Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Sezgin Yılmaz, "köylerde çalışan öğretmenlerin bir bölümü dışında eğitim emekçilerinin çok büyük bölümüne hala aşı yapılmamıştır. Toplu ve kontrolsüz açılmanın ardından, ortaokul ve liselerde yüz yüze eğitime başlanması ve zorunlu yüz yüze sınavlar sonrası pek çok öğrenci ve öğretmen Covid-19 virüsüne yakalanmıştır. Toplum sağlığı için, eğitim hakkı için, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı için aşı istiyoruz" dedi. Milli Eğitim Müdürlüğü önünde "Aşı olmadık, risk altındayız, aşı nerede" pankartı açan eğitim emekçileri adına açıklama yapan Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Sezgin Yılmaz, "Türkiye genelinde 2 Mart tarihinden itibaren toplu ve kontrolsüz bir normalleşmeye geçilmesinden bu yana geçen sürede Covid-19 vaka sayıları iki kattan fazla artmıştır. Salgının bu yayılımına karşın, aşının temini ve uygulaması konusunda da sağlıklı bir çalışmanın olmadığını görmekteyiz. Salgının hızla yayılması okulları, dolayısıyla eğitim ve bilim emekçilerini ve öğrencilerimizi olumsuz etkilemiştir. Yüz yüze eğitime başlamadan önce tüm öğretmenlerin aşılanacağı bizzat Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklanmıştır. Bizler kadar risk taşımayan Milli Eğitim Bakanı kameralar önünde aşısını olmuş, ancak sorumlusu olduğu eğitim emekçilerinin aşı olması için adım atmamıştır. Gelinen aşamada köylerde çalışan öğretmenlerin bir bölümü dışında eğitim emekçilerinin çok büyük bölümüne hala aşı yapılmamıştır. Eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin şehir içindeki hareketliliği öngörülerek kararlar alınması gere- kirken, alınan kararlar ve uygulamalar virüsün yayılımını daha da arttırmıştır. Her gün yüzü aşkın yurttaşın Covid-19 salgını nedeniyle yaşamını yitirdiği bir dönem-de, bilimsel araştırmalara dayalı olarak yapılacak sağlıklı bir eğitim planlamasıyla eğitim emekçilerinin iki doz aşısının tamamlanması beklenirken bu yapılmamış o dönemin vaka verilerine göre düşük ve orta riskli illerde ortaokullar ve liseler de açılmıştır. Öte yandan bulaş riski yüksek yaş grubundaki ortaokul ve lise öğrencileri de yüz yüze sınava çağrılarak virüsün yayılmasına adeta davetiye çıkarılmıştır. Öğretmenlerin, öğrencilerin, eğitim kurumlarında görev yapan yardımcı hizmetli, memur, idari ve teknik personelin, ailelerin ve toplumun sağlıklı yaşam hakkı iktidarın yanlış politikaları nedeniyle açık tehdit altındadır. Gerekli önlemler alınmadan böylesine büyük bir risk altında görev yapmaya zorlanmamızın sağlıklı yaşam hakkımıza müdahale anlamına geldiği açıktır. Bizlerin, aile bireylerimizin, öğrencile- rimizin ve öğrenci velilerimizin hastalanması halinde başta siyasal iktidar olmak üzere sorumluluk MEB ve Sağlık Bakanlığı'nda olacaktır. Salgın hastalıktan korunmak, en azından hafif atlatabilmek için iki doz aşının yapılması ve bağışıklık sağlanması için belirli bir sürenin geçmesi zorunludur. Sonradan telafisi mümkün olmayacak mağduriyetlerin oluşmaması için; her iki doz aşının bir an önce yapılmasını talep ediyor, ortaya çıkabilecek olumsuzluklar için şimdi- den yetkilileri uyarıyoruz. Okullardaki tablo daha da ağırlaşmadan yüz yüze sınavlar okullardaki tüm emekçilerin aşılanması tamamlanana ve gerekli önlemler alınana kadar ertelenmelidir" dedi.