Son günlerde ekranları sıkça meşgul eden haberlerin başında Boğaziçi Üniversitesindeki protesto görüntüleri yer alıyor. Ülke çapında yankıları süren kayyum rektör atamasının yansıması her geçen gün farklı illerden karşılık buluyor. En son olarak da Eğitim İş Ordu Şubesi Ordu Üniversitesinde ki politikleşen rektörlük sürecine dikkat çekti. Yapılan açıklama şöyle: "Üzülerek ifade ediyoruz ki üniversitelerimiz, akademik liya-kat yerine siyasi yandaşlık esasına göre atanan rektörler tarafından yönetilmektedir. Boğaziçi Üniversitesine atanan "kayyum rektör" ile somutlaşan bu durum birçok üniversitemizde yaşanmaktadır. 2015 seçimlerinde AKP'den milletvekili aday adayı başvurusunda bulunmuş bir kişi olan Sayın Ali Akdoğan da 2019 yılında Ordu Üniversitesi Rektör-lüğüne atanmıştır. Beklenti odur ki rektörler, normal koşullarda üniversiteyi bilim yuvası, araştırma merkezi haline getirmeli ve temsil ettiği üniversiteyi bulundu-ğu kentin sosyal, sanatsal yaşa-mına katkı sunacak bir aktivite merkezi haline dönüştürmelidir. Her şehirde en az bir üniversitenin olduğu Türkiye'de yaklaşık 200 üniversite ve 8 milyon üniversite öğrencisi var. Üniversite mezunlarının iş bulamadığı bir ortamda sınava giren öğrenciler bu 200 üniversite arasından tercih yaparken akademik yeter-liliğe ve eğitimin kalitesine bakmaktadır. Doğal olarak Ordu şehrine değer katması beklenen Ordu Üniversitesi'nin yüzlerce üniversite arasından sıyrılması-nın yolu da akademik liyakat sa-hibi hocaların derse girmesi, yüksek lisans ve doktora programlarının zenginleştirilmesinden geçmektedir. Bırakınız üniversite kadrosunun zenginleşmesini, mevcut üniversite hocaları dahi Ordu Üniversitesini terk etmek zorunda bırakılmaktadır. Bunun son örneği de İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde Profesörlük unvanı kazanan ama profesörlük kadrosu tamamen rektörün kişi-sel tutumu nedeniyle verilmeyen Erdinç Parlak hocamızdır. Rektör Sayın Ali Akdoğan göreve başla-dığında bölüm başkanı olan Erdinç Parlak hocamızdan öncelikle bölüm başkanlığını bırakması istenmiştir. Sonraki süreçte de hakkında açılmış bir idari soruşturma ve verilmiş bir ceza bulunmamasına rağmen hak ettiği profesörlük kadrosu kendisine verilmeyerek bir mağduriyet yaratılmıştır. Akademik personele yaşatılan bu mağduriyet sonuçta Ordu Üniversitesi'nin kaybetmesine yol açmıştır. Iğdır Üniversitesi'ne profesör kadrosuyla geçen Erdinç hoca artık çalışmalarını Iğdır'da sürdürecektir ve Iğdır'a katkı sunacaktır. Kaybe-den Ordu Üniversitesi ve Ordu olmuştur. Yurt genelindeki üni-versitelerin birçok bölümü son yıllarda tercih edilmemekte ve kontenjanlar boş kalmaktadır. Ordu Üniversitesi'nin en çok tercih edilen bölümlerinden biri olan İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümün-de hakkı olan profesörlük kadrosunun bir öğretim elamanına verilmeyişi öğrencileri de rahatsız etmiş ve CİMER'e bu konuda şikayetler yapılmıştır. Ordu Üni-versitesi, bu anlayışla yönetilmeye devam ettiği sürece, üniversiteler arasındaki bilim yarışında gerilere düşmesi kaçınılmazdır."