Fındık fiyatlarında ki dalgalanmayı Vizyon Gazetesi asıl sahiplerine yani üreticilere sordu. Çiftçinin bu konu da ortak beklentisi; fiyatların artması ve bu soruna devlet eliyle bir çözüm üretilmesi.
Üreticilerin taleplerinin başında devletin yetkili kurumlarının bu soruna bir çözüm üretmesi ve bu çözümü sistemli bir şekilde uygulaması geliyor. Esnafından çiftçisine herkes düşük fiyatlar ve ürün azlığı sebebiyle mağduriyetin artık çekilemez bir noktada olduğunu dile getiriyor. Bu durum karşısında kendi çözüm önerilerini de söyleyerek bir an önce bu gidişata dur denmesini isteniyor.
Çarşamba pazarı mevkiinde esnaflık yapan Emine Hüsem´e fındık rekoltesinde ki düşüşe rağmen fiyatların 10,75 ? 11 lira olması konusunda ki düşüncesini sorduk. Emine hanım bize şunları söyledi: ? Çok düşük buluyoruz bizler üretici olarak bu fiyat politikasının arkasında bir oyun mu var diye düşünmüyor değiliz. Bizim bulunduğumuz coğrafyanın geçim kaynaklarının en başında fındık geliyor. Üretici eğer fındık hasadından istediği verim ve fiyatı alamazsa önünde ki bir seneyi çok zor şartlar altında geçirmek zorunda kalıyor. Bu fiyatlardan alım yapılmaya devam edilmesi fındığın maliyetini kurtarmıyor. Bakımına para harcıyoruz, toplatmasına para harcıyoruz, harmana geldiğinde derdi bitmiyor patozuna para harcıyoruz. Fındık fiyat etmezken harcadığımız paralar sürekli artıyor. Yaptığımıza değmiyor bahçe de bıraksak daha karlı oluyoruz. Bizim bu şartları göz önüne aldığımız da en az 15 lira olması lazım. Bu konu da devletten fındıkla alakalı bir düzenleme ya da bir denetleme bekliyoruz. Aracılar istedikleri gibi fiyat politikası uygulayıp bizim elimizden alıyorlar. Ayrıca ürettiğimiz fındıktan zeytinyağı, çikolata dahi üretilirken bu denli bir sahipsizlik ve değersizliği kabul edemiyoruz. Bizlerden çok düşük fiyatlara toplanan fındık ambalaja girdikten sonra diğer iller ve ülkelerde çok yüksek fiyatlara alıcı buluyor. Demek ki bizim ürünümüz değersiz değil sahipsiz. Ben aynı zamanda bir esnaf olarak bu bölgede fındığa değer verilmemesinin mağdurlarından birisiyim. İnsanlar ürettiklerinin karşılığını alamayınca tüketim noktasında da sürekli temkinli hatta kendilerini kısıtlayıcı hareket ediyorlar. Bu da doğal olarak bizleri etkiliyor. Baba mesleği olarak devam ettirdiğim bu dükkânın işleyişini yeri geliyor hatta çoğunlukla cebimizden takviyeler yaparak sürdürüyoruz. Zarar ettikten sonra bu işi yapmamızın bir manası kalmıyor. Üreticinin mağduriyeti bir zincir halkası gibi halkın tüm katmanlarını etkiliyor. Son olarak bu durumun bir çözüme kavuşturulmasını istiyorum? dedi.
Diğer bir üreticimiz Kemal Baymış sorduk aynı soruyu. Kemal Baymış ise bize şunları söyledi: ? Geçen sene ki fındığı üreticiler elinde tuttu ve fiyatların yukarı çıkmasını bekledi. Ancak hayatını devam ettirebilmek için artık daha fazla dayanamadı ve geçen sene ki fındık bir anda pazara inince bu seneki fındık fiyatı aşağılarda kaldı. Üreticinin elinden çıkardığı fındık depoları ilk anda doldurunca fiyatlar da düşüşe geçti. Bu durumda devletin bir müdahalesi olmalıdır. Bu müdahale de devlet kontrolünde Fiskobirlik ve TMO şeklinde ki kurumları aktif etmesi gerekir. Üreticinin buralara fındığını sattık sonra ki ödeme kısmında da devletin güvencesi altında bir politika izlenmeli. Ancak buna rağmen bir kısım üretici fındığını az miktarda pazara indiriyor. Bu miktarlar da 50 kilo, 100 kilo şeklinde hayatlarını sürdürmek için. Ölmeyecek kadar satıyor insanlar ürününü. Çok acil bir müdahale bekliyoruz ve fındığın fiyatının yükselmesini hala umut ediyoruz? dedi.
Yine bir esnafımıza sorduk aynı soruyu ve Nejat Özyılmaz bize şunları söyledi: ? Geç kalmış bir rekolte açıklaması var. Kamuoyundan ve köylülerimizden duyduğumuz kadarıyla açıklanan rekoltenin çok altında bir fındık var. Bu rekoltenin düşüklüğü kamuoyunca bilinmesine rağmen maalesef fiyatlarda bir hareketlilik olmadı hala 10.75 civarında seyir etmeye devam ediyor. Bu rekolte ve fiyat sorununun cevabını başka yerlerde aramak gerekir diye düşünüyorum. Devletin veya farklı bir kurumun alım müdahalesi olmadığı yerde üreticiden alacak olanlar belli ihracatçıların birleşip fiyat açıklaması çok da zor bir durum değil. Tamamen ihracatçıların eline kaldıktan sonra onlar da istedikleri gibi hareket ediyorlar. Ordu bölgesinde ki üreticiler geçen senelere göre altıda bir, beşte bir oranında fındık yaptılar bu sene. 20 liraya satsalar belki gelecek seneye kendilerini bir nebze çıkaracaklardı ama fiyat 10 lira civarında seyrettiği için esnafta bu kısır döngüde mağdur olan bir diğer taraf oldu. Piyasa da alım gücü oluşmadığı için bir iş sirkülasyonu da maalesef oluşmuyor. Bir an önce devlet eliyle bir önlem alınıp üreticinin daha fazla mağdur edilmemesi gerekiyor? dedi.
Yusuf Zavalsız ile yaptığımız sohbetimizde de ne soru değişiyor, ne cevap, ne de sorunlar. İşte Zavalsız´ın fındık fiyatları ile alakalı görüşleri: ?Fındığın en az 15 lira olması gerektiğini her vatandaş gibi bir esnaf olarak bende istiyorum. Hala bu fiyat politikasına direnen çok vatandaş olduğunu düşünüyorum. Fiyatta ki yükseliş bu insanların beklentisini karşılarsa ürününü pazara indirmesinde büyük bir etken olur. Bu durumda piyasa da bir canlılık mutlaka oluşacaktır. Fındıkta açıkçası bir devlet müdahalesi olmasını bekliyorum. Tüccarın ve ihracatçının eline kalırsa fındık tekele toplanıp düşük bir fiyat politikası uygulanmaya devam edilecektir. Devletin fiyat politikalarının yanı sıra fındığını emanete bırakmak zorunda kalan gurbetçiler ve depo sıkıntısı yaşayan üreticilere de bir alternatif oluşturmasını istiyoruz. Ayrıca şöyle de bir örnek vermek istiyorum ben; fındık dönüm desteklemeleri dağıtıldığı hafta hiç satamadığım ürünü sattım. Ufakta olsa bir para piyasa girince anında bunun yansımasını görüyoruz. Bu sistemli bir şekilde fındık fiyatlarında olduğu takdirde halkın her kesiminde bir geri dönüş olacaktır diye düşünüyorum. Bir an önce devlet ve hükümet yetkililerinin bu derdimize bir çare üretmesini talep ediyorum? dedi.
Editör: TE Bilisim