Ordu Tabip Odası Başkanı Uzman Dr. Ali Coşkun, 6 Eylül'den itibaren aşı yaptırmayanlar için zorunlu olan PCR testi uygulamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Dr. Coşkun, PCR testinin çözüm olmayacağını savundu. Dr. Coşkun, "Her gün yüzlerce kişinin ölümüne neden olan pandeminin önlenmesi için, 'sadece ve sadece kendini düşünme bencilliği ile hurafelere inanarak' aşı olmayı reddedenler, çok yanlış karar vermişlerdir, belki de hayatlarıyla kumar oynamışlardır. Keyfi olarak Aşı retçiler, Pandeminin uzamasına neden olacakları İçin, bundan sonra atılacak en doğru adım, aşıyı bilinçli olarak ve geçerli bilimsel hiç bir mazereti olmadan reddedenlerin, toplum içine alınmamaları olacaktır. PCR yaptırmanın asla çözüm olmayacağını söyleyen Tabip Odası Başkanı Coşkun, "Çünkü, PCR sonuçta yalancı negatif sonuç da verebilir. Dolayısıyla bu durum da toplumu tam olarak koruyabilecek bir yol değildir. Eğer PCR testi aşıyı reddedenlere yapılacaksa bile, bu kesinlikle ücretli olmalıdır. Keyfi aşı retçiler, asla bu ülkenin kaynaklarını israf etmemelidirler. Ama daha da doğrusu, kapalı yerlere girme vizesi aşı ile geçerli olmalıdır, PCR ile değil. "AŞI OLMAYANLARA PARA CEZASI VERİLSİN" Aşı olmayanlara para cezası verilmesini isteyen Dr. Coşkun, "Aşı olmayı reddettiği halde toplum içine karışmaya çalışan, kapalı mekanlara girmeye çalışan vatandaşlarımız, bu yasağı ihlal ederse para cezasına çarptırılmalıdırlar. Bence bu kişilere aşı da Devlet mecburiyeti ile yaptırılmalıdır. Çünkü pandemide 'aşı olmama özgürlüğü' diye bir slogan olamaz, olmamalıdır. Eğer çiçek aşısı yapıldığında veya çocuk felci aşısı yapıldığında dünyada böyle sözde özgürlüğü savunan 1 tane insan bile olsaydı, bu gün bu Hastalıkları hala görürdük ve toplum İçin ciddi tehdit olurlardı." "BAKANLIK VERİLERİ HEKİMLERLE PAYLAŞMIYOR" Gelen bilgilere göre hastanelerde aşı olmayanların yattığını söyleyen Tabip Odası Başkanı, "Sahadan aldığımız veriler, deneyimler, meslektaşlarımızın sahadan aldığı verileri bizlerle paylaşımları, tüm yurt geneli için geçerliyse, yoğun bakımlarda yatanların neredeyse tamamı ya aşısız bireyler, ya eksik aşı dozu yaptıranlar ya da iki doz Sinovac aşısından sonra üçüncü doz aşısını yaptırmayanlardan oluşmaktadır. Sağlık Bakanlığımızın elindeki veriler de (hekimlerle paylaşılmadığı İçin bilemiyoruz!) bunları aynı şekilde doğruluyorsa, o takdirde Devletimiz bir an önce aşıyı mecburi hale getirmek için gerekli düzenlemeleri yapmalıdır. Çünkü Devletin en önemli görevlerinden biri de tüm vatandaşlarının hayatını korumaktır." "DEVLET HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞI YAPTI" Devletin pandemide her türlü fedakarlığı yaptığını söyleyen Dr. Coşkun, "Şu ana kadar pandemide her türlü fedakarlığı yapıp, testleri, tedaviyi, tanı yöntemlerini, yoğun bakım hizmetlerini vatandaşına ücretsiz yapan ve bu konuda tüm batılı ülkeleri geride bırakıp, gerçek bir sosyal Devlet olduğunu dosta düşmana bir kez daha gösteren Devletimiz, bu noktadan sonra israf sayılabilecek, aşıyı reddedenlere "PCR testini ücretsiz" yapma fedakarlığında bulunmamalıdır çünkü doğru değildir, çünkü burada tüm toplum zarar görebilir. O nedenle aşı herkese rızası olsun veya olmasın mecburi olmalıdır. Devletimizin en güzide kurumlarından olan Sağlık Bakanlığımızdan beklentimiz, Aşı reddi tayfasındaki tüm yurttaşlara, toplum sağlığını koruma amacıyla ve bireylerin yaşama hakkı nedeniyle, aşıyı mecburi kılan yasa tekliflerini ivedilikle çıkartıp, uygulamaya koymasıdır. PCR değil, aşı mecburi olmalıdır!"

Editör: TE Bilisim