Servet Şahin kimdir, biraz kendinizden bahseder misiniz? Servet Şahin 1951 Merkez Yemişli köyü doğumluyum. İkisi kız biri rahmetli olmak üzere 3 kardeşiz. İlk orta ve liseyi Ordu´da okudum. 1972 yılından beri Yeni Mahalle eczanesinin sahibiyim. Bu demek oluyor ki bu sektöre 45 yılımızı vermişiz. Dört çocuk babasıyım, çocuklarımın hepsi üniversite mezunu. 1985-2005 yılları arasında Ordu´da vergi konusunda hatırı sayılır bir başarımız oldu. Üç defa il birinciliği olmak üzere ikinciliklerimiz, üçüncülüklerimiz oldu. Bununla da her zaman mutlu oldum gurur duydum. Ticaret odasında 3 dönem oda başkanlığı yaptım. Meclis başkanlıkları görevlerinde bulundum. Uzun yıllar yönetim kurulu başkan yardımcılıklarını yaptım. Servet Şahin´in bir günü nasıl geçer, olmazsa olmazlarınız var mıdır? Benim düzenli bir yaşantım vardır. Sabah erkenden kalkar, sabah kahvaltısını mümkün olduğunca ailem ile yapmaya gayret gösteririm. Ardından Eczaneydi, Ticaret odasıydı derken bize bir gün az gelir. İşimiz gereği öğle yemeklerini dışarda yeriz. Her hangi bir olumsuzluk yaşanmadığı taktirde sabah kahvaltılarında olduğu gibi akşam yemeğimizi de ailem ile evde yemeye gayret gösteririm. Olmazsa olmazlarım yoktur. Hayata geniş pencereden bakarım, insanlara yardımcı olmaya çalışırım. Benim iş yerime gelip ilaç almadan çıkmayan olmaz. Parası olan da alır, olmayan da alır. Eczacılık okuyup Ordu´da sağlık anlamında hizmet veriyorsunuz, bu konuda neler söylemek istersiniz? Ben işimi severek yapıyorum. Halka yardımcı olmak benim ruhumu okşuyor. Hasta ve durumu müsait olmayanlara yardımcı olmayı kendimize görev bildik. Parası olanda olmayan da bu eczaneden eli boş çıkmamıştır. Ordu´da bulunan çok sayıda okulların ecza dolaplarını, yurtlardaki ecza dolaplarındaki ilaçları biz karşıladık. Her sektörde olduğu gibi ufak tefek sorunlarımız oluyor. Bu sektördeki en büyük sorunumuz kar marjının çok düşük olması. Eczaneler olarak yapmış olduğumuz işin %80´ini devlete yaparız, alacaklarımızı üçer aylık dilimlerde alırız. Bir avantajımız varsa ilaç fiyatları dengeli gidiyor, eskisi gibi uçuk zamlar olmuyor. Ayrıca bir hasta ağrı kesici almışsa başka ağrı kesici alamıyor. Eskiden her gün doktora giden birisi her gün ilaç alabiliyordu. Şimdi bunlar olmuyor. Kaçak yok, giriş çıkışlar denetim altında. Ordu Ticaret Odası Başkanlığı görevini uzun süredir sürdürüyorsunuz, bu görevi daha ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz? Sizlerin de bildiğiniz gibi 6500 metre kare kapalı alanı olan yeni bir bina yaptırdık. Bugünkü şartlara göre en son sistemde yaptırdığımız binamızın güzel bir otoparkı var. 5-6 adet kamu kuruluşuna kira bedeli almadan bu kurumlara yer verdik. Bu arada Ordu´ya Endüstri Meslek Lisesi kazandırdık. Odalar borsalar birliği hibesi, 16 dersliği İstanbul ticaret borsası hibe etti. 16 dersliği Türkiye odalar borsalar birliği hibe etti. İki okulu birleştirdiğinizde 32 dersliği olan bir Endüstri Meslek Lisesini Ordu´ya kazandırıyoruz. Büyükşehir Belediye başkanımız bu oklun arsasını temin etti. Türkiye Odalar Borsalar Birliği de kaba inşaatının %80´ini bitirdi. Gelecek 20-30 yılda Ordu ili Endüstri Meslek Lisesi yönünde sıkıntı yaşamayacak. Bu vesile ile 50 milyonluk bir okula kavuşmuş olacağız. İnşaatı devam eden oklumuz ve tam anlamıyla bitmemiş olan hizmet binamızı tamamlamış olsaydık başkanlığa aday olmayacaktım. Bu işleri tamamlamak adına bir dönem daha Ordu Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığına adayım. Ordu Ticaret ve Sanayi Odası başkanı olarak Ordu ilinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Ordu ilinin en büyük dezavantajı düz arazilerimizin az oluşu. Konya, Kayseri, Ankara gibi düz arazilerimizin olmayışı dışarıdan gelecek sanayicinin önünü tıkıyor. Çevre yolu ve Karadeniz Akdeniz oto yolunun hizmete açılmasıyla sanayicinin Ordu´ya yatırım yapmasının önü açılacak. Yokuşdini´nin alt bölümde yer alan Derinçay bu konuda cazibe merkezi haline gelebilir. Orada arazi düz ve fiyatların makul olacağını düşünüyorum. Biz de sanayi bölgesini buralara düşünüyoruz. Burası da Sivaslının, Kayserilinin organize sanayi bölgesi olacak. O bölgeye Sivaslı ve Kayserili yatırım yapacak. Diğer illere yatırım yapmak için onlarda bu yolu kullanacak. Rusya´ya, Ukrayna´ya, Bulgaristan´a yatırım yapan bir Sivaslı, Antepli Karadeniz´i boydan boya dolaşıyordu. Ama bizim Sivas yolu bittiğinde 5-6 saatte Karadeniz´e ulaşacaklar. Karadeniz, Akdeniz oto yolu Hava alanından sonra Ordu´ya yapılan en büyük yatırım olacaktır. Bu anlamda demiryolu ve limanında tamamlanması lazım. Hava yolumuz tamam, kara yolumuz tamam. Liman ve demir yolumuz da geldiğinde Ordu tutulmaz olur. Organze sanayi bölgesi imalat sektöründe olması gerekirken, yarısından fazlası ticaret sektörünün elinde. Buraları kiraya vererek gelir elde edilmeye çalışılıyor, birisinin buna dur demesi gerekir. Ordu Ticaret Odası Başkanlığı ve Eczacılığın yanı sıra hatırı sayılır bir fındık üreticisisiniz, fındık konusunda neler söylemek istersiniz? Ben fındıkçıyım, fındık üreticisi değilim. Benim mesleğim Eczacılık. 20-30 ton fındık yapıyoruz. Fındık üreticisi fındığının başında durur. Fındık bahçesindeki işinin yarısını kendisi yapar, yarısına yakınını zaten devlet destekliyor. Bugün bir fındık üreticisi toplaması hariç 15-20 dönümlük bir arazinin bakımını kendisi yapmıyorsa zaten üretici olamaz. Üretici ürettiği malın içinde bulunması lazım. Fındık fiyatları gerçekten düşük ama üretici de üretici gibi olsun. Biz bazı konularda geç kaldık. Bizim şuana kadar lisanlı depoyu orduya kurmamız gerekiyordu. Lisanlı depoyu kurmadan ürün borsası kuramıyoruz. Şuanda Giresun Ticaret Borsası lisanslı depoyu kurdu. 20 milyon kilo fındığı alabiliyor. Zaten Giresun´un fındık rekoltesi 70-80 bin ton. Bu fındıklarda özel sayılan yağlı fındıklardan oluşuyor. Onlar fındıklarının kalitesi nedeniyle fındıklarını bizden farklı fiyatlara satıyor. Biz bir an önce lisanlı depoyu kurmamız lazım. Üreticimizin tüccarın elinden kurtulması için bunu bir an önce gerçekleştirmemiz lazım. Lisanlı depoya fındığını götürüp kağıdını eline alacak. Lisanslı depoyu kurmadan ürün borsası kuramazsın. Şuanda Giresun ürün borsasını kurdu. Bunu da Avrupa Birliği projesiyle kurdular. Devlete bir kuruş yük olmadan bunu başardılar. Onlar kurarken bizim borsalarımızdan böyle bir istek gelmedi. TMO nun piyasaya girmesi çok güzel. O girmese fiyatlar daha da düşük olabilirdi. Taban fiyat üreticinin beklediği fiyat olmadı. Biz en az 12 lira fiyat bekliyorduk. Fındık zaten satılan döviz getiren bir ürün. 3 milyar dolar getirisi olan bir ürüne devletimizin sahip çıkması gerekir. Kaldı ki fındık ihracatı yapan sanayici bile desteklenmeli. Sana faizsiz kredi, üreticinin fındığını şu fiyattan al diyebilirsin. Burada ticaret sektörünün tamamı fındığa bağlı. Ordu´da ne kadar ticaret sektörü varsa fındıktan etkilenmekte. Fındığın 1 lira eksik olması demek eski para ile Ordu´ya 1 katrilyon paranın az girmesi demektir. Dünya fındığının 3/1 ini üreten bir Ordu ili fiyatların düşük olmasından fazlasıyla etkilenecektir. Daha önce Orduspor yönetiminde görev alan birisi olarak Orduspor konusunda neler söylemek istersiniz? Orduspor bu duruma yönetim hatasından geldi. İstanbul´a gittiğimizde en az ev sahibi takım taraftarı kadar taraftarımız olurdu. Ordu´da 10-15 binin altında seyircisi olmayan bir takımdı Orduspor. Akhisar Belediyesi borçlu bir takım olarak lige devam edebiliyorsa, Orduspor´un düştüğü durum hepimizin içini acıtıyor. Bugün bir maçtan elde edilen gelirin 1.5 milyon olduğu bir ortamdan bahsediyoruz. Orduspor´u bu borç tablosu karşısında düzeltmemiz mümkün değil. Ordunun bütün zenginleri bir araya gelse o borcu kapatamaz. Açıkçası ben Yeni Orduspor´dan ümitliyim. Yeni Orduspor İnşallah belediyenin desteği ile kısa zamanda süper ligi görür. Ordu ticaretinin önemli isimlerinden birisi olarak iş hayatına yeni atılan yatırımcıya tavsiyeleriniz neler olur? Öncelikle işini sevmen lazım, çok düzgün hareket etmen lazım. Ahlak kurallarının tamamını uygulaman lazım. Günü birlik para kazanmak yerine devamlı para kazanmayı kendine ilke edineceksin. Program dahilinde hareket edeceksin. Girişlerin çıkışların bir program içerisinde olması lazım. Gelirle gideri çok iyi takip etmen lazım. En önemlisi işi sevmekle birlikte ahlaklı bir ticaret yapacaksın. Ticarette en büyük sermaye güzel ahlak ve hoş görüdür. Ticarette para çok önemli, para bitebilir ama güzel ahlak ve hoş görü hiçbir zaman bitmez. Güzel ahlaklı ve hoş görülü birisi işe sermayesiz başlasa bile Allah´ında lütfuyla güzel bir yere gelir. Yapmış olduğun bir mesleği sevmenin yanı sıra işinin kutsallığına inanacaksın. Çünkü o işten evine ekmek paranı götürüyorsun. Mesleğin iyisi kötüsü olmaz, bütün meslekler kutsaldır. Eczacı Servet Şahin olarak sizi başka bir iş alanında görebilecek miyiz? Biz aile olarak hep bir aradayız. Oğullarımla birlikteyiz. Kendileri inşaat sektörüyle iştigal ediyorlar. Eczanenin yanı sıra hatırı sayılır bir fındıkçıyız. Fındıkçıyız diyorum, çünkü fındık üreticisi olmamız için fındık işiyle iştigal etmemiz gerekiyor. Üretim ve inşaat sektörünü sevdiğimiz için bu işleri yapıyoruz. Demin de söyledim bütün meslekler kutsaldır. Şimdilik Eczacılık, inşaat ve fındıkla iştigal ediyoruz. Yarın ortam neyi değiştirir orasını zamanla göreceğiz. Zamana ayak uydurmanız gerekir. Son olarak Kuzey Yıldızı Dergisi okuyucularına neler söylemek istersiniz? Güzel bir iş yaptığınızı gözlemliyorum. Bu vesile ile sizlere teşekkür ediyorum. Ordu ticaretine yön vermeye çalışan birisi olarak işini sevmek ve güzel ahlak diyorum. Önümüzde kurban bayramı var. Bu vesile ile tüm halkımızın kurban bayramını kutluyorum. Milletimize, islam alemine hayırlı uğurlu olmasını, bereketli olmasını diliyorum. İnşallah terör illetinden bir an önce kurtuluruz. Çok kararlı bir terör politikamız var. Bu vesile ile ülkemizin her yerine gidile biliniyor. İnşallah bu istikrar devam eder. Ülkemiz, Ordumuz şantiye haline dönüştü. 100 yıldır olmayan altyapısı yapılıyor. Bütün köylere asfalt, beton yol gitti. 15-20 yıl önce Avrupa kasabalarında gördüğümüz asfalt yolları şimdi kendi köylerimizde görmeye başladık. Çağ atladığımızı düşünüyorum. Başta fındık üreticilerine bol kazanç diler, herkesin kurban bayramını kutlarım.