Metin Gündoğdu ?12 Eylül 1980 darbesi, Türkiye tarihindeki yönetim krizlerine ve sonuçlarına önemli bir örnek teşkil ediyor. Tarih 11 Eylül 1980? Meclis, cumhurbaşkanını seçmek için oturum üstüne oturum yapmış, 115. tura gelinmişti. CHP ve Adalet Partisi güçlü bir aday çıkaramamış, milletvekillerinin, cumhurbaşkanını seçeceklerine dair inançları kalmamıştı. Öyle ki bu turlarda Zeki Müren ve Bülent Ersoy´a oy çıkmıştı. Bakın ülke ne hale gelmiş. Göz göre göre karanlığa sürüklenmiş. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel çıkmış ?70 Sente muhtacız? itirafında bulunmuştu. Bu süreçte 1960 darbesinde Merhum Adnan Menderes´i bizzat tutuklayan, 12 Mart  1971 Muhtırasını kaleme alan ?darbeciliği meslek haline getirmiş olan? albay Muhsin Batur gibi birisi CHP´nin Cumhurbaşkanı adayı oldu.? diye konuştu. 115 Turda Cumhurbaşkanı Seçilemedi                 Gündoğdu ?TBMM´de cumhurbaşkanlığı seçimi için oturum üzerine oturum yapılıyor fakat sonuç alınamıyordu. 115. Tura gelinmiş, mecliste çoğunluk sağlanamadığı için cumhurun başı yine belirlenememişti. Milletvekilleri ertesi gün 116. Tur için toplanmak üzere Genel Kuruldan ayrılıyorlar ve Genel Kurul ışıklarını söndürülüyor. Ancak TBMM´nin hemen karşısındaki Genelkurmay Başkanlığının ışıkları sabaha kadar yanıyor. Saatler 04:00´ü gösterdiğinde tanklar Çankaya´nın kapısına dayanmıştı. Darbe ?göz göre göre? gelmişti. Siyasal krizleri ve tıkanıkları fırsat bilen hücreler hemen harekete geçmiş, milletin iradesini hiçe sayarak, 15 Temmuz´da olduğu gibi namlularını millete çevirmişti. Bu süreçte 2 milyon kişi fişlendi. 50 kişi idam edildi. Siyasi yasaklar geldi, partiler kapatıldı demokrasi prangaya vuruldu. Ve Türkiye 50 sene geriye gitti.? dedi. Söz de Karar da Milletimizin                 Bunların tekrar yaşanmaması için, darbeci zihniyetin ve statükocuların umutlarının bitmesi için 16 Nisan´da evet denmesi gerektiğini vurgulayan AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu ?Biz milletimize sormadan hiçbir şey yapmıyoruz. Söz söyleme ve karar verme yetkisi aziz milletimizindir. AK Parti göreve geldiği ilk günden beri yenilikçi, çağdaş, geleneklerine bağlı, cesur, kutuplaştırıcı değil kucaklaştırıcı siyaset izlemiştir. Bu 16 Nisan´dan sonra da böyle olacaktır. Darbe anayasasının dayatmaları ortadan kalkacak, normalleşme sürecek, krizler son bulacak, bunun getirmiş olduğu istikrar ile ülkemiz daha da kalkınacak ve büyüyecek inşallah. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türkiye´nin yarınları içindir, çocuklarımız torunlarımız, yarınlarımız içindir.? dedi.  

Editör: TE Bilisim