25 Ağustos 1939 günüydü. Ordu´da köylerde toplanan ve harmanlarda ayıklanıp kurutulan fındıkların bir kısmı tüccarlara satılmıştı. 1939 yılının fındık ihracat sezonu da böylece açılmıştı. Ordu´dan o yıl ilk parti hazırlanan bir vagon iç fındık Belçika´ya ihraç edilecekti. Fabrikalarda işlenen fındıklar jüt çuvallara doldurulup, ağızları tek tek dikiliyor, Ordu açıklarına gelecek olan Erzurum adlı vapura fındık mahsulü yetiştirilmeye çalışılıyordu. Nihayet 23 Ağustos sabahı Erzurum vapuru gelmişti. Kaptan acı acı düdük çalarak Orduluları selamlıyordu. O yıllarda Ordu´da rıhtım veya liman olmadığı için ihraç olan fındık çuvalları mavna ve çaparlarla demir atmış olan açıktaki gemilere taşınırdı. O yüzden Erzurum vapuru da derin sularda yavaş yavaş demir atarken, bir yandan da mavnaların getireceği fındık çuvallarını almak için vinçlerini hazırlıyor, ambarındaki devasa kapakları büyük bir gıcırtı ile açıyordu. Ama Karadeniz´de ı93o´lu yıllardan beri süren bir gelenek vardı. Fındık ihracat sezonu ilk açıldığında Karadeniz´de her limanda şenlik havasında törenler yapılırdı. Bu törenler zamanla adeta geleneksel bir "Fındık Bayramı"na dönüvermişti. O yılın ilk ihracatını yapacak olan tüccarlar ve satacakları miktarlar ile yükleme yapacakları gün önceden belirlenirdi. Bu belirlenen gün Fındık Bayramı töreni yapılması için hazırlığa girişilirdi. O yüzden Erzurum Vapuru Ordu kıyılarında yapılacak olan bu törenin bitmesini bekleyecekti. Hatta gemi personeline de haber uçurulmuş, törene onlarda davet edilmişlerdi. Bu davet üzerine "Fındık Bayramını" izlemek için Erzurum Vapurundan Kaptan ve bazı personel filikayla Ordu´ya çıkmışlardı. ORDU´DAN İLK PARTI FINDIK MERASİMLE İHRAÇ EDİLİYORDU... Fındık Bayramı münasebetiyle Ordu şehri bayraklarla donatılmıştı. Daha Erzurum vapuru gelmeden birkaç saat önce Ordu Ticaret Odasının kapısı önünde bir dizi etkinlik yapılmaya başlanmıştı. Kurbanlık koçlar hazırlanmıştı. İhraç edilmek üzere süslenerek hazırlanan fındık çuvallarından birkaç tanesi de Ticaret Odasının önünde teşhir ediliyordu. Bu özel hazırlanmış süslü çuvalları biraz tarif etmek gerekir. Bu çuvalların üzerine tekrar parlak satenden bir çuval geçiriliyor ve bunlara ayrıca şeritli yaldızlı kurdeleler bağlanıp süsleniyorlardı. Süslenen bu çuvalın beline ürün yılını yazan bir kuşakta takılırdı. Bu güzel süslü çuvallara oldukça yoğun ilgi vardı. Köylerden gelen fındık müstahsilleri etrafını sarmış oldukları bu çuvalları meraklı gözlerle incelemeye çalışıyorlardı. Tören İstiklal Marşı ile saat 4´de başlamıştı. Ordu Ticaret Odası Başkanı Kamil Furtun, Vali Mithat Sağlam, Belediye Reisi Doktor İbrahim Namık Bey, Ticaret Odası yetkilileri, Askeri Erkân ve diğer yöneticiler yerlerini almışlardı. İstiklal Marşına müteakiben önce Ali Rıza Gürsoy ve akabinde Ordu Mebusu Selim Sırrı Tercan " Yeni fındık mahsulünün hayırlı uğurlu olması, herkese bol kazançlar getirmesini" temenni eden birer nutuk söylemişlerdi. Bundan sonra davetlilere ayran eşliğinde çeşitli ikramlarda bulunulmuştu. Bu esnada davul zurna kemençe eşliğinde yöresel ezgiler çalıyor, şehirli ve köylü halk, coşkuyla oyunlar oynayıp eğleniyordu. Atlas kumaş kaplı çuvalların önünde kurbanlar kesilirken, " Yeni sezonda çıkan fındık ürününün ve fındık ticaretinin ülkemize, ulusumuza hayırlı olması; bolluk, bereket getirmesi" dileğiyle hocalar dua ediyordu. Bu törenlerden sonra süslü çuvallar işçiler tarafından el arabalarıyla sahile kadar bando eşliğinde taşınıyorlardı. Sahile kadar taşınan süslü çuvallar, mavnalardaki çuvalların en üstüne konuyor ve açıkta bekleyen Erzurum gemisine doğru yola çıkarılıyordu. Ellerinde Türk bayrakları ve flamalar olan Ordulu gençler kendi kayıklarıyla Erzurum Vapurun bordasına iyice yanaşmışlardı. Gençler o süslü çuvallar ambarlara yüklenene kadar bu geleneksel törenleri yakından takip ederlerdi. Her biri 8o kilo olan fındık çuvalları Erzurum Vapuruna ait sapanlara bağlanıyor ve vinç yardımıyla paket şeklinde ambara indiriliyordu. Tüm çuvalların ambara indirme işlemi bittiğinde hamallara ve mavnacılara muhakkak bahşişleri de verilirdi. Daha sonra, gemiye çıkan Vali Mithat Sağlam tarafından kurdelelerle süslü özel çuvalları ağzı eritilmiş kurşunla mühürlüyor ve ambardaki yükün en üstüne tören icabı konuyordu. Tören bu şekilde bitecek denilirken, Erzurum Vapurunun kaptan ve personeli gemiye çıkan Ordululara bir sürpriz hazırlamışlardı. Kaptan, Ordu il yöneticileri ve eşrafından olan 6o kişiye gemide mükemmel bir ziyafet veriyorlardı. Bu törenler bittikten sonra Ordulular gemiden ayrılıyor, yeni ihracatlar yapmak üzere fabrikalarına geri dönüyorlardı. Erzurum gemisi de yavaş yavaş demir alıp, harekete geçiyor, hızlanan pervane manevra yaptıkça sular köpürüyordu. En sonunda yola çıkan fındık yüklü Erzurum Vapuru, uzun uzun düdüğünü çalıyor, Ordululara veda ederek, gözden uzaklaşıp kayboluyordu. Böylece 1939 yılının ilk fındık ürünü de ihracat için yola çıkmış oluyordu. KOMŞUMUZ GİRESUN´DA DA FINDIK BAYRAMI KUTLANIRDI... Fındık bayramı Ordu´da olduğu gibi komşu vilayet Giresun´da aynı şekilde düzenlenirdi. Sezonun ilk fındıkları coşkuyla yapılan törenler eşliğinde açıkta bekleyen gemilere yüklenirdi. Giresun Valisi ve yöneticileri eşliğinde çaparlara yüklenen fındıklar gemiye kadar götürülürdü. Gemi tarafından ihracatı yapan şirketlere vapurda bir yemek de ve-rilirdi. Giresun Aksu Dergisinin Eylül 1933 tarihli ilk sayısında yer alan haberde şöyle denilmekleydi: "Fındık Bayramı, sevimli Giresun´umuzun ve aziz Türkiye´mizin en kıymetli ihracat maddelerinden biri olan fındık mahsulünün yüklenmesi geçen Ağustos ayının otuzuncu Çarşamba günü yapıldı. Dünya piyasasının en şöhretli ve en güzel fındıklarını temin eden ve haklı olarak fındık diyarı unvanını alan Giresun´da fındık yüklemesi günü, her sene canlı bir kaynaşma ve bir bayram halinde kutlanmaktadır." Şair Rahmi Korkut Öğütçü, 1936 yılında yazdığı bir şiirde bu Fındık Bayramını şu şekilde anlatmaktadır: "Böyle ahenk üzere her gün bin çuval hazırlanır Yevm-i mahsusta (özel bir günde) törenle iskeleden yollanır, Bir gebeş vapur hemen on bin çuval fındık alır, İşbu ilk mahsul giderken on koyun kurban olur, Çekilir Albayrak önce yapılır resm-i selam, Davul zurna arasında bu tören bulur hitam..." Yeşil Giresun Gazetesinin 19 Ağustos 1939 tarihli sayısında bildirildiğine göre, Giresun´da bir fındık bayramı yapılmış ve ihraç edilen ilk parti fındık "Tarı" vapuruna yüklenmişti. Bu bayramda, başarılı üreticilere ödüller verilmiş, yüklenici tüccarlardan Mehmet Ergun, törene katılanlara ve askerlere kağıt torbalar içerisinde iç fındık dağıtmıştı. Şehir bandosu eşliğinde örnek fındık çuvalları kentin caddelerinde dolaştırılmış, havai fişekler atılmış, kurbanlık koçlar kesilmiş, arabalar kornalarını, Tarı Vapuru da düdüğünü çalarak törene iştirak etmiştir. Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği tarafından en son Tarı vapurunda davetlilere bir öğle yemeği verilmişti. Yemekte konuşan Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Akyol, üreticinin fındık bedeli olan paralarının % 9o´nın peşin ödeneceği de müjdeliyordu..." Artık günümüzde fındık ihracatı gemiler vasıtasıyla yapılmamaktadır. Bugün fındığın ihracat şekli ve sistemleri değişmiş, gemilerin yerini TIR gibi karayolu araçları almıştır. Fındık ihracat mevsiminin başlangıcında, "Fındık Bayramı" adı altında yapılan o neşeli ve coşkulu törenlerin yerine ise günümüzde pek bir kutlama yapılmamaktadır. Belki fındıkla ilgili kurum temsilcileri bir araya gelip, kendi aralarında bir tören yapıyorlarsa da onlardan kamuoyunun pek haberi olmamaktadır. Bizde yöremizin en önemli ticari ve zirai ürünü olan fındık için yapılan bu eski güzelim geleneksel törenleri, bayramları günümüz kuşaklarının bilmesi öğrenmesi ve tanıması için kayıt altına aldık. Bu değerli bilgileri yazmak demek, hızla akan zamanın ve her geçen gün kaybolan geleneksel değerlerimizden bir şeyleri kurtarmak demektir. Ordu yerel tarihinde var olan bu tip bilgilerden sizleri daima haberdar etmek istiyorum. Çünkü söz uçar, ama yazı kalır. Hoşça kalın...
Editör: TE Bilisim