Kesme çiçekçilik, havuz balıkçılığı derken kendisini yumurta tavukçuluğunun içerisinde bulan Feridun Savaşkan´ın başı bu kez tavuk çiftliğinin ortasından geçen Çambaşı-Ordu karayolu konusunda dertli mi derli. Bu konuda çalmadık kapı bırakmayan Savaşkan derdini bu kez gazetemiz aracılığı ile sizlerle paylaşmak istedi. Yılan hikayesine dönen Çambaşı-Ordu karayolu bir sağ taraftan bir sol taraftan geçecekti derken bu yol piyangosu bizim tarafa vurdu. Bundan 3 yıl önce bize hiçbir şey söylemeden buradan yol geçecek dediler. Bende o esnalarda oraya ev inşaatım vardı. Orayı ağaçlarla kapatırım yol geçerse geçsin dedim. Sonrasında bu yolu yapacak olan kişilere gidip? Arkadaş benim o alanda inşaatım var, yolun nereden geçeceğini belirleyin de bende ona göre inşaatımı devam ettireyim? dedim. Kimse gelip ? Kardeşim senin evin şudur, budur diye beni ikaz etmedi? Devletin eli uzundur. Bana yazık değil mi? 3 yıl sonra ellerinde harita ile gelerek buralar bizim dediler. Haritaya bakıyorum benim evim, kümesim hiçbir şey gözükmüyor, belli ki eski bir harita. Burada insan yaşamış yaşamamış hiçbir kimsenin umurunda olmadan eski bir harita üzerine bizim evleri işaretlediler. Yolun genişliği bana gelene kadar 18 metre ve benden 500 metre geride sayısız viyadük var. Yol benim evimin ve kümesimin olduğu yere geldiğinde yolun genişliği 75 metreye çıkıyor. 8-10 metrelik dolgularla benim arazimden geçmeye çalışacaklar. Bu devletin parasına bu milletin arazisine yazık değil mi? Her şey para demek değildir. O yol bir bireyden önemli değildir. 75 metrelik yol? Karadeniz sahil yolu bu kadar geniş değil. Merak eden Sağırlı köyüne gelsin kendisi ölçsün. Benim arazimin gerisinde olan yerlere onca viyadük atılırken benim arazimin üzerine neden viyadük yapılmıyor? Bu konuyu özellikle basın mensubu arkadaşlarımın yazıp çizmesine rağmen kimseden ses çıkmıyor. Peki Karapınar-Kayabaşı-Turnasuyu viyadükle geçiyor ama sıra Sağırlı´ya geldiğinde gelsin vahşi dolgu. Bu bir çifte standart değil midir? Yazıktır, günahtır, israftır. Kimseye sesimizi duyuramıyoruz. Kentin valisine, kentin belediye başkanına anlatıyoruz ama bizi çok az dinliyorlar. Derdiniz nedir, bunu geniş detaylı konuşamıyoruz. Bize yazık değil mi? milletvekillerine derdimizi anlatıyoruz hep yüzeysel kalıyor. Biz yola karşı olmayan bir vatandaşız. Siyasal mezunu bir adamımı, cahil birisi değilim. Ama benimde yaşama hakkım var. 10 metrelik dolu benim arazimi ikiye bölmekle birlikte kesinlikle kullanılmaz hale gelmektedir. Tercihim; viyadükle geçilsin veya tünelin içerisinden hafif bir eğimle sağ ve sol tarafa kaçma imkanı var. Bu konuda yetkililerden destek istiyorum.

Editör: TE Bilisim