Eğitim Sen, eğitim-öğretim yılı değerlendirmesinde, ?4+4+4 dayatması ile eğitimde sorunların giderek derinleştiğini belirtti Eğitim Sen Şube Başkanı Ahmet İncedere, eğitimde 4+4+4 dayatmasının uygulanmaya başlanmasından bu yana okullarda sorunların derinleşerek büyüdüğünü belirtti. 2015-2016 eğitim-öğretim yılını değerlendiren İncedere, eğitim sisteminin, eğitim ve bilim emekçilerinin sorunlarının her geçen yıl katlanarak arttığını belirtti. Eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında okullarda yaşanan ve giderek derinleşen sorunlar olduğunu belirten İncedere, ?eğitimde 4+4+4 dayatmasının uygulanmaya başlanmasından bu yana okullarda en çok gözlenen sorunlar; 72 ay öncesi çocukların hala okula uyum sağlayamamaları, okula giriş çıkış saatleri, velilerden para toplama uygulamalarının yaygınlığı, temizlik sorunu, imam hatiplerle ortak binaları paylaşan okullarda öğrencilere yönelik çeşitli baskılar, normal ortaokulların tamamında imam hatip sınıfları açma girişimleri gibi sorunlardır. Eğitimin sorunları ve gündemi başka, AKP ve MEB ikilisinin başkadır. Özellikle son 13 yıl içinde, eğitimin büyük ölçüde paralı hale getirilmesine paralel olarak eğitimde dini inançların istismarı ve dinsel sömürüye kaynaklık eden kimi uygulama ve söylemlerin yaygınlaşması, zorunlu din dersi dayatmasının ısrarla sürdürülmesi, okulların adeta belli bir inancın, belli bir mezhebin kuralları ve uygulamaları ile kuşatıldığını göstermektedir. AKP iktidarı ve Milli Eğitim Bakanlığı eğitimdeki çürümenin ve mevcut karanlık tablonun sorumlusudur. MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini alt-üst etmiş, öğretmen, öğrenci ve velileri, eğitim emekçilerini mağdur etmek dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirememiştir. Öğrenciler yarış atı gibi sınavdan sınava koşturmakta, öğretmenler ağır iş yükü ve nöbet gibi angarya görevler yüklenerek çalışmaya zorlanmaktadır. Eğitim sistemindeki çürümeyi hızlandıran 4+4+4 dayatmasından derhal vaz geçilmeli, ataması yapılmayan öğretmenlerin atanması yapılmalı, AKP döneminde haksız olarak yapılan tüm atama ve görevlendirmeler iptal edilmeli, eğitim sistemini alt üst eden tüm uygulamalar derhal durdurulma- lıdır. Eğitimin hiçbir aşamasında öğrenci ve öğretmenlere dayatmada bulunul- mamalı, öğretmen, öğrenci ve velilerin eğitim sistemine yönelik kaygılarını giderici düzenlemeler yapılarak, tüm ülkenin üzerine çöken mevcut eğitim enkazı en kısa sürede kaldırılmalıdır. Okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve her bireyin kendi anadilinde yapılması ilkesine uygun adımlar atılmalı, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımlarına derhal son verilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı´nın bütün kademelerinde, bakanlık teşkilatından, okullara kadar her alanda yoğun bir siyasi kadrolaşma yaşanmış, eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde liyakat değil, siyasi referans (torpil) belirleyicidir. Aday öğretmenler, ?öğretmen yapılmamakla? tehdit edilerek yandaş sendikaya üye yapılmakta ve merkezi sınava girmeye zorlanmaktadır. Okullarda özellikle sendikamız üyelerine yönelik baskı, şiddet ve zorbalık eksik olmamaktadır. Sendikal-siyasal referanslarla eğitim yöneticilerinin belirlenmesi ve yandaş olmayanların birer birer tasfiye edilmesi vb gibi pek çok uygulama eğitim sistemini içten içe çürütmüş, eğitimin zaten bozuk olan niteliğini daha da bozulmuştur. Kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitimin önündeki engeller ve yasaklar ısrarla sürdürülmekte, zorunlu ve ?zorunlu seçmeli? din derslerinin kaldırılması ve anadilinde eğitim talepleri ısrarla görmezden gelinmektedir. Kamusal eğitimin zayıflatılması, eğitimin tamamen paralı hale getirilmek istenmesi, okullarda cinsiyet, etnik kimlik ve mezhep ayrımcılığına ilişkin uygulamaların sürmesi, ataması yapılmayan öğretmenlerin durumu, ücretli-vekil öğretmenlik uygulamalarının artması, eğitim yöneticilerinin siyasi referanslarla belirlenmek istenmesi gibi sorunlar sürmektedir? dedi.