Başbakan Yardımcısı Hükümet Sözcüsü ve AK Parti Ordu Milletvekili Numan Kurtulmuş, Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Fatsa Belediyesinin iş birliğinde hayata geçirilecek Fatsa Cumhuriyet Meydanı Düzenlemesi projesinin ilk kazmasının vurulması için ilçe meydanında düzenlenen programda vatandaşlara hitap etti.
Fatsa için önemli bir projenin ilk adımının atılacağını dile getiren Kurtulmuş, ilçeye değer katacak projenin hayırlı olmasını ve en kısa zamanda tamamlanması temenni etti.
Türkiye´nin 16 Nisan´da yeni bir döneme gideceğini anımsatan Kurtulmuş, kalan günlerde Fatsalıların ve Orduluların büyük oranda ´evet´ vereceğinden emin olduğunu ancak kalan günlerde de eş, dost, akrabaya ´evet´in öneminin bir kez daha anlatılmasını, ´evet´ oylarının en yüksek seviyede çıkartılmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
"Bu ´evet´lerle birlikte Türkiye yeni bir döneme girecek. Bir kaç yıl içerisinde bu ´evet´lerin ne manaya geldiğini ve ne kadar önemli olduğunu hep beraber göreceğiz." diyen Kurtulmuş, Türkiye´nin anayasa değişikliğiyle daha etkin yönetileceğini, daha hızlı karar alacağını, sadece milletin egemen olduğu güçlü bir demokrasi ve güçlü bir Türkiye´ye kavuşulacağını ifade etti.
"Evet derken, yeni Türkiye için ´evet´ diyoruz"
Anayasa değişikliğine ne gerek olduğu yönünde bazı soruların yöneltildiğini aktaran Kurtulmuş, "Eski sistemin hatalarını, eksikliklerini taşıyamadığımız için, artık millet olarak sırtımızda çok büyük bir yük haline geldiği için bu yükü sırtımızdan indireceğiz ve Allah´ın izniyle çok daha hızlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Eski sistemin hastalıkları vardı. Bunlardan kurtuluyoruz 16 Nisan´da. ?Evet´ derken, yeni Türkiye için ´evet´ diyoruz, eski Türkiye´nin hastalıklarından kurtulmaya ´evet´ diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye´deki mevcut sistemin vesayetçi ve çatışmacı bir yapıya sahip olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye´de siyasi aktörler arasında, kurumlar arasında çatışmanın bu mevcut sistem nedeniyle yaşandığının altını çizdi.
Eski Türkiye´de vesayet odakları tarafından seçilen cumhurbaşkanlarının bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Eski Türkiye´yi yöneten bir elin parmağını geçmeyen adamlardı. Bir karanlık oda, ´şu cumhurbaşkanı olacak´ diyorlar ve o, cumhurbaşkanı oluyordu. Tam, 2007´de AK Parti´nin içinden birisi çıkacak, dediler ki, ?367 oy gerekir.´ O dönemde Mecliste yaşanan o rezaletleri çok iyi biliyorsunuz. Eski Türkiye´nin vesayetçileri bunu yaptı, millet de referandumda ´evet, bundan sonra cumhurbaşkanını ben seçeceğim´ dedi. Kapalı kapılar ardında kimin cumhurbaşkanı olacağına karar verilmeyecek. Vesayet odakları Türkiye´nin Cumhurbaşkanını tespit etmeyecek. Ondan sonra da referanduma gitti millet, ´evet´ dedi ve Türkiye´nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan´ı, Türkiye´nin cumhurbaşkanı seçti.?
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 16 Nisan´daki referandumda ´evet´ denilerek bu vesayetçileri bir şekilde Türkiye´nin sırtından kaldırıp yere koyacaklarını ifade etti.
Mevcut sistem kavga, çatışma, çift başlılık ürettiğini dile getiren Kurtulmuş, sistem, cumhurbaşkanına da başbakana da yetki verdiğini ancak cumhurbaşkanına sorumluluk vermediğini anlattı.
Numan Kurtulmuş, geçmiş dönemlerdeki başbakanlar ve cumhurbaşkanları arasında yaşanan kavgalar ve buna bağlı olarak ülkede oluşan siyasi ve ekonomik krizleri anımsattı.
Sistem kötü olduğu için bu insanların kavga ettiğine dikkati çeken Kurutulmuş, anayasa değişikliği ile çift başlılığın ortadan kalkacağını, seçim akşamı sandıktan kim cumhurbaşkanı olarak seçilirse, hükümetin başı olacağını ve Türkiye´yi hızlı bir şekilde yönetmeye başlayacağını vurguladı.
"Eski Türkiye´nin hastalıklarından 16 Nisan akşamı hep beraber kurtuluyoruz"
Sistemin üçüncü temel hastalığının da siyasi istikrarsızlık olduğunu belirten Kurtulmuş, kısa süren hükümetler nedeniyle ülkenin çok şey kaybettiğini aktardı.
Kurtulmuş, "80 milyonluk Türkiye´yi, 17 aylık hükümetlerle yönetebilir misiniz? Artık siyasi istikrarsızlık olmayacak. Artık 25 günlük, 17 aylık hükümetler olmayacak. 16 Nisan akşamında, siyasi istikrarsızlığın bu yükünü sırtımızdan indirmeye var mısınız?" diye konuştu.
Dördüncü temel hastalığın da ekonomik istikrarsızlık olduğunu söyleyen Kurtulmuş, bir anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla ülkede ekonominin allak bullak olduğunu, o krizin sonucu olarak Türkiye´nin milyar dolarlar ödemek zorunda kaldığına işaret etti.
Kurtulmuş, "Her ekonomik kriz, bu milletin en az 5 yılını aldı götürdü. Her siyasi kriz 3-5 yılını aldı götürdü. Bu millete yazık günah değil mi? Evet, şimdi ekonomik istikrarsızlığı da sırtımızda büyük bir yük olmaktan çıkartıyor, yere koyuyor, eski Türkiye´nin hastalıklarından 16 Nisan akşamı hep beraber kurtuluyoruz." dedi.
Editör: TE Bilisim