüyoruz. Yazışmalarımızı bağlı bulunduğumuz bakanlığa yapıyoruz. En tepedekilere ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Türkiye´de 87 bin arıcımız var. Her ilin siyasileri milletvekilleri var. Herkes üzerine düşeni yaparsa bu işlerin daha olumlu bir şekilde yürüyeceğini düşünüyoruz.
AŞINDIRMADIĞIMIZ KAPI KALMADI
Bizim yapamadığımız işin başında bankaların ertelenmesi geliyor. 8 Temmuz 2019 tarihinde Tarım Bakanlığı ülke genelinde %35 ürün kaybı var diye bize yazı göndermiş. Daha önce bakanlar kurulu kararıyla çıkıyordu, şimdi kararnamelerle çıkıyor. Aşındırmadık kapı bırakmadık. Bakanlık nezdinde siyasilerimize gittik. Sonuçta vekillerimiz bunu meclise taşıdı, her yere gittiler ama bankaların ertelemesi ile ilgili olarak sonuç elde edemedik. 2019 yılı bal fiyatları konusunda ivme kazandırmamız birliğimiz adına sevindirici ama arıcılarımız söz verip yapamadığımız tek şey bankaların ertelemesi ile ilgili konu. Bunu gerekli yerlere ulaştırdık. Maliye bakanı Ordu´ya geldiğinde kendisine söyledik. Yapabileceklerini söylediler, bölgeden listeleri aldılar, bu olacak dediler ama yine olmadı. Aslında şu bankaların ertelemesi olmuş olsaydı, bal fiyatlarının iki lira yukarı gitmesinden sonra erteleme ile birlikte daha iyi olacağını düşünüyorduk ama olmadı.
Haber/Fotoğraf: Mustafa Kemal POYRAZ
Editör: TE Bilisim