Hangi haccın daha faziletli olduğu konusunda farklı rivayetler nedeniyle mezhep imamları ihtilaf etmişlerdir. Şafî ve Malikî mezheplerine göre İfrad haccı, Hanefi mezhebine göre Kıran hacı, Hanbelî mezhebine göre ise Temettu haccı daha faziletlidir. (Hattabî) Hac ibadetinde gerçek fazileti haccın çeşidinden daha ziyade edasında gösterilen gayret, samimiyet, huzur, huşu ve ihlâsa göre değerlendirmek gerekir. (Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İlmihali) Hanefi mezhebine göre haccın farzları; Hanefi mezhebine göre haccın farzları bir şart ve iki rükûndan ibarettir. Bunlardan ihrama girmek haccın şartı, Arafat´ta vakfe yapmak ve Kâbe´yi tavaf etmek ise haccın rükünleridir. Şafî mezhebine göre haccın farzları şunlardır: İhrama girmek, Arafat´ta vakfe yapmak, Kâbe´de tavaf yapmak, Sa´y yapmak, saçları tıraş etmek, bu rükünlerin çoğu (en az dördü) arasında tertibe uymak. Bu farzlar haccın rükûnlarıdır. Maliki ve Hanbelî mezheplerine göre haccın farzları; İhrama girmek, Arafat´ta vakfe yapmak, Kâbe´yi tavaf etmek, Sa´y yapmak. Bu farzlar, haccın rükûnlarıdır. Rükûnlar, usulüne göre yapılmadıkça, ceza ve kefaret ödemekle ha sahih olmaz. Eksik kalan rüknün tamamlanması ve ya haccın kazası gerekir. (Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İlmihali) ?Haccın vacibleri şunlardır: İhrama mikat denilen yerlerden başlamak, ihramın yasaklarını terk etmek: Dikişli elbise giyilmesi, av avlanması, ihramda iken saçların kesilmesi, çirkin söz söylemesi gibi, Arafat´ta zevalden sonra güneş batıncaya kadar durmak. Kurban Bayramının birinci gününün fecrinden sonra ve güneşin doğmasından önce, bir saat bile olsa Müzdelife´de durmak. (Müzdelife, Mekke´ye dört ve Arafat´a iki saatlik mesafede bulunan bir yerin adıdır) Dört şavtı farz olan Ziyaret Tavafını yediye tamamlamak. Ziyaret tavafına nahir (kurban kesme) günlerinden birinde (1. 2. ve 3. günlerde) yapmak. Sader (veda) tavafı yapmak. Bu mikat dışından gelen ve afakî denilen hacılara aittir ki, bu veda tavafından ibarettir. Tavaf esnasında abdestli olmak ve avret yerleri tamamen kapalı bulunmak. Kâbe´yi tavaf daima Hacer-i Esved´in bulunduğu yerden (onun karşısından) başlayıp Kâbe´yi sola alarak tavaf etmek. Bunu yürüyerek yapmak. Hastalar ve güçsüzler omuzlar üzerinde taşınarak tavaf ettirilir. Her tavaftan (yedi şavttan) sonra iki rekât namaz kılmak. Tavafları Hatîm denilen yerin dışında yapmak. Şöyle ki: Kâbe´de "Rükn-i Irakî" denir. Kâbe´nin Altınoluğu, bu iki rüknün arasında ve Hanefî Makamının önündedir. Bu oluğun akacağı yarım dairelik yer, bir yarım duvarla çevrilmiştir. Bu duvara "Hatîm=Hazret-i İsmail" ve bunun kuşattığı o yere de "Hicrü´l-Kâbe" denir. Bu yerin bir kısmı Kâbe´den sayılır. Orada namaz kılınır, dua edilir. Fakat bu yerin Kâbe´den olduğu, ahad haberi (tek kişilerin rivayeti) ila sabit olduğundan Beytullah´a yüzü çevirmeksizin bu duvara karşı namaz kılınmaz. Bu duvarın her iki tarafı açıktır. İşte Harem-i şerif için bu duvarın arkasından Kâbe tavaf edilir ki, bu vacibtir. Hac mevsiminde Safa ile Merve arasında yürümek (Sa´y etmek) ve buna Safa´dan başlamak. Özürleri olmayanları bunu piyade olarak yapmaları gerekmektedir. Safa ile Merve, Mescid-i Haram´ın hemen civarında yüksekçe birer tümsektirler. Bunlar, gidiş dönüşü olan büyük bir cadde ile birbirlerine bağlıdırlar. Safa´dan başlayıp Merve´ye dört ve Merve´den Safa´ya üç defa gidip gelmek vacibdir. Bu yedi gidiş ve gelişe "Sa´y" denir. Her defa Kâbe görülünceye kadar tümseklerin üzerine çıkılır. Şimdi Merve tarafında yüksek binalar bulunduğu için Kâbe oradan görülememektedir. Farz hac için yapılan sa´y Kudüm ve Ziyaret tavaflarından sonra yapıldığı gibi, Umre için yapılan sa´y, Umre tavafından sonra yapılır. (İmam Şafiî´ye göre sa´y, haccın ve umrenin bir rüknüdür. Bunu yapmadan hac ve umre tamam olmaz.) Mina denilen yerde küçük taş yığınlarına (cemrelere) ufacık taşları atmak. Buna "Remy-i Cemerat: Taşları atmak" denir.