Tartıştığı öğretmeni tabanca kabzasıyla yaralayan velinin bir gece bile nezarette kalmadan serbest bırakılması eğitim camiasını ayağa kaldırdı. Eğitim-İş Genel Örgütlenme Sekreteri Hikmet Pala, okul içerisinde öğretmenin darp edilmesinin ardından gözaltına alınan şahsın açık bir şekilde adam öldürmeye teşebbüste bulunduğunu ve nezarette tutulmadan salıverilmesinin kabul edilecek bir durum olmadığını söyledi. Türk Eğitim-Sen Ordu Şube Başkanı Ömer Okumuş ise yaptığı açıklamada, eğitimcilerin hayatının bu kadar ucuz olmadığını ve yaşanan sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini dile getirdi. Altınordu ilçesi Durugöl İlkokulu´nda geçtiğimiz hafta meydana gelen olayda, veli toplantısına katılan Haluk Ö., burada çocuğunun öğretmeni Cemil M. ile tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Haluk Ö., üzerindeki tabancanın kabzası ile öğretmen Cemil M.´nin kafasına vurdu. Yaralanan öğretmen Cemil M., Ordu Devlet Hastanesi´nde başına 8 dikiş atılarak ayakta tedavi edildi. Cemil M.´nin, tedavinin ardından karakola giderek şikâyetçi olması üzerine gözaltına alınan Haluk Ö. ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Ancak şahsın bir gece bile nezarette tutulmadan serbest bırakılması eğitimcileri çileden çıkardı. Kabul edilecek bir şey değil Eğitim-İş Genel Örgütlenme Sekreteri Hikmet Pala, okul içerisinde öğretmenin darp edilmesinin ardından gözaltına alınan şahsın açık bir şekilde adam öldürmeye teşebbüste bulunduğunu ve nezarette tutulmadan salıverilmesinin kabul edilecek bir durum olmadığını söyledi. Hikmet Pala, ?Saldırgan bir veli, eğitimle ilgili çok basit bir meseleden dolayı okula silahla gelip, açık bir öldürme kastıyla öğretmene saldırıyor. Gelinen bu nokta, öğretmeni değersiz gören genel bir anlayışın sonucudur aslında. Öğretmen, aldığı eğitimle, çocukların eğitimi konusunda söz sahibi olması gerekirken ne yazık ki son yıllarda veliler eğitim konusunda kendilerini öğretmenden daha yeterli görmektedir. Bu sahte Özgüven patlaması içinde bazı veliler öğretmenin sınıfta aldığı her eğitimle ilgili kararını yargılamakta ve sorgulamaktadır. Özellikle öğrencinin de yanında öğretmeni eleştirerek kendi çocuklarının dünyasındaki öğretmen imajına zarar vermektedir. Son yıllarda, Ordu´da yaşanan saldırı benzeri olaylarda artış vardır. Bunun nedenlerinden biri de yöneticilerin öğretmenlerin itibarlarını sarsıcı açıklamaları, öğretmeni yok sayan eğitim politikalarıdır. Bu olay yaşandığında sosyal medyadan şunu yazmıştım, ?Cehaletin övüldüğü bir ülkede öğretmenin dövülmesi beklenen sonuçtur.´ Kuşkusuz Ordu´daki saldırı, bütün eğitim emekçilerine yapılmıştır. Biz olayı duyduktan itibaren hem hastane aşamasında, hem polis karakolunda ifade aşamasında öğretmenimizin yanında olduk. Farklı siyasal düşüncelere, farklı sendikal yapılara ait Ordulular öğretmene sahip çıkmıştır. Umarım herkes bundan bir sonuç çıkarmıştır ve bu bir son olur. Silahla öğretmenin kafasına okulun içinde vurarak onu yaralayan, kanlar içinde bırakan saldırgan silahını namlusunu öğretmenimize dayamış ve onu ölümle tehdit etmiştir. Saldırı görev başındaki öğretmene görev yerinde saldırıdır. Basit bir adli olay değildir. Ama mevcut yasalardan kaynaklanan nedenlerle saldırgan ifadesi alınarak savcının talimatıyla salıverilmiştir. Bu, ülkede hukukun içler acısı durumunu gösteren bir olaydır. Saldırganın tutuklanması için, mağdurun ölmesi veya sakat kalacak şekilde yaralanması mı gerekiyor? Hakkında ufacık bir iddia olduğunda açığa alınan, sürgüne gönderilen öğretmenler saldırıya uğradıklarında ise hukuken korunamamaktadır. İstenildiğinde, yalan yanlış gerekçelerle insanlar gece yarılarında evlerinden alınıp hapislere atılıyor. Ama burada açık bir öldürmeye teşebbüs varken saldırgan salıverilmiştir. Kabul edilecek bir şey değildir.? Eğitimcilerin hayatı bu kadar ucuz olmamalı Türk Eğitim-Sen Ordu Şube Başkanı Ömer Okumuş ise yaptığı açıklamada, eğitimcilerin hayatının bu kadar ucuz olmadığını ve yaşanan sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini dile getirdi. Okumuş, ?26 Mart Cumartesi günü alçakça bir saldırıya uğrayan arkadaşımıza destek olmak, meslek onurumuza el uzatanlara karşı bir arada olduğumuzu göstermek için buradayız. Üzülerek ifade etmeliyiz ki; şiddet, toplumsal bir sorun olmaya devam etmektir. Hemen her gün, kadınlara, çocuklara, sağlıkçılara ve öğretmenlere yönelik şiddetle ilgili haberler basına yansımaktadır. Ülkemizin birçok eğitim kurumunda yaşanan saldırılar hafızalarımızda tazeliğini korurken, şiddet bu sefer Ordu´da karşımıza çıkmıştır. 26 Mart Cumartesi günü, Durugöl İlkokulu´nda değerli öğretmenimiz Cemil Madak ; bir öğrenci velisi tarafından tabanca ile okuldan kaçırılmaya çalışılmış, tabanca kabzası ile darp edilmiş ve alnına silah dayanarak ölümle tehdit edilmiştir. Bu saldırıyı yapanları kınıyor, öğretmene el kaldıran zihniyeti lanetliyoruz. Şahın gözaltına alınıp bir gece bile nezarette tutulmadan salıverilmesini ise anlamış değiliz. Eğitimcilerin hayatı bu kadar mı seviyesizleştirildi? Mutlaka bu sürecin takipçisi olacağız. Hiçbir eğitimci arkadaşımın hayatı bu kadar ucuz değil? dedi.