MHP İstanbul Milletvekili hemşehrimiz İsmail Faruk Aksu´dan Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik´e sorular. Aksu, TBMM Başkanlığı´na Başbakan Ahmet Davutoğlu´nun cevaplaması istemiyle hazırladığı yazılı soru önergesinde, ?Milletvekilliği Genel Seçimleri sonrasında yeni Hükümet kurulmadan önce yapılan atamalarla ilgili olarak açılan davalarda, Danıştay tarafından; seçimlerden sonra ve yeni hükümete görev teslimi yapılmadan kısa bir süre önce yapılan ve acil atamayı gerektirecek somut bir nedene dayanmayan atamaların, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle bağdaşır bir yanının olamayacağı şeklinde değerlendirmelerde bulunulduğu bilinmektedir. Hal böyle iken, 7 Haziran 2015 Milletvekilliği Genel Seçimlerinden sonra geçen zaman süresi içerisinde ve TBMM´den güvenoyu almış bir Bakanlar Kurulu bulunmadan, kararnamelerle ve kurumların atamaya yetkili makamları tarafından çok sayıda kadroya atama yapılması yoluna gidildiği görülmektedir. Buna göre; 7 Haziran 2015 tarihinden sonra müşterek kararname ve diğer usullerle kaç atama yapılmıştır? (Yargı kararının uygulanması suretiyle atama, seçimler nedeniyle görevden ayrılmış olanların yeniden atanması, askerlik sonrası atama, yeterlik sınavı sonrası kariyer mesleklere atama, merkezi yerleştirme sonucu atama, giriş sınavları sonucu atama ile görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarına istinaden yapılan atamalar hariç). Yapılan bu atamaların unvanlar itibariyle kamu kurum ve kuruluşlarına göre dağılımı nasıldır ve hangileri acil atamayı gerektirecek somut bir nedene dayanmaktadır? 7 Haziran seçimleri sonrasında, acil işlemler dışında atama yapılmaması hususunda kamu kurum ve kuruluşlarına herhangi bir talimat verilmiş midir? Bu süreçte atananların kaçı AKP yöneticileri ve Hükümet üyelerinin yakını veya akrabasıdır? Kamu kurumlarındaki hizmet gereğine bağlı olmaksızın görülen bil atama hareketliliğinin sebebi nedir?? sorularını yöneltti. Aksu, ikinci önergesini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik´in cevaplandırması isteğiyle verdi. Aksu´nun önergesi şöyle: ?2013 yılında yapılan toplu sözleşme görüşmeleri aşamasında 2014 yılı için kamu görevlilerinin ücretlerine yüzde 3+ yüzde 3 oranında zam ve her dönem için ilave enflasyon farkı zammı yapılması gündemde iken, görüşmeler sonucunda kamu personelinin aylık ücretlerine 2014 yılı için sadece brüt 175 TL taban aylık artışı yapılması kararı çıkmıştı. Bu şekilde yapılan maaş zammı, Devlet memurlarının maaşlarını kadro unvan ve derecelerine göre değişen oranlarda yaklaşık yüzde 1,50 ile yüzde 7,70 aralığında artırmıştı. Öte yandan, Türkiye istatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) 2014 yılının ilk 6 aylık döneminde yüzde 5,70 oranında artarken, yılsonunda bu artış yüzde 8,17 seviyesinde gerçekleşmiştir. Buna göre; 2014 yılı için yapılan maaş zammının şekil ve miktarının kamu görevlilerine yansımasının olumsuz neticesi karşısında kamu çalışanlarına haksızlık yapılmış olduğunu düşünüyor musunuz? Yıl içerisinde gerçekleşecek enflasyon artışına göre maaş zammı belirleme yerine, sadece taban aylıkta bir miktar artışa gidilmesi yolunun seçilmesinin sebebi nedir? Toplu Sözleşmenin hangi tarafı bunu teklif etmiştir? 2014 yılı sonunda gerçekleşen enflasyon artış oranı esas alındığında, 2014 yılında; eşi çalışmayan ve 72 aydan büyük iki çocuğu olan, lisans mezunu, birinci derecenin dördüncü kademesinde ve 30 yıl hizmeti bulunan bir hizmetlinin yüzde 2,29 oranında ve aynı şartlardaki bir müsteşarın ise yüzde 6,64 oranında eksik zam aldığı doğru mudur? 2014 maaş zammını da içeren toplu sözleşmeye imza atan yetkili konfederasyonun memuru zorda bırakan bu tavrında bakanlığınızın dahli ve katkısı olmuş mudur? 2014 yılında yapılan maaş zammının, kamu görevlilerine izleyen dönemlerde yapılacak maaş artışlarını da olumsuz etkileyecek olması nedeniyle, bu etkileri gidermek için alınan veya düşünülen herhangi bir tedbir var mıdır? Memur maaş zamlarının toplu sözleşmelerle belirleneceğinin yasal düzenlemelerde hüküm altına alınmış olduğu gerekçesine sığınmadan, yılı için geçerli olan toplu sözleşme hükümlerinin, devam eden dönemlerde kamu görevlileri için doğurduğu zarar ne zaman giderilecektir?