Tek Gıda- İş Sendikası Ordu Şube Başkanı Ali Öner, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan işçi tasarısına isyan etti. Tasarının meclisten geçmesi halinde Türkiye´de artık kiralık işçi döneminin başlayacağını ifade eden Başkan Ali Öner, tüm işçileri tasarıya karşı çıkmaya çağırdı. Yeni sistemle beraber işçilerin hiçbir haktan yararlanamayacağını belirten Ali Öner, bu sistemin modern kölelik sistemi olduğunu dile getirdi. Bu yasa tasarısının kölelik sisteminden hiçbir farkı olmadığına vurgu yapan Öner, tasarının tek amacının sendikalaşmayı ortadan kaldırmak olduğunu söyledi. Öner, tasarının geçmesi halinde işçi açısından şunların yaşanacağını kaydetti, ?Tasarıya il bakışta, işçi özel bir büroya kaydını yaptıracak, bürolar işçileri şirketlere kiralayarak çalışmasını sağlayacak. Ücreti, büro ile işveren kendi arasında konuşacak. Ödenecek ücretten büro, karını ve masraflarını alarak kalan ücreti çalışana ödeyecek. 4-8 ay arasında çalışacağı için kıdem tazminatı olmayacak. Sözleşme 8 ayı geçmemek üzere iki kez yapılabilecek. Bu sürenin sonunda da işçi altı ay boş gezecek. Geçici işçi özel hizmet bürolarından avans veya borç alamayacak. Yani çalıştığı gün kadar ücret alacak. Çalıştığı gün kadar sigorta primi ödenecek. Bu sistemde emekli olma şansı hiç olmayacak. Daimi bir işi olmadığından düzenli bir maaşı olmayacak ve yevmiye usulü ile çalışacak. Bordolu veya daimi işçi olmadığından herhangi bir bankadan kredi kullanma hakkı olmayacak. Çalıştığı büronun elamanı olduğundan dışarıda başka bir işte çalışması mümkün olmayacak. Yıllık izinleri olmayacağı gibi en önemlisi sendikalaşmayacak. Kendisini kullananlara karşı hak arayıcısı ve savunucusu olmayacak. İş güvenliği sağlanamayacak. Bu tasarının amacı şuanda sendikalaşmayı tamamen bitirmektir.? İşçi simsarlığı başladı Tek Gıda- İş Sendikası Ordu Şube Başkanı Ali Öner, bu tasarıyla beraber işçi simsarlığının hayata geçtiğini söyledi. Öner, ?Özel istihdam büroları aracılığı ile geçici iş ilişkisi olan ve kamuoyunda işçi simsarlığı olarak bilinen uygulama yasalaşmıştır. Bu yasayı hedefleyen tasarı artık çalışma hayatında yerini almıştır. Türkiye iş kanunu kurumunda yapılan değişiklikle istihdam bürosu, iş arayanların elverişli oldukları işlere yerleştirilmesine ve çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık yapan, geçici iş ilişkisi kanunu faaliyetini yürütmek üzere kurum tarafından izin verilen, gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan bürolara denmektedir. Tasarı, işçilerin bu bürolar vasıtasıyla alınıp satılmasına, kiralanmasına, yasal yolla yapılmasını sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Ayrıca çağrı üzerinden çalışma ya da uzaktan çalışma tasarıya eklenecektir? dedi. Kamuoyuna ballandırarak anlattılar İşçi tasarısının bakan tarafından iyi bir gelişmeymiş gibi kamuoyuna ballandırılarak anlatıldığını ifade eden Ali Öner, ?Türkiye´de 2003 yılında İŞKUR değiştirilerek istihdam bürolarının yolu açılmıştır. Ulusal istihdam stratejisi, Türkçe de karşılığı ulusal alanda işsizliği önleme stratejisinin adı modern köleliktir. Bu sistem, 1926 yılına kadar Afrika ülkelerinden zorla alınarak zincirlenen ve ABD, İspanya, Hollanda, Portekiz, İngiltere, Fransa´da ve birçok Avrupa ülkesinde köle tacirleri tarafından gemilerle getirilip satılan ve zengin devletlerin kendilerine hizmet etmelerini sağlayan bir sistemdir. Bu sistem, ülkede işsizliğin bitirilmesi noktasında bakan tarafından da kamuoyuna ballandırılarak anlatılmaktadır. 1926 yılına kadar insanlar bu sistemden kurtulmak için savaştılar. 12 bin insanın köleleştirildiği, 450 bin insanında daha yoldayken gemilerde öldüğü unutulmamalıdır. Kölelik sistemi şimdilerde yeniden hortlatılmak istenmektedir. Bu sistem kapitalizmin emrine sunulmaya çalışılıyor. Kapitalizmin taşeron işçilikten sonraki durağı kölelik sistemi oluşturmuştur. Şimdi bu sistemde devlet eliyle hayata geçirilmektedir? diye konuştu. Beddua alacaklar Bu tasarıyı hayata geçiren yetkililerin ömür boyu beddua alacaklarını dile getiren Ali Öner, konuşmasına şöyle devam etti, ?Ülkemizde 451 adet istihdam büroları kurulmuş ve altyapıları tamamlanmış şekilde yasanın meclisten geçmesini beklemektedirler. Bu ulusal istihdam projesi devletin ekonomiden çekildiği, yatırımların engellendiği koşullarda işsizliğin 10.5 olarak açıklandığı bir ortamda insanlar nasıl iş bulacak sorusunu akıllara getiriyor. Bu plan, çalışanların haklarını kısmayı ya da tamamen ortadan kaldırmayı içermektedir. Bu sistem, esnek çalışmayı, taşeron işçiliği, emekli primlerini, SGK yerine özel emeklilik şirketlerine aktarmayı ve kıdem tazminatlarını ortadan kaldırmayı amaçlayan bir sistemdir. Bu tasarıda işsizliğin bitirileceğini takdim eden başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek, adını ömür boyu insanlar tarafından beddua edilecekler listesine çalışma bakanı ve hükümet yetkililerinin de olduğu listeye yazdırmıştır. Onu ve bu tasarının altında imzası olanları Türkiye işçisi hiç unutmayacaktır. Her emeğinin çalındığını hissettiğinde ve her kiralandığında, alınıp satıldığında beddua etmeyi unutmayacaktır. Çünkü iş hukukunun temel kuralı, işçiyle işveren arasında kurulan ve işçinin çalışmayı kabul ettiği, işvereninde ödeme ücretini kabul ettiği ikili ilişki ile olur. Bu tasarıyla bu ilişki, büro, işçi ve işveren arasında üçlü pratiğe dönüştürülüyor. Bu yapıda işçinin alacağı ücret, işverenin alacağı ücretten kendi karını aldıktan sonraki kalan kısmı olacaktır. Zaten en düşük ücretle çalışmayı kabul eden işçi kendisini işe gönderen büroya kazancının bir miktarını ödeyecek, bu durumda işçiye ne verirse kazanç o olacaktır.? Tasarı yasalaşırsa? Tasarının yasalaşması halinde işçilerin hangi haklardan mahrum kalacağını da açıklayan Öner, ?Tasarıya il bakışta, işçi özel bir büroya kaydını yaptıracak, bürolar işçileri şirketlere kiralayarak çalışmasını sağlayacak. Ücreti, büro ile işveren kendi arasında konuşacak. Ödenecek ücretten büro, karını ve masraflarını alarak kalan ücreti çalışana ödeyecek. 4-8 ay arasında çalışacağı için kıdem tazminatı olmayacak. Sözleşme 8 ayı geçmemek üzere iki kez yapılabilecek. Bu sürenin sonunda da işçi altı ay boş gezecek. Geçici işçi özel hizmet bürolarından avans veya borç alamayacak. Yani çalıştığı gün kadar ücret alacak. Çalıştığı gün kadar sigorta primi ödenecek. Bu sistemde emekli olma şansı hiç olmayacak. Daimi bir işi olmadığından düzenli bir maaşı olmayacak ve yevmiye usulü ile çalışacak. Bordolu veya daimi işçi olmadığından herhangi bir bankadan kredi kullanma hakkı olmayacak. Çalıştığı büronun elamanı olduğundan dışarıda başka bir işte çalışması mümkün olmayacak. Yıllık izinleri olmayacağı gibi en önemlisi sendikalaşmayacak. Kendisini kullananlara karşı hak arayıcısı ve savunucusu olmayacak. İş güvenliği sağlanamayacak. Bu tasarının amacı şuanda sendikalaşmayı tamamen bitirmektir? dedi. İşçilere seslendi Tasarıya karşı işçileri birlik olmaya ve karşı çıkmaya davet eden Ali Öner, konuşmasını şu şekilde tamamladı, ?Buradan işçi kardeşlerime sesleniyorum; kendilerine reva görülen bu kölelik sistemini kabul edecekler mi? Eğer onurlu bir yaşam ve çalışma hayatı istiyorsak çocuklarımıza böyle bir mirası bırakmak bizlere yakışır mı? Bizim çocuklarımız ömürleri boyunca bizlere ve bu tasarıyı geçirenlere beddua edecektir. Emekçi kardeşlerim bu tasarıya karşıyım diyorsanız mutlaka bu sistemi çevrenizle paylaşın ve duyurun. Tek güç örgütlü güçtür. Bu mücadele dayanışmayla atlatılabilir. Gelin birlik olalım ve bu tasarıya karşı sesimizi yükseltelim. TEK-GIDA İŞ´in internet sayfasından bu konuyla ilgili yazıları ve haberleri takip edebilirsiniz. Haklarınıza, onurunuza ve geleceğinize sahip çıkın.?