Diyanet-Sen Şube başkanı Kerim Alptekin son günlerde yılbaşı hutbesi üzerinden yapılan açıklamalara tepki gösterdi. Alptekin yaptığı yazılı açıklamada, ?her zaman topumun fay hatlarını terör ve acılar üzerinden kaşıyan, tahrik eden, parçalayan, ayrıştıran kötü niyetli hainlerin karşısında duran Diyanet İşleri Başkanımızın kaptanlığındaki kurumumuzla alakalı yorumlar sağduyudan uzaktır. Reina baskını ardından ?bir katliamın pazarda, mabette yapılmasıyla eğlence yerlerinde yapılması arasında fark yoktur? açıklamasını yapan her fırsatta ?birbirimizi suçlamakla bölgemizdeki ateşi söndüremeyiz? diyen başkanımızı Cuma hutbesinden dolayı suçlamak cehaletin ve ideolojik bakışın en somut göstergesidir. Sanki bu katili, dindar bir hayat yaşarken şu bizim geleneğimizde olmayan yılbaşı kutlamalarını yapanlara haddini bildireyim düşüncesiyle katliam yapmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Hayatlarını modern yaşam tarzına uygun yaşayanların tercihlerine, özgürlüklerine açılan savaşmış gibi bildik ezberlerini tekrarlayan bu zihniyet yine yanlış okumalar yapıyor. Türkiye´nin küresel ağa babalardan bağımsız politikalar geliştirmesini, terör örgütleri üzerinden yürütülen güç savaşlarının yaşanmasını hesaba katmadan kaos, korku ve güvensiz bir ülkeyi hedefleyen terör olayını, sadece yılbaşı üzerinden yaşam biçimimize saldırı gibi değerlendirmek birilerinin söylediği şekliyle demokratik bir hak değil, sığ ve vasat bir yorumun ötesinde kutuplaşmayı derinleştiren bir iklime hizmet etmekten başka bir şey değildir? dedi. Tarihsel tecrübesiyle farklılıkların birliğini ve uyumunu esas alarak heterojen olan yapıları bir arada yaşatmayı becerebilmiş bir milletiz diyen Alptekin, ?milletimizi vaaz ve hutbeleriyle dinin birleştirici atmosferine çağıran, toplumun vicdanı olmaya davet eden Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve din görevlilerine yapılan eleştirilerin iyi niyetli olduğuna inanmıyoruz. Devletimize, milletimize, geleceğimize yapılan bu kalleş saldırılar karşısında birbirimizi mahalle, mezhep, etnik yapılanma üzerinden suçlamaktan vazgeçmeliyiz. Düşmanlarımıza dini anlamda ümmet, sosyolojik anlamda ise toplum olabileceğimizi gösterebilmeliyiz. Ancak bu şekilde ülkemizin kendi özgün hikâyesini kurabiliriz. İnsanlık dışı bu katliamın faturasını Diyanet İşleri Başkanlığına, yaptığı reformlarla özgürlüklerin önünü açan hükümetimize ve Sünniliğe kesmek bu vahşete alet olmaktır. Bu pespaye dil ile sorumsuzca açıklamalar yapanları ortak yaşadığımız vatanımız için toplumsal koalisyon kurmaya davet ediyor her türlü şiddet ve terörü lanetliyoruz? dedi.  

Editör: TE Bilisim