Yalçın şunları kaydetti: FINDIK ?´Meclis çatısı altında üreticinin hakkını alabilmesi için fındığın değerini bulabilmesi için başta Genel Başkan Yardımcımız Sayın Seyit Torun olmak üzere parti olarak yoğun bir mücadele verdik. Bir sonuç alamadık. En son çare üreticinin sesini duyurabilmek, içinde bulunduğu durumu ortaya koyabilmek için yürüyüş başlattık. Yürüyüşün planlaması yapıldıktan sonra Tarım Bakanı Sayın Ahmet Eşref Fakıbaba ve hükümet kanadı birden bire demeçler vermeye başladı. TMO´dan üreticinin elindeki fındığın tamamını alacağı açıklaması geldi. Şu ana kadar yetkililerin hiçbirinden fiyat ayarlaması yapılacağı hususunda bir açıklama gelmedi. Fındığın üreticisi sokaklara dökülmüşken, fındığından, bahçesinden vazgeçme noktasına gelmişken, hakkını aramaya çıkmışken yöre milletvekillerimiz nerelerdeydi. Üzülerek ifade etmek durumundayım ki, bu zamana dek fındık üreticisinin isyanına kulaklarını itinayla tıkayanlar, üreticimize vermiş olduğumuz destekten belli ki rahatsız olmuşlardır.. Fındık üreticisinin alın terinin arayışı içerisindeyken bu kadar masumane bir yürüyüşü terörle bağdaştırmak, yanlış algı oluşturmaya çalışarak Fındık Yürüyüşü´nü itibarsızlaştırmaya çalışmaktadırlar. Fındığın Türkiye gündemine oturmasının sebebi bu yürüyüştür. Bu haklı yürüyüş ve Fındık Mitingi bir siyasi parti kimliği taşımayıp, fındık üreticimizin alın terine ve verilmeyen değere tepki koymak adına yapılmış bir eylemdir. Cumhuriyet Halk Partisi bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da üreticiden, emekçiden ve haklıdan yana olan tavrını çekincesiz olarak sürdürecektir. ZAM Biz ürünümüzde iyileştirme beklerken Hükümetten MTV´ne aşırı bir zam geldi. 2018 yılının girmesi ile beraber bu zam fırtınası devam edecek gibi görülmektedir. Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal televizyon programında yapılan zamlara dair konuştu. Sayın Bakan, motorlu taşıtlar vergisine getirilen yüzde 40´lık zamma ilişkin, "Her sene bu vergi, enflasyon oranında artıyor. Zaten biz düzenleme yapmasaydık, motorlu taşıtlar vergisi, yüzde 15 artacaktı. Başta savunma güvenlik harcamaları olmak üzere çok önemli tedbirler almak gerekiyordu. Bunlardan biri de MTV´nin yüzde 15 yerine yüzde 40 oranında artırılmasıdır. Normalin üzerinde gelen artış oranı yüzde 25?" şeklinde konuştu. Sayın Bakan bizle dalga geçer gibi % 40´lık zammı savunuyor. Sayın Bakanım Kamudaki müsrifliğin önüne geçilmesi halinde zamma gerek olmadığını göreceksiniz. AKP´nin 15 yıllık iktidarı sonucunda ekonomi çöküşe sürüklenmiştir. Hazinenin tüm gelir getiren kaynakları heba edilmiştir. Türkiye ekonomisi yüksek enflasyon, yüksek işsizlik, yüksek faiz, yüksek cari açık ve yüksek bütçe açığı pençesinde kıvranmaktadır. Ülkemizin ihracaat şampiyonu otomotiv sektörü, ödediği vergilerle devletin kasasına en çok gelir sağlayan sektörlerden birisidir. Otomotive hizmet eden akaryakıt, yedek parça gibi sektörler de otomotiv ana sanayii ile birlikte değerlendirildiğinde bu tablo daha da net bir şekilde okunmaktadır. Otomotiv sektöründe üreticiden tüketiciye tüm paydaşların omzunda ağır bir vergi yükü varken, yüzde 40 gibi yüksek bir vergi artışının bir anda yaşanması tüketiciyi kaçırarak sektöre, dolayısıyla ülke ekonomisine zarar verir. Özellikle araç satışlarında alınan yüksek KDV ve ÖTV´ler sektörün gerçek kapasitesine ulaşmasını engelliyor. Yapılacak vergi indirimleriyle hem ekonomiye bir canlılık gelecek hem de satış adetlerindeki artış sayesinde yapılan vergi indirimine rağmen toplanan total vergide bir azalma yaşanmayacaktır. Bilakis alımlarını erteleyen nihai tüketicilerin de indirimlerden yararlanmak amaçlı alım yapmaları ile satış adetleriyle doğru orantılı bir şekilde toplanan vergi de artacaktır Memura, işçiye, emekliye yüzde 3, MTV´ye yüzde 40 adalet bunun neresinde? Bu fahiş zammın geri çekilmesini ve memura, emekliye, işçiye verilen zam oranında yapılmasını talep ediyoruz. EĞİTİM AKP hükümeti 15 yılda 6 Bakan buna bağlı olarak da Sınav sistemini 15 yılda defalarca kere değiştirdi. Sonuç vahim boyutlara ulaşmıştır. Dünyanın en kapsamlı ve ortaöğretimdeki eğitim kalitesi üzerine önemli bir referans olan PISA verilerine göre eğitim sistemiz yerlerde sürünmektedir. Çocuklarımız matematik ve fen bilimlerinde son derece başarısızdır. Bilimsel gelişmenin temeli olan fen de ve matematikte başarıyı yakalayamayan hiçbir toplum bilim yapamayacak, teknoloji üretemeyecektir. ?2004´te OKS´yi getirmişler, 4 yılda vazgeçmişlerdir. Sonra SBS´yi getirmişler, 5 yılda bundan vazgeçmişlerdir. 2013´te, ´TEOG en iyisi´ demişlerdir ve 4 yılın sonunda şimdi bundan da vazgeçiyorlar. Her zaman söylüyoruz, iktidar eğitimi yapboza çevirdi; Bugüne kadar bizim eleştirilerimize acımasızca yaklaşanlar, şimdi ´bizim zamanımızda TEOG mu vardı? Diyorlar. Peki, niye bu sistemi överek getirdiniz? Sanki başka hükümet getirmiş de bu hükümet eleştiriyor gibi bir ortam var. Getirenler de kendileri eleştirenlerde kendileri. TEOG yüzünden psikolojisi bozulan çocukların ve ailelerin günahı neydi? Peki, Şimdiki plan nedir? Yeni sistem de aynı mantıkla oldu-bitiğe getirilmesin bu sistemin yerine ne koyulacağını iyi planlamak gerekli. Bilimsel anlayışla hareket ederek okuldaki başarıyı esas alacak bir yönteme geçilmelidir. Eğitimcilerden görüş almadan yine oldubittiyle başka sorunlara yol açacak yeni bir sistem yaratılmamalıdır. Hiçbir rektör çıkıp ta Türkiye´de yapılan eğitim yanlışları hakkında konuşmuyor. Türkiye bilimi, teknolojiyi konuşamaz, üretemez hale gelmiş. Teog kaldırılıyor, üniversite sınavı değişiyor. Her yıl başarı düşüyor. Sürdürülebilir bir eğitim politikası yok, öğrenciler, öğretmenler, veliler şaşırmış durumda. Ne yapıyor hükümet anlamak mümkün değil. Bu aşamadan sonra hepimizin düşünerek değerleme yapması gerekmektedir. Kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor. Biz gidişattan memnun muyuz ? Maalesef ki istifa, Türkiye´ye uzak kalmış bir erdemdir. Tüm milletimizi şanlı ecdadına yakışır bir şuur ile şehit kanlarıyla sulanmış, atalarımızın emaneti cennet vatanın bu kötü gidişatına karşı, hep birlikte dur demek için halkımızı ve yetkilileri ortak ve demokratik bir çözüm yolunda birleşmeye davet ediyoruz.´´