CHP Genel Başkan Yardımcısı Ordu Milletvekili Seyit Torun, TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergesinde fındık sektöründe yaşanılan fiyat istikrarsızlığının sebepleri, fındık ürününün serbest piyasa koşullarına bırakılmasının olumsuz sonuçlarının ve fındıkta bir tekelleşme oluştuğu iddilarının araştırılması, yeni bir fındık fiyat politikası oluşturulması ve gerekli tedbirlerin alınması için Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Fındıkta alıcısı az, satıcısı yüz binlerce olan bir yapı ve tekelleşmeye doğru gidilmektedir diyen Torun, ?Türkiye´nin ekonomisi ve ihracatı açısından stratejik bir öneme sahip tarım ürünlerinden olan, 8 milyon nüfusu ilgilendiren, ülke ekonomisine her yıl yaklaşık 3 milyar döviz girdisi sağlayan fındık ve bu girdiyi sağlayan ana unsur fındık üreticisi birkaç yabancı şirketin eline bırakılamayacak kadar değerlidir.?dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun?un araştırma önergesinin gerekçesi şöyle: Fındık, Türkiye ekonomisi ve ihracatı açısından stratejik bir öneme sahip tarım ürünlerinden birisidir. Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75´ini, ihracatının yüzde 70´ini elinde bulundurmaktadır. Türkiye´ de 700 bin hektar alanda fındık üretimi yapılmakta, iklim şartlarına göre 450 bin ile 800 bin ton ara-sında bir üretim gerçekleştirilmekte, yıllık ortalama 3 milyar dolara yakın döviz gidisi sağlamaktadır. Fındık üretimi dolaylı ve dolaysız olarak 8 milyon insanı yakından ilgilendirmekte, bu durum fındığın sosyo-ekonomik önemini de oldukça artırmaktadır. Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75´ini, ihracatının yüzde 70´ini elinde bulundurmaktadır. Türkiye´ de 700 bin hektar alanda fındık üretimi yapılmakta, iklim şartlarına göre 450 bin ile 800 bin ton arasında bir üretim gerçekleştirilmekte, yıllık ortalama 3 milyar dolara yakın döviz gidisi sağlamaktadır. Fındık üretimi dolaylı ve dolaysız olarak 8 milyon insanı yakından ilgilendirmekte, bu durum fındığın sosyo-ekono-mik önemini de oldukça artırmaktadır. 2009 yılında fındık devlet desteğinden çıkarılarak serbest piyasa şartlarına bırakılmış, yıllar içerisinde fındık fiyatı sürekli dalgalı bir seyir takip etmiş ve istikrarsızlık yaşamıştır. Özellikle son iki yıldır fındık fiyatında yaşanılan dalgalanmalar fındıkta serbest piyasa koşullarının işlemediğini ortaya koymuştur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2016 yılı için 468 bin ton rekolte açıklamış ancak fındık üretimi bu rakamın çok altında, yaklaşık 300-350 bin ton civarında gerçekleşmiştir. Serbet piyasa koşullarına göre arzın düşük talebin yüksek olduğu şartlarda beklenen fiyat artışı gerçekleşmemiş tam aksine 2016 sezonunda 13 lira seviyelerinden başlayan fiyat sürekli düşüş eğilimi göstermiş, 11 lira seviyelerine gerileyen fiyat karşısında fındık üreticisi de son derece mağdur olmuştur. ?BİR FİRMANIN EMRİNE AMADE Mİ OLACAĞIZ? Üreticinin mağdur olmasında en büyük neden, fındıkta ya-bancı bir şirketin piya-salarda tekelleşmesine göz yumulması olmuştur. Fındıkta en çok alım yapan, iç ve dış ticarette etkili bir rolü olan Oltan Gıda 2015 yılı içinde bir İtalyan firması olan ?FERRERO? tarafından satın alınmıştır. Daha önceki yıllarda Oltan Gıda fındık piyasalarında etkili iken ve Ferrero fındığı Oltan Gıda´dan satın alırken söz konusu firma İtalyanlara satılmıştır. Kısacası Türk fındığının fiyatını ve alım koşul-larını artık bir İtalyan firması belirlemektedir. Söz konusu firma bir Dünya devidir ve tüm özel firmalar gibi karlılığı hatta aşırı karlılığı esas almaktadır. Fındık piyasasında daha önceki yıllarda kendi hesabına toptancı ve aracılık yapan spekülatörler bile şimdi FERRERO adına ürün toplamaktadır. ?REKABET KURULU DEVREYE GİRMELİDİR? Anlaşılmaktadır ki, Fındıkta bir tekelleşmenin olduğu Türkiye Ziraat Odaları tarafından defaatle dile getirilmekte, bir kaç yabancı şirketin iç piyasayı kontrol altına aldığı fiyatları istediği gibi yönlendirdiği belirtilmektedir. Aynı zamanda ulusal gündemde de yerini alan bu iddiaların araştırılması, Rekabet Kurulunun bir an önce devreye girmesi kaçınılmaz olmuştur. Türkiye ekonomisi için bu kadar önemli bir ürün, sayıları 400 bine ulaşan fındık üreticisi aileyle milyonlarca üreticimizin sahipsiz bırakılması, kaderlerinin bir kaç şirketin insafına terk edilemesi kabul edilemez.Bu nedenlerle Araştırma Komisyonu kurulması elzemdir.?