Fındık fiyatlarında yaşanan düşüş ve üreticinin mağduriyeti ulusal basında da haber olmaya devam ediyor. Milliyet Gazetesi yazarı Güngör Uras, dün köşesinde ?Fındık elde patladı? başlığıyla kaleme aldığı yazında, fındık üretildiği konusundaki söylentilerin gerçeği yansıtmaması, devamlı olarak alıcının kazanmasına, üreticinin kaybetmesine neden olduğunu, bazı örgütlerin ?fındık az, fiyat yükselecek? diyerek üreticiyi yanlış yönlendirdiğini, Bakan Faruk Çelik´in üreticiyi yanıltarak beklenti içerisine soktuğunu, tüm bunlardan üreticinin nasıl kayba uğradığını anlatıyor. Uras´ın yazısı şöyle: ?İki yıldır fındık üretenler şaşkın durumda. Fiyatlar artacak beklentisiyle fındığını satmayanın fındığı elinde kalıyor. Ne kadar fındık üretildiği konusundaki söylentilerin gerçeği yansıtmaması, devamlı olarak alıcının kazanmasına, üreticinin kaybetmesine neden oluyor. Sezon başında kabuklu fındığın kilosu 20 TL´ye kadar yükseldi. Şimdi 10 TL´nin altında, 7 TL´ye kadar inebileceği söyleniyor. Tarım konularını çok iyi izleyen dostum Ali Ekber Yıldırım´ın derlediği bilgilere dayalı olarak, üreticinin nasıl kaybettiğini anlatacağım. Geçen sezon bazı örgütler ?Fındık az, fiyat yükselecek? diyerek üreticiyi yanlış yönlendirdi. 630 bin ton üretim gerçekleşmişti. Üretici fındık satmayınca, kilosu 15-20 liraya kadar çıktı. Üretimin az olmadığı anlaşılınca fiyat 8 liraya kadar indi. Satmayıp bekleyen büyük zarara uğradı. Geçen sezondan stokta 200 bin ton fındık var. Bu sezon Bakan Faruk Çelik, rekoltenin geçen yılkinin gerisinde kalacağını 468 bin ton olacağını açıkladı. Fiyatın yükseleceğini söyledi. Üreticiyi yüksek fiyat beklentisine soktu. TÜİK´in tahmini 530 bin ton, ihracatçıların 600 bin tondu. Geçen yıldan 200 ton stokla arz 700 bin tona yaklaşıyordu. Ali Ekber Yıldırım´ın tespitlerine göre, alıcılar sezon başında ?Türkiye´de fiyatların yükseleceği? haberine dayalı olarak, İtalya, Gürcistan ve Azerbaycan´dan fındık alımı yaptılar. Geçen yılın stoku depolarda dururken, yabancılar yeni sezon fındığını almada gecikince, üretici paniğe uğradı. Fiyatlar geriledi. Yabancı alıcılar gene piyasaya girecek ama fındığı düşük fiyattan toplayacak. Üreticinin fındığı daha fazla elinde tutması da zor. Kaç paradan olursa olsun satarak, nakde dönüşme arayışı var. Eskiden fındık sadece 3 ilde yetiştirilirdi. Fındık yetiştirilen il sayısı 3´ten 39´a, fındık ekim alanı 220 bin hektardan 700 bin hektara, yıllık fındık üretimi 80-90 bin tondan 600-650 bin tona yükseldi. 400 bin aile fındık parasıyla geçiniyor. Türkiye´nin batısında düz ve sulak yerlerde fındık yetiştiriliyor. Karadeniz yamaçlarında verim 80-100 kg iken, batıda düz ve sulak arazilerde verim 150-200 kg. İki kilo kabuklu fındıktan bir kilo iç fındık çıkıyor. Yılda 600-650 bin ton kabuklu, 300-325 bin ton iç fındık üretimi gerçekleşiyor. İç tüketim 50 bin ton dolayında. Her yıl en az 250 bin-275 bin ton iç fındık ihraç ediyoruz. İhracattan 2.0-2.5 miyar dolar döviz geliri elde ediyoruz. En büyük alıcı 8-10 yabancı firma. İçeride alivre alım yapanlar, onların ortak olduğu şirketler veya onların büyüklü küçüklü 800 dolayındaki tüccarı. Alıcı sayısı sınırlı olduğu için bu alıcılar, üretim miktarını gözleyerek yurtdışında alım fiyatını belirliyor. Bu fiyat (iş olsun, formalite yerine getirilsin diyerek) Hamburg Borsası´na tescil ettiriliyor. Fiyat (güya) Hamburg´da oluşuyor (!) Fiyat dalgalanmaları sadece fındık üreticisinin zarar görmesine neden olmuyor, Türkiye´nin ihracat geliri de azalıyor.?