Ordu Barosu Başkanı Av. İlhan Kurt, bir kısım kişi ve kuruluşların, çeşitli iletişim imkanlarını kullanarak, banka kredisi dosya masrafları, elektrik kayıp kaçak bedeli, kredi kartı aidatlarının iadesi gibi konularda vatandaşlara hukuki yardımda bulunacakları vaadinde bulunarak, bu şekilde ikna ettikleri vatandaşların önemli bir kısmının mağduriyetine sebep olduğunu belirtti. Yine, başta trafik kazaları olmak üzere her türlü ölümlü, yaralamalı kazalardan zarar gören hak sahiplerinin, bir kısım fırsatçı ve istismarcılar tarafından sigorta şirketlerinden tazminat alacaklarının tahsilinde yardımcı olunacağı vaadiyle vekalet alındığını aktaran Kurt, “ancak vekaleten sigorta şirketlerinden tahsil edilen paraların büyük bir kısmına sözü edilen kişiler ve bürolar tarafından komisyon adı altında el konulmaktadır. Hak sahiplerine ise hak ettiğinin çok altında bir miktar ödeme yapılmaktadır. Yaşanan kaza nedeniyle ya bir yakınını kaybetmiş olan ya da yaralanan/sakat kalan insanların bir de bu şekilde mağdur edilmeleri, zaten derin ve ağır olan yaralarının daha da artmasına, çok daha büyük sarsıntılar geçirmelerine neden olmaktadır. Ayrıca tüm Türkiye’de olduğu gibi ilimizde de son zamanlarda, her türlü iş takibini yapabildiği iddia ve vaadinde bulunan büroların sayısında artış olduğu hatta bunların bazılarının sivil toplum örgütü kisvesi altında faaliyet gösterdikleri yönünde duyumlar alınmaktadır. Hatta bu büroların her türlü iş takibi yanında her türlü davaya ilişkin her türlü dilekçeyi yazabildikleri (!) vaadiyle reklam yaptıkları da ortadadır. Bu tür bürolar da hizmet vaat ettikleri vatandaşlara yukarıda özetlemeye çalıştığımız mağduriyetleri yaşatmaktadırlar” dedi. Herhangi bir konuda hukuksal bir mağduriyet yaşayanların, bu konudaki mağduriyetinin giderileceği yönündeki hiçbir SMS’e, reklama itibar etmemesi gerektiğini vurgulayan Kurt, “hukuki yardımda bulunacağı vaadiyle vatandaşları hangi yoldan olursa olsun vekaletini almak için zorlayan ya da vekaletini alarak mağdur eden şahıslar hakkında mağdur vatandaşlarımız adli ya da mülki makamlara başvurmalıdırlar. Gerekirse bu konuda bulundukları yerlerdeki Baro ya da Baro temsilciliklerinden yardım talep etmelidirler. Bu tür mağduriyetlerin kökünden kazınabilmesinin yegane yolu ise mevzuatta yapılacak bazı değişikliklerden geçmektedir. Bu bağlamda Avukatlık Kanunu’nun 35. M.si uyarınca sadece münhasıran avukatın takip edeceği işlerin kapsamı genişletilmeli ve mutlaka Tüketici Hakem Heyetleri ile sigorta şirketlerinde de vekaleten iş takip etme yetkisi sadece avukatlara tanınmalıdır. Yine adli makamlarla, sigorta şirketlerine ve Tüketici Hakem Heyetlerine vekaletsiz verilecek dilekçelerde de mutlaka bir avukatın onayı zorunlu kılınmalıdır. Avukatlık mesleğinin yasama organından beklediği en önemli yapısal düzenlemeler arasında bu hususlar da bulunmaktadır” dedi. Ordu Barosu olarak olumsuz davranış sergileyen kişi ve her türlü iş takibi yaptığı iddiası ile avukata ait işleri de yapan bürolara karşı her türlü etkin hukuksal mücadelenin verileceğini belirten Kurt, “gerek re’sen, gerek bize yapılan başvurular üzerine vatandaşın mağduriyetine sebep olan, ya da avukata ait yetkileri kullanmaya kalkan şahıs ve kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız ve bunların takipçisi olacağız. Bu konularda bu gibi vesileler ile vatandaşlarımızı bilinçlendirmeye yönelik her türlü olanak ve imkan Başkanlığımızca da kullanılmaya devam edilecektir” dedi.

Editör: TE Bilisim