Türk Eğitim-Sen Ordu Şube Başkanı Ömer Okumuş, ?Ordu´da özellikle Altınordu, Fatsa ve Ünye ilçelerimizde derslik sayısı yetersiz olduğu için ikili öğretim yapmak zorunda kalan okullarımız var. Bu sebeple bu üç ilçede bir an önce yeni okullar yapılmak suretiyle tekli eğitime geçmek zorundayız? dedi.
2015-2016 eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla bir açıklama yapan Okumuş, ?yeni eğitim-öğretim yılına az sayıda atama yapılarak girilmektedir. Hatırlanacağı üzere daha önceden 47 bin olarak açıklanan öğretmen atama sayısı her ne olduysa 37 bine düşürülmüştür. 10 bin atamanın akıbetinin ne olacağı henüz bilinmemektedir. Okullaşma oranları 2014-2015 eğitim-öğretim yılında da yüzde 100 seviyelerine ulaşamamıştır. Okul öncesinde okullaşma oranları 5 yaşta yüzde 53,78´dir. Bu rakam erkeklerde yüzde 55,27, kızlarda yüzde 52,21´dir. İlkokulda okullaşma oranı yüzde 96,30´dur. Bu rakam kızlarda yüzde 96,57, erkeklerde yüzde 96,04´tür. Ortaokulda okullaşma oranları yüzde 94,35´tir. Bu rakam kızlarda 94,30, erkeklerde 94,39´dur. Ortaöğretim okullaşma oranları da yüzde 79,37´dir. Ortaöğretimde okullaşma oranları kızlarda yüzde 79,26, erkeklerde yüzde 79,46´dır. Okullaşma oranları artış göstermesine rağmen hala yüzde 100 düzeyine ulaşmamıştır? dedi.
3 İLÇEDE DERSLİK YETERSİZ
Ülkemizde derslik sayısının da yetersiz olduğunu belirten Okumuş, ?derslik başına düşen öğrenci sayısı ilkokul ve ortaokulda ortalama 27, ortaöğretimde ise 28´dir. Bu rakamlar büyükşehirler ile bazı bölgelerimizde daha da fazladır. Ordu´da özellikle Altınordu, Fatsa ve Ünye ilçelerimizde derslik sayısı yetersiz olduğu için ikili öğretim yapmak zorunda kalan okullarımız var. Bu sebeple bu üç ilçede bir an önce yeni okullar yapılmak suretiyle tekli eğitime geçmek zorundayız? dedi.
Okumuş´un açıklaması şöyle: ?Yeni uygulamaya göre; MEB stajyerliğin kaldırılmasıyla ilgili isterse yazılı sınav, isterse yazılı ve sözlü sınav yapacak. Bu sene stajyerliğin kaldırılması işlemleri sadece yazılı sınav sonucuna bağlı olarak gerçekleştirilecek. Bu uygulamayla ilgili şunları söylemek istiyoruz: Öğretmen olarak atananlar KPSS gibi çok zor bir sınavdan geçmektedir. Bu insanların bilgilerinin bir yıllık stajyerlik sürecinin ardından yeniden test edilmesi büyük bir haksızlıktır. Türk Eğitim-Sen olarak stajyerlik döneminde okul müdürü, danışman öğretmen ve müfettiş tarafından yapılan performans değerlendirmesinin stajyerliğin kaldırılması için yeterli olmasını istiyoruz. Performans değerlendirmesini geçenlerin yeniden yazılı ya da sözlü sınava tabi tutulması, onların önüne yeni engeller konulması anlamına gelir. Bunun öğretmenlerin yetişmesine, gelişmesine, mesleki liyakatine katkısı olacağını düşünmüyoruz. Sadece performansa dayalı bir stajyerlik sisteminin eskiden olduğu gibi MEB´de benimsenmesini ve uygulanmasını istiyoruz.
Bu minvalde öğretmen adayları için getirilen yazılı ve sözlü sınav uygulamasının yasadan çıkarılması için gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır. Özür grubu tayinlerinde öğrenim özrünün özür grubundan çıkarılması büyük sıkıntı oluşturmaktadır. MEB´in ana görevlerinden birisi, öğretmenlerimizin alanlarında kendilerini geliştirmelerine zemin hazırlamak olmalıdır. Eş durumu özrü tayinlerinde; MEB, il dışından eş durumu özrü tayini talep edenlere ilçe emri hakkı vererek, onların mağduriyetlerini giderdi. Ancak aynı hakkı il içinde eş durumu özrü bulunanlara tanımadı. Oysa il içi özür tayinleri yapılmadığı için de aynı ilin birbirinin yüzlerce kilometre uzağında, hatta komşu illerden bile daha uzak ilçelerinde görev yapan eşler tayin isteyememişler ve aile bütünlüklerini sağlayamamışlardır. . Taleplerimizden birisi de görevde yükselme sınavlarının bir an önce yapılması ve periyodik hale getirilmesidir. Her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen ?Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği?; brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, persone- linin tamamına ödenmelidir.
Eğitimin sorunları umuyoruz ki bu eğitim-öğretim yılında çözülür, taleplerimize kulak verilir. ?
Editör: TE Bilisim