Bahri Söğüt kimdir, kendinizden bahseder misiniz? 1955 yılında İkizce Kocaman mahallesinde dünyaya geldim. 1966-1967 yılında İlkokulu bitirdim. İlkokulu bitirdikten sonra İstanbul Fatih İmam Hatip Lisesine gittim. O dönemlerde İstanbul İmam Hatip Lisesi Türkiye´nin seçkin okulları arasındaydı. O dönemlerde imam hatip lisesi mezunları üniversiteye alınmıyordu. Biz o okuldan mezun olduk. Mezun olduğum o okuldan mezun olanlar bugün Türkiye´yi yönetiyor. O dönemlerde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte aynı okuldaydık. O devre şuanda Türkiye´nin projesini dünyaya tanıtıyor. Düşünün Fatih imam hatip lisesinden mezun olan bir kişi bugün Türkiye´nin Cumhurbaşkanı, bakan, vali, büyükşehir belediye başkanları görevlerini yapıyorlar. Fatih imam hatip lisesini bitirdikten sonra yüksek İslam enstitüsüne girdim. Daha sonradan Marmara İlahiyat fakültesi olarak ismi değişti. 1980 ihtilalinden sonra İslam Enstitülerinin adı İlahiyat fakültesi olarak değiştirildi. 1982-1983 yılında Marmara İlahiyat Fakültesinden mezun olanlardan birisiyim. 1974 yılında evlendim. Aynı yıl İstanbul Çatalca´da Diyanet İşlerinde çalışmaya başladım. 1975 yılında baba oldum. 1977 yılında askere gittim. Acemi birliğimi İskenderun, usta birliğimi İzmir-Foça´da deniz komandosu olarak yaptım. Teskereyi aldıktan sonra Diyanet işlerinde imamlığa devam ettik. Daha sonra Diyanet İşleri Bakanlığı adına Almanya´ya gittim. Essen bölgesinde 4 yıl kaldım. Almanya´dan döndükten sonra İstanbul-Maltepe merkezde temeli atılmış, resmi kadrolu imamı olmayan bir camiye kadrolu ilk imam olarak atandım. O camide aralıksız 25 yıl görev yaptım. Almanya´ya gitmeden önce Küçükyalı´da özel bir okulda din ve ahlak bilgisi derslerine girdim. Yine Kartal´da özel bir okulda Din dersi ve Ahlak bilgisi derslerine öğretmen olarak görev yaptım. Bu aralıklarda 4´ü kız 1 tanesi erkek olmak üzere 5 tane çocuğum oldu. Diyanet işlerinde bir fil 38 yıl 7 ay görev yaptıktan sonra emekli oldum. Daha sonra dostlarımız bizi buraya çağırdı. Daha önce burayı 3 dönemdir MHP li belediye başkanı yönetiyordu. Biz buraya geldik, seçmenlerimiz bu görevi bize layık gördü. Hamdolsun 4 yıla yakındır İkizce´yi biz yönetiyoruz. Burası büyükşehir olduktan sonra 4 beldemiz kapandı. Yaklaşık 314 kilometre alan üzerindeki 4 beldeden Yoğun oluk´un 4 bin, Devecik´in 2300, Şenbolluk´un 2000, Kaynartaş´ın 1700 nüfusu var. İkizce merkez olarak 31 mahalle muhtarımız var. 16200 nüfusumuz var. Bu beldelerin merkeze 25 ile 30 kilometre mesafeleri var. Bir tarafta Akkuş, bir tarafta Terme, bir tarafta Çaybaşı, bir tarafta Ünye olmak üzere en yakın ilçeyiz. Sahile 14 kilometre ile yakınız ama yukarıdaki beldelerimiz ilçenin merkezine 25 kilometrede, hatta sınırımız 30 kilometreyi buluyor. İnsanımız burada AK Partinin hizmetlerini görmek istedi. Göreve geleli yaklaşık 4 yıl oldu, bu süreci değerlendirir misiniz? Biz göreve geldiğimizde kapanan beldelerin araç gereçleri, personeli, borçları, harçları hepsi ilçe belediyenin üzerinde kaldı. Bu da küçük bir ilçe için zor bir işti. Araçlar eskimiş 10-20-30 senelik araçlar. Çoğu yoluna gitmiyor. 14 senelik aracın fenni muayenesi bile yapılmamış, 2000 yılında alınan araç 14 yıllık süreç içerisinde hiçbir muayeneden geçmemiş. Eski para ile 7 trilyon normal borç, 1.5 trilyon emanete alınmış. Faturası gelmiş, emanete alınmış ödenecek borçları elimizde bulduk. Personel sayımız birden bire 56 kişi yükseldi. Bu şartlarda bizim gibi küçük belediyelerin çalışma şartları çok zor. Geldiğimde bu beldeler dahil olmak üzere ilçenin kasasında bir kuruş para yoktu. Olur ya beldelerden bir tanesinin kasasından bizlere aktarılmış bir kuruş yok. Bu şartlar altında belediyeyi aldık. Çok zor şartlar altında 6 aylık bir geçiş dönemimiz oldu. Şimdi Allah´a şükür biz onları personelimiz ile birlikte, Büyükşehir Belediye başkanımız Enver Yılmaz´ın da yardım ve katkılarıyla biz 6 ayda belediyeyi oturttuk. Biz burada sistemi oturttuk. İki senedir elektronik imza kullanıyoruz. Göreve geldiğimizde atıl olan belediye binamızın durumunu görüyorsunuz. Göreve gelmeden önce söz verdiğimiz su konusunu çözdük diyebiliriz. Göreve geldiğimiz ilk günlerde hava yağdığı zaman suyumuz bulanık akardı. İçilmeyecek, kullanılmayacak derecede, arıtma tesisinin içerisinde kızılağaç fidesi bitmişti. Hatta kaymakam bey gelmişti, elinde bir damacana ile evine su götürüyordu, hayırdır kaymakamım dedim, banyo yapacağım başkanım dedi. İşte biz o tesisi yeniledik, şimdi halkımız tertemiz bir su içiyor. Biz İkizce´de ilk neşteri su konusunda vurduk. Ardından fosseptiği temizledik. Öncelikle işe temizlikten başladık. Temizlik işçilerimiz gece saat 12´de gelip işe başlıyor, bu iş sabah saat 8´e kadar sürüyor. Biz İkizce´yi hiçbir zaman gündüz temizlemedik. Ben işe sekize on kala geliyorum. Göreve geleli yaklaşık 4 yıl oldu, saat 8´den sonra göreve geldiğim 2-3 günle sınırlıdır. Fen işleriyle beraber her sabah işe erken başlarız. Besmele ile iş taksimatını yapar, işe birlikte koyuluruz. Biz göreve geldiğimizde sıcak asfalt diye bir şey yoktu. Kanalizasyon geçmiş parkeler bozulmuş, tozdan topraktan geçilmiyordu. Bu gün çoğu ilçemizde olmayan elektrik şebekesini 2014 yılında yerin altına aldık. Ardından parkelerin tamamını söktük, İkizce´yi sıcak asfalt yaptık. 2015 yılında miadını doldurmuş olan su arıtma tesisini yerle bir ederek sıfır yeni arıtma yapıldı, şu anda İkizce halkı tertemiz bir su içiyor. Bir iki beldemiz ve mahallemiz haricinde su sorunumuz yok. Büyükşehir Devecik´te 7 milyon harcadı, önümüzdeki sene Devecilikler ömür billah susuz kalmayacak. Kale mahallemize su boruları döşendi, bir iki ay içerisinde buraya su verilecek. 2015 yılında İkizce´nin su arıtma tesisi tertemiz oldu. Büyükşehirle birlikte ana yolların ve bağlantı yollarının altyapı çalışmalarının tamamına başladık. Söz verdiğimiz gibi İkizce´ye hanımlar lokali açtık. Hanımlar buraya geliyor, çayını içiyor, dinleniyor, abdestini alıyor, namazını kılıyor, çorbasını içiyor akşam evine gidiyor. İkizce´ye gençler için güzel bir futbol sahası yapıp gençlerin hizmetine sunduk. Göreve geldiğimizde Yoğunoluk beldesinde çamurdan gidilmiyordu. 40 sene önce yapılmış olan ve ömürlerini bitirmiş olan beton yolların tamamını kaldırıp, asfalt yaptık. Buranın elektriğini de İkizce´de olduğu gibi yer altına aldık. Şimdi vatandaşımızın Yoğunoluk´ta ayağı çamur olmadan geziyor. Oranın arıtması yoktu arıtmasını da yaptık. Buraya modern bir çocuk parkı yaptık. Yine buradakinin bir benzeri olan kadınlar lokalini Yoğunoluk´ta yaptık. Kapanan Şen bolluk diye bir beldemiz vardı. 3 yıldır buranın altyapısı yapılıyor, 9 kilometre sıcak asfalt yapılacak, bunun 4.5 kilometresinde taş duvar var. O taş duvarlar bitti, altyapısı bitti, İnşallah 2018´in mart ayında burası hizmete açılarak İkizce´nin en büyük yatırımı hizmete açılmış olacak. İkizce-Çaybaşı arası patika yoldu, şuanda sıcak asfalt bitmiş vaziyette. Buradan Çaybaşı´na 5 dakikada çıkıyorsunuz. Yine Devecik´teki 8 kilometrelik bölümde sıcak asfalt işi bitti. Oraya 47 kilometrelik su hattı döşendi. Emniyet birimi, belediye binamızın altında yıllarca görev yaptı, şimdi yeni yapılan emniyet binamız bitmek üzere. Büyükşehirle birlikte 4 milyon liraya mal olan 6 kat 24 derslik İkizce Anadolu imam hatip lisesini bitirdik. Oraya giden yolların tamamını sıcak asfalt yaptık. Çoğu ilçelerde nüfus azalıyor, bu azalma İkizce için de geçerli mi? Tabi buralarda istihdam sorunu var. Gençler evlenecekler, aş iş peşinde koşturmak zorundalar. Burada böyle bir imkan yok. Olmadığı için de vatandaş ya çocuğunu okutmak için en yakın Ünye´ye gidiyor, ya da büyük şehirlere gidiyor. Bu insanların geri dönüşü zor oluyor. Bu süreç devam edecektir. Bizim gibi ilçelerde nüfus düşecek, sahil kesimlerindeki ilçelerin nüfusu artacak. Bunu saklamanın kimseye faydası yok, bu bir gerçek. Bunu değiştirme şansımız yok. Burada 20 yaşında askerliğini yapmış olan bir gence burada dur dersen, o da başkanım beni işe al diyecek, bana iş bul diyecek. Onun için buralarda hayvancılık bitti. Köylerimizde yaşlılarımız kaldı. Bu insanımız hayvancılık yapacak güçte olmadıkları için buralarda hayvancılıkta bitme noktasına geldi. Vatandaş daha güzel şartlarda yaşamayı arzu ediyor. O da vatandaşımızın, insanımızın tabi hakkı. İşin aşın olmadığı yerde ne yapabilirsiniz?