Gazetemizin bu haftaki Cuma söyleşilerinin konuğu ilimizin tanınmış esnaflarından Mahmut Akyol oldu. Esnaflığının yanı sıra siyaset ve spor camiasıyla da iç içe olan Mahmut Akyol, sorduğumuz sorulara içtenlikle cevap verirken, özellikle Orduspor konusunda olumlu gelişmelerin olduğunu söylerken Orduspor taraftarının yüreğine su serpti.  -Mahmut Akyol kimdir kendinizden bahseder misiniz? Öncelikle gazetenizde başlatmış olduğunuz Cuma Sohbetleri köşenizde bana da yer verdiğiniz için sizlere teşekkür ederim. Mahmut Akyol Ordunun en eski ailelerinden, en eski ticaretçilerinden Akyol ailesinin mensubu olan üçüncü kuşak olan bir bireyiyim. 1955 yılında Ordu´da doğdum. İlkokulu İsmet Paşa ilkokulunda, ortaokulu Merkez ortaokulunda okudum. Ailemizin büyük oğlu olmak maksadıyla ortaokuldan sonra mağazamıza ve ticaretimize sahip çıkmak adına tahsilime son vererek 18 yaşında ticaret hayatına atıldım. 20 yaşında vatani görevimi yapmak için Ankara´ya Hava Kuvvetleri komutanlığına gittim. Vatani görevimin ardından 27 yaşında 1979 yılında Muteber Çelebi ile evlendim. İlven ve Furkan adında iki çocuğum var. İlven Bilkent Üniversitesi mezunu ama şuanda bir yerde çalışmıyor ama yakın zamanda bir işe başlayacak. Oğlum Furkan makine yüksek mühendisi. Bir fabrikanın genel müdürlüğünü yapıyor. Aynı zamanda kendi işi de var, ortaklarıyla kendi işini sürdürüyor. -Ordunun en eski esnaflarından bir tanesi olarak ticari hayatınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? İkinci kuşakta almış olduğumuz ticaret hayatımızı Allaha şükürler olsun üçüncü kuşağa taşımayı başardık. İşimizi daha da ileriye götürmek adına evlatlarımızı yetiştirdik. Ticaretimizi emin ellere bırakarak devam ettirmek arzusundayız. Bizim yaşımızda 1929-1930 yıllarında kurulan Akyol mağazası ve Nezirler mağazası kalmıştır. Orduya nostalji olmuş arkadaşlarımız teker teker iş yerlerini kapatmak zorunda kaldılar. -Ordu Rotary kulübü başkanlığı yaptığınızı biliyoruz, okuyucularımıza bu süreçten bahseder misiniz? Rotary kulübünü biraz açmak isterim. Rotary kulübü bulunduğu şehirde seçkin iş adamlarını, bünyesine katarak onlardan faydalanan, onlardan maddi ve manevi olarak fakirlere, şehire lazım olan her türlü eksiklikler konusunda yardımcı olmak maksadıyla kurulan bir dernektir. İşin özü Rotary nin anlamı hizmet kulübüdür. Rotary dünyanın her ülkesinde vardır. Rotar bugün Arabistan´a da gitseniz orada vardır. Rotary işinde gücünde, doğru dürüst, en ufak bir lekesi olmayan, sicilleri tertemiz olan insanların birleştikleri bir yardım kuruluşudur. Bana orada bir yıl başkanlık yapmak nasip oldu. -Mahmut Akyol olarak sizleri ticaretin ve yardım kuruluşlarının yanış sıra aktif siyasetin içerisinde gördük, bu konuda neler söylemek istersiniz? Siyasete 1993 yılında Milliyetçi Hareket Partisine üye olarak başladım. MHP de dört dönem il başkan yardımcısı ve teşkilat başkanı olarak görevlerimiz tamamladım. Cemal Enginyurt ile birlikte siyaset yaptım, çalıştım. Cemal Enginyurt hırslı lığının yanı sıra siyaseti iyi bilen bir arkadaşımızdır. Daha sonra Rıdvan Yalçın kardeşimle birlikte aynı şekilde teşkilat başkanlığı ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum. Bu vesile ile Milliyetçi hareket Partisine bayağı bir hizmet verdim. Zamanımın ve maddi katkımın yanı sıra Milliyetçi Hareket Partisinde emeklerim olmuştur. Sonraki süreçte Milliyetçi Hareket Partisi lideri sayın Devlet Bahçeli´nin merhum Alparslan Türkeş´in siyasetine ve politikasına ters yönlerde gittiğini gördüğümde oradan istifa ederek kendisini çok sevdiğim ve de çok saydığım sayın Meral Akşener ile yol yürümeye başladım. İYİ Partinin kuruluş sürecinde il başkanlığı yarışına girdim. Ordu´da atanmış bir il başkanının karşısında çok güzel, seviyeli ve de demokratik bir seçimle Tevfik Karabulut ağabeyimle siyaset yarışına girdik. Kendisi beni geçti il başkanı oldu. Ondan sonraki süreçte siyasetin biraz uzağında kaldım. Şuanda il başkanlığı teklifleri var. Siyasette bugün yarın çok büyük bir zaman dilimi. İYİ Parti Ordu´da nasıl derseniz buna şuanda cevap veremem, çünkü içinde değilim. Biraz uzağım, sadece basından takip ediyorum. İdris Naim Şahin konusunda Ordu İYİ Parti il başkanını buradan kutluyorum. Bu konuda çok büyük emek vermiştir. Kendisi elini değil vücudunu o koskoca kayanın altına atarak Ankara´da büyük savaşlarda bulunmuştur. Ne yazık ki İ.Naim Şahin İYİ Partiden aday gösterilmemiştir. Bu konunun nedenleri ne içinleri ayrıca incelenmeli. Şimdi akil insan pozisyonundayız. İnsanlarımız bizlere danışıyorlar. Bizler elimizden geldiği kadarıyla onlara yol gösteriyoruz. Bu spor olsun, siyaset olsun iş olsun. -Mahmut Akyol´un ticari ve siyasi kimliğinin yanında iyi bir Orduspor´lu olduğunu biliyoruz, bu konuda bizlere neler söylemek istersiniz? Mahmut Akyol iyi bir Ordusporludur. Orduspor maçları dışında hiçbir maç bana heyecan vermiyor. Orduspor benim olmazsa olmazımdır. Orduspor´a vermiş olduğum emekler helali hoş olsun. Orduspor´a verdiğim zaman helali hoş olsun. Ben bu kulüpte idarecilik yapmış olan birisiyim. Benden sonra kardeşim Osman Akyol Orduspor´da tam 12 yıl veznedarlık yaptı. Orduspor´un parasını kendi parası gibi kullanmıştır. Kendi parası gibi derken cimri kullanmıştır. Galatasaray´ı burada 3-0 yendiğimiz Fatih Terim´e futbol dersi verdiğimiz maçtan sonra Galatasaray´ı takip eden gazeteciler Mıdı´da yemekte buluşuyorlar. Bunu Ordu´da birkaç kişi dışında bilen olduğunu sanmıyorum. Maçtan bir gün sonrasında bölgeden çuvallar dolusu para geldi. Veznedar Osman Akyol öncelikle futbolcuların primini, maaşlarını, kulüpte çalışanların emeklerini ödedikten sonra sıra esnaflarımıza geldiğinde Mıdı Restoranın faturası gözüküyor. Faturayı getiren kişi çağırılarak, İstanbul´dan gelen misafirlerimizin başımızın üzerinde yerleri var. Onlar bizlerin misafirleri. Fakat bu faturada yazılan 3 paket sigarayı gözüküyor. Bu sigaralar keyif içindir, bu nedenle faturada gözüken sigaraları ödemeyiz denildikten sonra bu sigaraları kim aldı denildiğinde faturayı kesen kişi zorlanıyor. Israr üzerine Ordulu birisi aldı deniliyor. Sonuçta o yemek faturasına iliştirilen üç paket sigara ödenmiyor. Ertesi günü yerel bir gazetede ? Böyle veznedarlık olmaz, böyle cimrilik olmaz, böyle kitibiyozluk olmaz Osman Akyol istifa? diyor. Her Salı günü Orduspor yönetim kurulunun toplantısı olur. Osman kardeşim en küçükleri olduğu için en son konuşur. ? İçinizde en küçük benim. O nedenle de son olarak ben konuşuyorum ve de bugün itibarıyla görevimden istifa ediyorum? diyor. Ergin Karlıbel ve Orhan Oral, Allah nur içinde yatırsın. Neden istifa ediyorsun dediklerinde durumu kendilerine bildiriyor. Sen gereğini yapmışsın, istifa etmeyeceksin, lütfen görevine devam edeceksin diyorlar. Diyeceğim, Akyol ailesi görevlerini böyle yaparlar. Tekrar Orduspor konusuna gelirsek, Orduspor´un düşüşü Anavatan Partisi dönemlerine dayanır. O dönemlerde kulübün içerisine siyaset sokuldu. İşi bilmeyenler tarafından kulüp yönetilmeye çalışıldı. O süreçte başlayan düşüş maalesef Orduspor´umuzu bu günlere getirdi. Bu yönetimlerde futbolu bilen isim yoktu. Bir Fikret Ayabakan yoktu, Osman Aydın yoktu, nur içerisinde yatsın bir Necip cemal Gökalp yoktu, avukat Kenan Çebi yoktu. Kim ne derse desin Türkiye´de gelmiş geçmiş en iyi genel sekreterler arasında Kenan Çebi vardır. En iyi futbolu bilenlerden birisidir. Şimdi bir çalışma içerisindeler. İnşallah sonu hayırlı olur. Orduspor´u ayağa kaldırmak adına birkaç kişinin çabaları var. Buradaki asıl sorun Orduspor´un borcunun çok olması. Hükümet olsanız bu paraları veremezsiniz. Arkadaşlarımız sıfırdan başlayarak başka bir alternatif arayışları içerisindeler. Bu konuda çalışan arkadaşlarımızın yolları açık olsun. Bu konuda elimizden gelen maddi ve manevi desteği yapacağız. Bu şehir bizim. Orduspor bizim. Avrupa kupası final maçı oynanıyor umurumda bile olmuyor. Dün akşam Galatasaray-Akhisar maçı vardı. İğrendim, hakeme güldüm. Böyle penaltı olmaz, böyle penaltı verilmez. Galatasaray sempatizanı olmama rağmen yazıktır günahtır, buna gülerler. Sonra Avrupa´da neden başarılı olamıyoruz diye bir birimize sorarız. Şimdi sizlere soruyorum? Başak şehir kulübü geçen sezon ligde ikinci oldu Avrupa kupalarına katıldı. Daha elemeleri geçemeden Ağustos ayında elendi gitti. Bu takım şampiyon olsa ne olur olmasa ne olur. Bana Avrupa´da Nisan´ı Mayıs´ı gösterecek takım lazım. Bir Emre´den bir Ardadan ne olur? Avrupa´da bunlara top göstermezler. Ajax, Feyenorda, Borissa Dortmunt takımlarına bakın. 17-18 yaşındaki gençlere bakın. O takımların yanından geçemeyiz. Onların rüzgarı bizi yıkar. Bugün ülkemiz futbol takımlarının ortalama 11 inin 8 tanesi yabancı. Biz Orduspor´da altyapıya önem veriyorduk. Oradan kazanıyorduk. Semt sahaları ve altyapı kulüplerin olmazsa olmazıydı. Bugün Durugöl´e stat yapan zihniyeti kınıyorum. Oraya 2 tane mini minyatür futbol sahası yapsalardı 30-40 yaşındaki insanlarda 15 yaşındaki gençlerde futbol oynardı. Neticede Ordu sportif anlamda çok gerilerde kaldı. Özellikle Orduspor´un bulunmuş olduğu konum beni derinden üzüyor. Umarım Orduspor´un eski günlerindeki başarılı günlerini görmek bizlere nasip olur. Ordu ticaretinin, siyasetinin ve de sporunun içerisinde olan birisi olarak Ordulu hemşerilerime hayırlı ramazanlar ve de akabinde hayırlı bayramlar diliyorum.

Editör: TE Bilisim